..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Çağdaş Sanat > M.NİHAT MALKOÇ




7 Ekim 2007
Şair Bolluğunda Şiir Kıtlığı!..  
M.NİHAT MALKOÇ
Duygusal bir millet olduğumuz herkes tarafından kabul edilir. Üç kıtada hüküm sürmüş bir ceddin evlatlarıyız. Onlarca devlet, egemenliğimiz altında en parlak günlerini yaşamış. At üzerinde kıtalar aşmışız. Kılıçlarımızın şakırtısına dağlar ses vermiş. Bunlar hep yaşanmış… Fakat bakmayın erkeklerimizin burma bıyıklarına, sert bakışlarına, külhanbeyi edalarına… Bunların çoğu içlerinde pamuk gibi bir yürek taşır. Sert görünümlerinde gizli bir duygusallık yatar. Bunu kendileriyle birkaç muhabbet ettikten sonra kolayca anlayabilirsiniz. Genellemelerin elbet istisnaları da vardır. Fakat bunlar, malumdur ki kaideyi bozmazlar.


:BDAI:
ŞAİR BOLLUĞUNDA ŞİİR KITLIĞI!...

M.NİHAT MALKOÇ


     Duygusal bir millet olduğumuz herkes tarafından kabul edilir. Üç kıtada hüküm sürmüş bir ceddin evlatlarıyız. Onlarca devlet, egemenliğimiz altında en parlak günlerini yaşamış. At üzerinde kıtalar aşmışız. Kılıçlarımızın şakırtısına dağlar ses vermiş. Bunlar hep yaşanmış… Fakat bakmayın erkeklerimizin burma bıyıklarına, sert bakışlarına, külhanbeyi edalarına… Bunların çoğu içlerinde pamuk gibi bir yürek taşır. Sert görünümlerinde gizli bir duygusallık yatar. Bunu kendileriyle birkaç muhabbet ettikten sonra kolayca anlayabilirsiniz. Genellemelerin elbet istisnaları da vardır. Fakat bunlar, malumdur ki kaideyi bozmazlar.

     Ülkemizde rağbet gören büyük bir şiir pazarı var. Yani Aziz Nesin’in deyimiyle “Türkiye’de her üç kişiden dördü şairdir.”… “ Kime, ne zararı var? Allah ilhamlarını bol etsin” diyeceksiniz. Bizler şair bolluğundan rahatsız değiliz. Bizim şikâyetimiz şiir kıtlığı… Sizin anlayacağınız şair bolluğunda şiir kıtlığı çekiyoruz. Bunun aksini kim iddia edebilir?

     Türkiye’de yüzün üzerinde kültür, sanat ve edebiyat dergisi mevcuttur. Bu dergilerde her ay yüzlerce şiir yayınlanır. Fakat bunların yüzde kaçı şiirsel derinliğe, imge yoğunluğuna, soyut anlatıma sahiptir. Bazı kişiler bu özelliklerin şiirde şart olmadığını ileri sürebilir. Fakat şiiri diğer türlerden hangi ölçütleri esas alarak ayıracağız? Her yazılanın şiir olmadığı kanaatinde hemfikiriz. Bazıları buna “kendince şiir” diyebilir. Fakat ben bu ifadeye katılmam hiçbir zaman… Şiirde öncelikle duygu yoğunluğu ve edebi derinlik olmalıdır. Ölçülü yazarsın, ölçüsüz yazarsın, bu bir tercihtir. Fakat hangi formda yazarsanız yazın, şiirsel derinliği, anlam yoğunluğunu sağlamalısınız. Aksi halde yazdıklarınız “kendince şiir” olur.

     Geçenlerde okuduğum bir haber, bizdeki şair bolluğunu bir kez daha tescil etti. İş Bankası Kültür Yayınları tarafından düzenlenen Attila İlhan Şiir Yarışması’na kaç tane şairin iştirak ettiğini düşünüyorsunuz? Bu yarışmaya şairler ya yayınlanmış şiir kitaplarıyla, ya da şiir dosyalarıyla katılabiliyordu. Yani tek şiirlik bir yarışma değildi. Nerden bakarsanız bakın, her bir şiir kitabında veya şiir dosyasında 40–50 şiir var. Bunlar abartılı bir yekûn tutuyor.

Sizinle bir tahmin tutturma imtihanı yapalım. Bu yarışmaya kaç şairin kitap veya kitap hacmindeki dosyayla katıldığını bir tahmin edin bakalım... Yüz mü? Çıkın çıkın… Beş yüz de olmaz demeyin… Beş yüzü çarpın ikiyle, şimdi üzerine 200 ekleyin, işte sonuç… Tam 1200 şair(!) katılmış söz konusu şiir yarışmasına… Şimdi bazıları “şair” kelimesinin yanındaki parantezin içinde yer alan ünleme bozuluyordur. Ne yani bunların hepsi şair mi? Elinizi vicdanınıza koyun… 1200 şairin her birinin dosyasında 50’şer şiir olsa toplam 60 bin şiir eder. Bu çok büyük bir rakamdır. Son yıllarda hafızalarınızda iz bırakan kaç şiir okudunuz? Madem bu kadar şair var, niçin ciddi miktarda adamakıllı şiir yok?

Kişi ister ölçülü ve kafiyeli, ister serbest tarzda yazsın eğer ortaya koyulan eserde şiirsel unsurlar yakalan(a)mamışsa bu karalamalara şiir diyemeyiz. Kafiyeleri alt alta dizip bu eylemi bir marifetmiş gibi sunanlara acıdığım gibi, deli saçması sözleri “özgün” ifade diye pazarlayan sahte şiir tüccarlarına da acırım. Onların duygu müşterisi olmayı hiç istemem. Bunların harcadığı kâğıtlara ve akıttıkları mürekkeplere yanarım. Hepsi zayi olup gitmişlerdir. Bu kişiler haddini bilse yine saygı gösteririm. Fakat çoğu kendini “şair-i maderzad(anadan doğma şair)” sandığı için saygıyı hiç hak etmiyorlar. Onları sahte gururlarıyla yapayalnız bırakmak en doğru harekettir. Belki bu şekilde hatalarını fark edebilirler.

Türkiye’de 70 milyon nüfus varsa en az 700 milyon da şiir vardır. Yani fert başına düşen şiir sayısı onlu rakamların çok üstündedir. Fakat ülkemizde nedense şiir kitapları hiç satılmayan eserler kategorisinde başı çekmektedir. Her gün binlerce şiirin yazıldığı bu ülkede şiir kitabı satılmıyor. Şiir kitabı çıkaranlar, elde kalan eserlerini eşe dosta bedavadan dağıtıyorlar. Fakat bu onların yeni şiir kitapları çıkarma azmini baltalamıyor. Bazıları, nerden çıkarıyorlarsa, her gece üç-beş şiir çıkarıyor. Bu duruma sevinelim mi, üzülelim mi, bir türlü karar veremiyoruz. Fakat bu şair bolluğunda şiir kıtlığını görünce üzülüyorum ister istemez.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çağdaş sanat kümesinde bulunan diğer yazıları...
Deli Dumrul"da Dede Korkut Hafifliği
"Düğün Ya da Davul" Üzerine

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
şair Haydar Çoruhlu'yla Şiirin Kalbine Yolculuk...
Yılmaz İmanlık'tan Yağmur Kokusu'nda Sımsıcak Hikâyeler
Bahaettin Kabahasanoğlu'ndan "Kalbim Seninle, 61 Kere"
Tevfik Serdar Anadolu Lisesi"nin Semender Dergisi
Hocaların Hocası: Ahmet Hilmi İmamoğlu
Cemil Meriç"in Akıl Defteri
Trabzon"un İkinci Özel Hastanesi: İmperial
Köprübaşı - Beşköy Dostluğu ve Kardeşliği
Mersin Yenice 4. Barış ve Kültür Festivali
Gerçek Hayaller Dükkânı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.