..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kitabının bir kopyasını gönderdiğin için sağol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceğim. -Moses Hadas
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > Ali Erasoğlu




16 Ekim 2008
Aşiret Düzeninin Katilleri  
Ali Erasoğlu
Türkiye'nin en temel sorunu olduğuna inandığım feodal yapı ve bu konudaki duyarsızlığa vurgu yapmak istedim.


:BCEI:
Bundan bir süre gün önce, Edremit Körfezinin ilginç ve şirin sahil kasabası Ayvalık’ın Altınova Beldesinde yaşanan bir olay, Türkiye’nin halini ve Türk Milletinin bir bölümünün içinde bulunduğu talihsizliği vurgular nitelikteydi. Daha doğrusu umutsuzluk ve umarsızlığımızı sergileyen nice olaydan biriydi. Basından yansıdığı kadarıyla, Kasabada yerleşik iki doğulu aile birbirlerine girmişler, çıkardıkları arbede çerçevesinde grubun birinin diğerlerinin üzerine taşıt aracı sürmesi sonucu iki kişi ölmüş. Bu olay üzerine galeyana gelen kasaba halkının, doğu kökenlilerin araba, dükkan hatta evlerini taşlamaları, ancak güvenlik güçlerinin yoğun çabaları sonucunda engellenebilmiş.

Burada dikkate alınması gereken husus, yalnızca doğuda hakim olan derebeylik sistemi ile bunun doğal sonucu olan aşiret kültürünün ortaya çıkardığı katilperver toplum tipi değildir. Dünyanın neresinde aşiret kültürü hakim ise orada aşiret kültürünün olmazsa olmazı katil severlik var olacaktır. Dahası bu tablo, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi milliyetçi bir tepkiyi beslemektedir ki, milliyetçiler de kendi katil severlerini yaratmaktadırlar. Bu durumda, bu toplumun katil sempatizanı olmayan, çözümü ölümde aramayan kesiminin hali ne olacaktır? Bu kitle ne zamana kadar, ölümü yaşamın önüne koyan, geleneksel kültüre katlanmak zorunda kalacaktır. Artık sorun çoktan bıkkınlık sınırını aşmış durumdadır. Toplumsal çıkarlarımız bakımından ciddiyetle ele almamız gereken konu, 21. yüz yılda bünyemizde aşiretleri ve kültürlerini özenle korumakta olduğumuzdur. İşin ironik yanı, feodal kültüre karşı olan vurdumduymazlığımız, Avrupa Birliği’ne giriş için kendimizi paraladığımız şu günlerde de devam etmektedir. Ne kadar ilginçtir ki, o Avrupa Birliği de, müzakere sürecinde bizden yerli yersiz birçok talepte bulunurken, doğunun feodal yapısını gündeme bile getirmemektedir.

Türkiye’nin bölünme tehlikesi ile ilgili endişesi biliniyor. Yıllardan beri de bu konu ile ilgili bir güvenlik mücadelesi oldukça kanlı bir şekilde sürdürülüp duruyor. Ancak şunu açıkça ifade etmek zorundayım ki, Türkiye sosyokültürel bakımdan çoktan hem de birçok konuda bölünmüş durumdadır. Nasıl dincilik ve laiklik üzerinden bölünmüş ise, işte yukarıdaki olay vesilesiyle ortaya çıktığı gibi, çağdaşlık ve feodalite ikilemi ile de bölünmüştür. Artık nihayet kabul edilmesi gereken husus, Türkiye’nin, bu feodal gelenekselliği taşıyamayacağıdır. Bütünlük, yalnızca toprakla ilgili bir kavram olarak düşünülmektedir öteden beri. Oysa bu yanlıştır. Asıl bütünlük, çağdaşlık etrafında oluşması gereken kültür bütünlüğüdür. Bu örnek kültür ise, Türk toplumunun en azından bir bölümünde vardır. Sorun, doğu ve özellikle güney doğuda egemen olan, aşiret ve feodalite yapılaşmalarının imhası anlamına gelecek bir toprak reformunun yapılması sorunudur. Bunu yapmadan girişilecek, örgün ve yaygın eğitim çabaları ile yalvar yakar olmaların bir sonuç vermesi mümkün değildir. Hiç kimse bu konuda kendini kandırmamalıdır. Kültür, mülkiyet ve üretim ilişkilerinden başlar, eğitimden değil. Eğitim, mülkiyet ve üretim ilişkileri çağdaşlaştıktan sonra, derleyip toparlayıcı olarak devreye girebilecek bir konudur. Yapısal dönüşümleri gerçekleştirmek yerine oluşturulacak zenginleşme ve eğitim, olsa olsa aşiret düzenini de onun katil sever toplum karakterini de, daha teknik ve daha ileri bir hale getirmeye yarayacaktır.

Özetle sorun, özellikle görece küçük yerleşim yerlerinde, halkın kitlesel tepki ve önlemlerine doğru gitmekte, vahamet artmakta, sorunu yalnızca alışılmış asayiş önlemleri ile karşılamak giderek zorlaşmaktadır.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Bam Teli
Gönderen: Mustafa Şakarcan / , Türkiye
1 Kasım 2008
Yıllardır süregelen bu sorunda, feodal yapıyı tasfiye etmek kimsenin aklına gelmiyor.(!) Sorunun, bence de özü burada. Bam teline dokunmuşsunuz. Sağolun.

:: vurgu..
Gönderen: Aysu / , Türkiye
18 Ekim 2008
aşiret kültürünün kendi yarattığı olguları oligarşik sistemler her zaman besler çünki iç içe geçmiş sarmal bir düzen var. ilişkiler ise üst kültürü belirler. teşekkürler (lacivertiğnedenlik)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Leyla Gencer'in Cenazesi
Düğün Katliamı

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk Türkiye'si - Erdoğan Türkiye'si
Ekonomik Kriz ve Düşündürdükleri
Akm ve Taksim Meydanı
Yeni Osmanlı Çılgınlığı
Doğan - Erdoğan Kapışması
Dışişleri Bakanı
1 Mayıs'ın Yararları
Emperyalizm ve İki Sömürge Tipi
Papa'nın Ziyareti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Boğaziçi vapurları [Şiir]
İnat [Şiir]
Moda [Şiir]
Düşen Yapraklar Zamanı [Öykü]
Duruşma [Öykü]
Dialog [Öykü]
İstasyonları Çalınan Şehir [Deneme]
Duygular ve Gerçekler [Deneme]
Duygu Çöplüğü [Deneme]
Asayiş [Deneme]


Ali Erasoğlu kimdir?

10 yıldır yazıyorum. Bizim Gazete'de Yayınlanmış makalelerim var.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ali Erasoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.