..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın" -Hz. Muhammed
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler > neslihanca




9 Haziran 2007
Fahir Atakoğlu  
fahir atakoğlu

neslihanca


Yorucu bir gün daha bitmişti. Evimin kapısından içeri girer girmez, bilgisayarın olduğu odaya daldım. Beni rahatlatacak bir müziğe ihtiyacım vardı. Masaüstünde duran Fahir Atakoğlu'nun parçalarına bir göz attım. Hepsi birbirinden güzel ve şahaneydi. Rumelihisarı dosyasını açtım. Kendi sitesinden indirdiğim, konser kaydının bulunduğu dosyaydı bu. Onu dinlerken insan, kendinden geçiyor, bir hayal âleminin içine dalıyor. Yazılarımı yazarken, beni rahatlatan, ilham kaynağı olan bu müziği gece gündüz dinliyorum.


:CFDE:
Yorucu bir gün daha bitmişti. Evimin kapısından içeri girer girmez, bilgisayarın olduğu odaya daldım. Beni rahatlatacak bir müziğe ihtiyacım vardı. Masaüstünde duran Fahir Atakoğlu'nun parçalarına bir göz attım. Hepsi birbirinden güzel ve şahaneydi. Rumelihisarı dosyasını açtım. Kendi sitesinden indirdiğim, konser kaydının bulunduğu dosyaydı bu. Onu dinlerken insan, kendinden geçiyor, bir hayal âleminin içine dalıyor. Yazılarımı yazarken, beni rahatlatan, ilham kaynağı olan bu müziği gece gündüz dinliyorum.

Piyanonun tuşlarına vurmasıyla beraber, insanın ruhunu ele geçirip esir alıyor. Yeni yaratıcı düşüncelerin ortaya çıkmasını sağlıyor bu müzik. Yola çıktığım zamanlarda da, benim ayrılmaz bir parçam oldu bu müzik. Onun sayesinde, yolun nasıl bittiğini bir türlü anlamıyorum.

Benim her zaman beğenerek dinlediğim parçalar, Fahir Atakoğlu 2 albümünde. Bu albümde, Zeki Müren için yaptığı çalışma gerçekten harika. Albümde Sezen Aksu'nun ve Sertap Erener'in bulunması albümü daha da bir güzelleştirmiş ve eşsiz kılmış. Benim, o albümü tercih etme, sebeplerimden biri de kapak resmi. Kapakta bulunan denizatı ve renklerin kompozisyonu. Akdeniz çocuğu olmamdan dolayı, denizle ilgili çalışmalar her zaman dikkatimi çekmiştir.

Tabiî ki İF'ide beğeniyorum. Bu albümündeki parçalarda harika. Üstelik bu albümü kendi müzik şirketi olan, Fan&Here den çıkarmış Fahir Atakoğlu. Bu yaşta, kendi müzik şirketini kurması büyük başarı doğrusu. Yine bu albümde, dünyaca ünlü sanatçılarla çalışması, albümün değerini artırmıştır. Bas'da Anthony Jackson ile davul'da Horacio El Negro bu isimlerden bir kaçıdır.

Kadrodan da anlaşılacağı gibi yapılan albüm, dünya çapında bir albüm olmuştur. Japonya'da, Avrupa'da, Amerika'da satmıştır..

Fahir Ataoğlu ülkesinde ne kadar az tanınsa da, hak ettiği değeri bulamasa da, o yaptığı kaliteli müzik ve doğaçlamalarıyla, geleceğin Yanni'sidir.

Konser kayıtlarından, yaptığı işi ne kadar çok sevdiği gözüküyor. Beyaz, bol kıyafetlerin içinde kendinden geçip, ayağa kalkarak dans etmeye başlıyor. Elleriyle alkış tutup, pedala hızlıca vurması, gülümsemesinin içten ve samimi olması, onun kişiliği hakkında bize ipucu veriyor. Gitarın tellerine vurur gibi yapıp ayakta dans etmesi, bütün bedenini piyanoyla bütünleştirmesi, onu daha da güzelleştirip, eşsiz kılmakta. Piyano sanki adamın vücudunun bir parçası gibi. Onunla o kadar çok bütünleşmiş ki.

Yani tek kelimeyle, duygulu ve şekilli bir müzisyen. Zaten Sezen Aksu, Sertap Erener, Levent Yüksel, Onno Tunç gibi kaliteli isimlerle çalışması da onun kalitesini göstermektedir.

Konserde kullandığı ışık oyunlarıyla ve limon sarısı renklerle de ortamın büyüsünü artırmaktadır. Ve tabiî ki en önemlisi çalışma gurubu. Gruptaki üyelerin birbirleriyle uyumu. Bu da konsere ayrı bir güzellik ve bütünlük katmaktadır. Galiba başarısının sırrı da grup üyeleriyle olan diyalogu.

Yarattığı notalarla, parçalarla Türkiye Tarih'ini yeniden yazan sanatçı. Can Dündar'la olan uyumlu çalışması sayesinde Türk Tarih'ine ışık tutan, bizi aydınlatan müzisyen.

Yaptığı belgesellerle adını duyurdu Fahir Atakoğlu. Benim bildiğim belgeselleri;

"Sarı Zeybek, Demirkırat, Kıbrıs, 12 Mart, Aynalar" dır.

İzlediğim filmleriyse;

"İlk Aşk, Dar Alanda Kısa Paslaşmalar, Beyza'nın Kadınları"dır. Bunlarının dışında unuttuklarım varsa bilemiyorum.

Albümlerindeki parçalarından en beğendiklerimse;

"Beyoğlu, Ninni, Sarı Zeybek ve Sultan."

İnsan onun parçalarını dinlerken üzüntüyü, sevinci ve hüznü ayı anda hissediyor…

Peki, dünyanın tanıdığı, bu piyanistti bizim ülkemiz ne kadar tanıyor, ne kadar takdir ediyor?

Gerçek bir sanatçı olarak ülkesinde hak ettiği değeri ne kadar buluyor???

Ben alçak gönüllü ve mütevazı bu adamı takdir ediyorum ve başarısını kutluyorum. Niçin mi?

Özel hayatını gündeme getirmediği için. Absürt laflarıyla dikkat çekip, polemik yapmadan bir yerlere geldiği için.

Ve bizim kültürümüzü, bize notalarıyla, doğaçlamalarıyla anlattığı, samimi olduğu, kaliteli müzik yaptığı için…

Ben inanıyorum ki; eşi ve oğluyla düzgün bir hayat süren, içimizden biri olan, özel hayatından çok, başarılarıyla isminden söz ettiren Fahir Atakoğlu, bir gün hak ettiği yeri alacak ve geleceğin Yanni'si olacaktır!!!
Neslihan







Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sanatçı
Yalnızlık Üzerine
İlyas Halil
Okumak Üzerine
Sanatçı Olmak
Umut Nerede?
Piyano İle Mehteran
Dünyayı Döndüren Neydi?
Umudumla Kiraz Ağacım
Yazmak Üzerine

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Papatya [Şiir]
Dar Sokaktaki Sessiz Çığlık [Öykü]
Biraz Mutluluk [Öykü]
Göşyaşıyla Mutluluk Kahkahası [Öykü]


neslihanca kimdir?

seyahet etmeyi seven, yazma tutkunu bir insan. . . . . . .

Etkilendiği Yazarlar:
tolstoy, kafka, balzac, hermann hesse, ahmet altan


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © neslihanca, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.