..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > melis balcılar




14 Ağustos 2008
Akıl Harikalar Diyarında  
melis balcılar
Herkes kaçmak ister bir gün hayattan, varolduğu dünyadan ve çevreden. Başka bir bedende soluklanmanın nasıl olacağını bilmek ister her bilinç. Arasıra, canımız istediğinde başkasının bedenine girip onun kimliğinde takılmak bir süreliğine.. Ne hoş olurdu değil mi?


:AHAF:
AKIL HARİKALAR DİYARINDA

Bir bilinçaltı akışkanlığı olarak, rüyalarda can buluyor heyecanlarımız. Normalde kendimizi dizginlediğimiz, sınırlar koyduğumuz duygularımız ve bizi tutuklamayı çok seven tutkularımız. Kelepçeler takarız ya normal gün bilincinde aklımızdan geçenlere, ama aslında o anlarda çok da yapmak istediklerimize.. Ne fenadır oysa insanın kendi iplerini çözmeye bu kadar gönüllüyken birileri tarafından “uygunsuz” ya da “ ayıp” ya da belki “acayip” diye adlandırılarak dizginlenmesi.. Sınırlandırılan beyinler, yakalanmaya korkan düşünceler olarak ne kadar uzağa gidebilir ki vücutlar? Öfkeler, inançsızlıklar, edepsizlikler nereye kadar daha saklanabilir bilmiyorum.. Ama insan beyni de kusar sıklıkla.. Saçılır gider bazen 3 kadeh içkide, bazen dağılır bir gece rüyasında. Yapmak isteyip de yapamadıkları, içeri girmeye ramak kala çıkıp kaçan akılları, koma misali tekmelendiği arayışlarına deva olan sığınak yolları..

Herkes kaçmak ister bir gün hayattan, varolduğu dünyadan ve çevreden.
Başka bir bedende soluklanmanın nasıl olacağını bilmek ister her bilinç.
Arasıra, canımız istediğinde başkasının bedenine girip onun kimliğinde takılmak bir süreliğine.. Ne hoş olurdu değil mi?
Bilinç illa bir gün saçmalamak ister ve harflere aldırmadan kurmak ister sözcükleri. Hapşırır gibi..
Beden illa birkaç kez saçmalamak ister, sıkıştığı dar kıyafetlerden sıyrılıp genişlemek, genleşmek ve böylece serinlemek ister.
Ve biz yani insanlar, hayvanlaşmak isteriz bir süreliğine de olsa günde birkaç kez.
Vücut hazırda bekler saçmalamak ve program dışına çıkmak için.
Beyinler sulanmak ister, beyin susmak ister bir süreliğine.

Bir bilinçaltı akışkanlığı olarak, alkolün huzursuz huzurluluğunda ya da düşlerin siyah beyaz özgürlüğünde buluruz caziplikleri çoğu zaman.. Bu yüzden bazılarımız uyumak, uyumak ve uyumak ister günlerce. Saatleri unutup akıp gitmek ister akıl, harikalar diyarına..
Kimseleri tanımadığı sonsuz bir özgürlük evrenine, tasmasını koparan ruhların limitsiz koşu yoluna.. Akıl en çok bunu sever çünkü o hep bağımsız, hep özgür olmak ister. Bazı uzmanlar ise insan beyninin o diyarlarda bu kadar uzun kalmasını sağlıksız bulur ve bunu “depresyon” olarak adlandırır. Onlara göre insan beyni uykudayken kaçış semptomları gösterir çünkü. Böylece gerçek hayattan, yaşadığı dünyadan ve çevreden uzaklaşır insan. Bir çeşit şizofreni benzetmesi de yapılabilir bu teşhise. Oysa gerçek öyle mi?

Akıl aslında aklının almadığı heyecanlara atılmayı seviyor çoğu zaman. Onu üzmeyen, sıkmayan ama rahatlatan bir dünyada yaşamayı seviyor. Nefes aldığı her anı böyle geçirmek istiyor. Düşünmek, hayal etmek, harekete geçmek ve hayal ettiklerini tek tek uygulamak istiyor. Gerçek hayatta bunu başaramadıysa henüz, rüyalar alemi de ister istemez harika bir seçenek oluyor böylece.. Ben gerçek hayatta hafiflemeyi seçiyorum. Burada bağırıp, susup, değişik dünyalar ekseninde dönmeyi, başka birşeylere dönüşmeyi seçiyorum. Ayağa kalkıp üzerimdeki taşları dökmeyi, hayata doğru sakince yürümeyi seçiyorum.
Sakince ama gürültü çıkararak!
İnleterek döndüğüm bütün yüzleri!
Döndürerek çarklarını kalbimin!
Ve sonunda yine saçlarımın altına geri dönüp utangaç gülüşmeler yaşamayı seçiyorum.
Ama aklım, ah o delirmeye bayılan aklım, işte o hep harikalar diyarında..





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayata Darbe
Radyo Yalnızlığı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kalbine Hükmeden Kadınlar
Oyuncaklarımı Geri İstiyorum!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Okul Gönlüğü [Şiir]
Kendi Cinayetime Şahit Tutuldum [Şiir]
Oda - Yalnızlık - [Şiir]
Kumar [Şiir]
Sessiz [Şiir]
Şimdi Ben... [Şiir]
Yüzün [Şiir]
Sormayın [Şiir]
Bugün Kaçacağız Seninle [Şiir]
Ben X [Şiir]


melis balcılar kimdir?

müzik, harfler, edebiyat, sinema, şarap, deniz, hayvanlar. .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © melis balcılar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.