..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Sedat Akıncı




28 Kasım 2007
Uzam...  
Sedat Akıncı
Uzam kavramının ve onun dile getirdiği nesnel gerçekliğin anlaşılması, felsefenin temel sorunlarından biridir..


:BGGH:
BİR AYRINTI / UZAM

Ölçülebilen uzay anlamını içeren Uzam kavramı; var olan tüm gök cisimlerinin evrendeki yayılımını ve var bulundukları nesnel durumu dile getirir ve uzay kavramının daha net anlaşılmasına olanak sağlar. Bu anlamda evrendeki her cismin, her nesnenin bir uzayı, bir de uzamı vardır. İnsan zekasının evreni anlama ona bir anlam verebilme mücadelesinin, insanı getirmiş bulunduğu nokta; gökbilimin bu gün ulaştığı nokta, yüz milyarlarca gök cismini sayıp, haritalandırıp kategorize etme başarısını göstermiştir. Ancak, madde ve onun bağıntılarının sonsuz ve sınırsızlığı, insanın ölçebileceği uzayında sonsuz ve sınırsızlığını belirler. Sonsuzca gelişme yeteneğine sahip olan evren ve onun bir parçası olan insan, bilimin açmış olduğu yolda ilerleyerek tüm evreni bilme yoluna girmiştir.
Tarihsel ve Diyalektik Materyalizmin derinliğinin kavranabilmesi için, uzam kavramının bilinmesi büyük bir önem taşımaktadır; Zamana göre süre neyse, uzaya göre de uzam odur. Evrensel gelişme, derinliği, uzunluğu ve genişliği kapsar. Maddenin temel niteliği olan yer kaplama, yani maddenin kendiliği, evrensel gelişimini bu üç boyut içerisinde gerçekleştirir. Bu evrensel gelişmede insanın ölçebildiği alan uzam, ölçülebilme olasılığı olan, yani evrenin gelişme yeteneği uzaydır. Uzay asla zamandan bağımsız düşünülemez, çünkü zamansız var olamaz.
Bu duruma uzay ve zamanın bir parçası olan birey insandan bir örnek verecek olursak; Ortalama olarak 65 yıl olarak değerlendirilen bir insanın ömrü, 65 yıllık yaşamı boyunca beyinsel faaliyet bakımından 65 yıllık bir bilgi birikimini oluşturur. Bu durum o insanın uzamı anlamına gelir. Oysa ki o insanın beyninin kapasitesi çok daha fazla bilgiyi algılayabilecek yetenektedir. İşte bu yüksek kapasite yeteneği de o insanın uzayı anlamına gelir. Bir birey olarak kendi uzamımızı ölçebilmek olanaklarına bu gün itibarıyla sahibiz. Bu ölçme işleminin temel ölçütü, yaklaşık dört bin yıllık düşünce tarihimizin ne kadarına hakim olduğumuzdur. İnsan, bir birey olarak tüm yaşamı boyunca insanlaşmasını tamamlayamaz, insanlığın tüm bilgi birikimini içselleştirip ona egemen olamaz, olanakların yetersizliği ve yaşamın kısalığı buna izin vermez. Çünkü insanlık verili bir değer değil, öğrenilen bir değerdir. Bir insan yürümeyi öğrenir, konuşmayı öğrenir, üretmeyi ve paylaşmayı öğrenir. Kısaca bir insanın tüm yaşamı öğrenme üzerine kuruludur. Bu öğrenme süreci insanın seçebileceği bir şey değildir. Doğal bir süreçtir ve iki koldan gelişir. Biri yaşayarak (pratik) biri bilinçli bir okumayla (teorik) , hiçbir insan bu sürecin dışında kalamaz, çünkü insanın tümü zaten bu demektir. Bir birey olarak bizim uzamımız, doğa, toplum ve birey hakkında bildiklerimizle sınırlıdır. Ancak bu sınırlılık bizim bilinçli öğrenmemizle genişleyen bir sınırlılık olduğu için bizim egemenliğimiz altındadır. İnsanın doğaya egemenliği kavramı bence bu anlamı içermektedir. Sonsuz Uzay içinde, bilincimizi genişletmek, yani uzamımızı artırmak için daha fazla okuyalım, daha fazla tartışalım ve daha fazla yazalım.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Devinim... (Hareket) Üzerine...
Yasa Üzerine...
Diyalektik Üzerine...
Felsefe ve Şiir
İçtenlik...
Eğitim ve Felsefe İlişkisi Üzerine Bir Deneme...
Uzay ve Zaman Üzerine...
Düşünce Üzerine...
Düşünce Üzerine Bir Deneme
Felsefe Nedir...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sanal Sanrılar... [Şiir]
Diyalektik Dizeler [Şiir]
Diyalektik Dizeler [Şiir]
Diytalektik Dizeler [Şiir]
Diyalektik Dizeler [Şiir]
Diyalektik Dizeler [Şiir]
Yeryüzü... [Şiir]
Diyalektik Dizeler... Esrik 1 [Şiir]
Sevmek... [Şiir]
Kaldırım Taşları [Şiir]


Sedat Akıncı kimdir?

Felsefe ve şiirle uğraşıyorum. Tarihsel ve diyalektik materyalist felsefe ozel ilgi alanimdir.

Etkilendiği Yazarlar:
Serol Teber..Friedrich Engels..Orhan Hançerlioğlu..Aydın Çubukçu..Anton Cehov..Sabahattin Ali..Nazim Hikmet..Dostoyevski..Ilya Ehrenburg..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Sedat Akıncı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.