Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Ekim,14/07 Bayramın ilk günü ve gecesi evimiz çok hareketliydi… Tayfun bir önceki gecenin yatılı elemanlarından olduğundan, Özgün sabahtan babasıyla bayramlaşmaya geldi ve bir ara ben mutfağı toplarken, mutfak kapısında gitar çalıp şarkı söyledi ki, hep birden eşlik etmememiz mümkün değildi… Daha sonra Hakan, Özlem,Münoş, Münoş’un kızı Gökçen… Münoş çok güzel türkü söyler… Ama hadi ay Münoş, mırıldan bir şeyler dendiğinde mızıklar… (Hoş bir utanması vardır, yok canım, matah bir şey değilim tarzında.) İşi çözdüm ama!... Önce ben bet sesimle, şey… Yanlış oldu, davudi ama müzik ritminden yoksun sesimle başladım!... Doğal olarak Münoş da eşlik etmeye başlayınca, haddimi bildim ve sustum… Münoş ise türküye adapte olmuştu bile! Hep birlikte ertesi gece türkü bara gidelim diye kararlaştırdık ki, gittiğinizde mutlaka haber verin diyenlerin sayısını bu sayede öğrenmiş oldum! Oğlum, geçenlerde yazılarımı okumuş, gelip beni tebrik etmişti. Anne, demişti, klavyen çok sert, sana yeni ve daha iyi bir klavye almak istiyorum… Babasıyla bayramlaşmaktan döndüğünde koltuğunun altında bir paket vardı. Aaaa… Bir klavye! Oğlum diye söylemiyorum, çok akıllıdır kerata!... Yeni klavyeyi kendi bilgisayarına takıp, diğer klavyeyi bana verdi! Ama, Allah için, onun tüm teçhizatı en iyilerinden olduğundan, ve de sürekli başımızın etini yiyerek son çıkan modellerle yenilendiğinden, ben halimden çok memnunum!.. Güya türkü bara gidecektik, güya yağmuru altında sokaklarda ıslanarak kutlayacaktık… Nerede… Yaklaşık bir haftadır ara ara beni rahatsız eden midem, önceden ne olduğunu tam anlayamadığım, sonrasında ise ağrıdan duramadığım bir halde beni yatağa bağladı… Uyu, uyuyamıyorum… Kalk, kalkamıyorum… Bütün bir günü ve geceyi yatak odasında geçirdik, ailecek… Hakançım, bilgisayar başında, bütün gün eski fotoğrafları onardı… Ben ve Maia sürekli yattık! Oğulcan ara ara, Taykun ve Öslem aralıksız, yatağımda oturdular… “Mutluluğun resmidir” resmi hep gözümün önünde canlandı durdu… Dostlarla her koşulda bir arada olmak ne güzel!... Taykun reiki verdi bana, Öslem elini mideme koyup, ısıtmak gerek dedi… Hakançım, merak etme geçecek, olumlu düşün diyerek saçlarımı okşadı… Maia bile çok usluydu, ne havladı ne de şımardı!... Oğlum arada yanıma uzanıp, beni göğsüne yatırdı… Çok seviyorum hepsini, çok…. Gülgün Karaoğlu
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gülgün Karaoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |