..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > Ömür İsfendiyaroğlu




29 Mart 2007
Mikado'nun Çöpleri  
Ömür İsfendiyaroğlu
Melih Cevdet Anday'ın yazdığı Timuçin Esen ve Devin Özgür Çınar'ın sahneye koyduğu "Mikado'nun Çöpleri " üzerine naçizane bir deneme


:DCBF:
Altmışlı yılların ikinci yarısı... Kar altında bir kış gecesi. Bir rastlantı sonucu karşılaşan bir kadın ile bir erkeğin kendilerinden bile sakladıkları dünyaları sahnede bir yandan ilmek ilmek çözülürken, bir yandan da çözülen gizler birer dantel gibi diyaloglar içinde sıkı ve narin bir biçimde yeniden örülüyorlar...

Önceleri birbirini hiç tanımayan kadın – erkek ikilisi, bir süre sonra anlattıkları hikâyeler sayesinde birbirini tanıyıp (tabii her zamanki gibi kadın, veriler ışığında erkeği kolayca çözerken, erkeğin kadınla ilgili sadece kafası karışıyor) tıpkı bir karı-koca gibi kavga etmeye başlıyorlar.

Melih Cevdet Anday, ödüllü eseri “Mikado'nun Çöpleri”nde, insanların boşa çıkmış yaşam beklentilerini, burukluklarını, aykırılıklarını, çekinmelerini, kırılmışlıklarından oluşan mutsuzluklarını, hüzünlerini, yerli yersiz öfke patlamalarını, ender neşe anlarını, bilinçli olarak kurguladıkları oyunlardan oluşan kendi dünyalarını bizlere yansıtmaya çalışmış. Kişiliklerin derinliklerinde yatan çatışmaları, “öteki”yle ilişkilerde yaşanan karşılıklı kaypaklıkları, yalanları inandırıcı kılmak için takınılan maskeleri oyunun yapısına özgü bir mantıkla yüzeye çıkarıp bunu çok iyi bir şekilde de başarmış.

Oyunda değişik düzeylerdeki bu psikolojik sorgulamalar, özel adları konmamış, dolayısıyla da her biri, her birimiz olabilecek konumdaki, birbirlerini önceden tanımayan, bir rastlantı sonucu karşılaşan bir kadın ile bir erkek aracılığıyla karakterlerle bütünleşme imkanı sağlamış. Kadın’ın bir sözünde veya erkeğin bir bakışında kendimizden birşeyler bulabilmek mümkün...

Zeliha Berksoy, Anday'ın oyununun özünü çok iyi kavramış ve çoğumuzda ortak olabilecek bu psikolojik didikleme sürecini sahneye etkileyici bir biçimde yansıtmış. Devin Özgür Çınar ve Timuçin Esen’in oyunculukları ile sahneledikleri karakterleri başarılı bir şekilde salonda bulunan seyircilere yansıtmasının dışında, yarım daire bir sahne üzerinde geçen oyunun başarılı tasarımı ve fonda bulunan dairesel büyük saat ve bu saatin zaman zaman kişileri kendi aynasında yansıtması da oyunu bir adım daha öne çıkaran özelliklerden...

“Mutluluk nedir diye sorsanız bana, kaşıntıdır derim.

Bir gün az kaldı mutlu oluyordum. Bir sancı saplandı belime, kıvrana kıvrana yatağa düştüm.

Böbrek taşı imiş. Sancıdan öleceğim.

Sabaha karşı idi, doktor geldi, morfin yaptı.

Derdemez o korkunç sancı kesiliverdi, çok güzel bir dünya başladı birdenbire...

İnanamıyordum... Mutlu idim, tam anlamı ile mutlu...

Mutluluğumu doya doya tatmak istiyordum...

Ama o ara, kulağımın arkası kaşındı azıcık. Şöyle sinek ısırmış gibi.
Bense kolumu kıpırdatmak istemiyordum, mutluluğuma ara vermemek için.
Ama o kaşıntı bozuyordu mutluluğumu. Çaresiz kaldırdım kolumu, kulağımın arkasını kaşıdım, tam olsun mutluğum diye. Kolumu gene yanıma uzattım. Biraz sonra... Biraz sonra gene o kaşıntı... Kaşıdım, biraz sonra gene... Gene kaşıdım.

Bitmedi, bitmedi namussuz kaşıntı, iğneledi durdu ve berbat etti mutluluğumu.

O günden beri, ne zaman şöyle mutluluğa benzer bir şey duyacak olsam, bakalım bunun kaşıntısı nerden başlayacak diye beklerim. Beklediğim de gelir başıma." diyor oyunun erkek karakteri gerçekten de öyle olmaz mı? Çok gülme, ağlarsın dememiş mi atalarımız ya da birileri... Tam mutlu oldum derken, birdenbire dünyalar başımıza yıkılmaz mı?

Siz de, bahardan kalma bu kış günlerinde; bana karın yağmasını ne kadar özlediğimi hatırlatan... Şöyle konyak içip, karlarda yuvarlanma hissimi kamçılayan bu keyifli oyunu izlemek isterseniz:

Akatlar Kültür Merkezi
Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu Prodüksiyon Tiyatrosu
Telefon: (212) 351 93 84
Adres: Zeytinoğlu Cad. No:8 Akatlar Etiler - İstanbul

Ömür İsfendiyaroğlu



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Kelebeğin Ömür'ü
Duymaya Vakit Bulamadığımız Martı Çığlıkları
"Ben" Klimt
Sylvia Plath Nerede?
Casanova Aşık
Yine mi Pazartesi?
Akıl ve Yürek arasındaki Gelgitler...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bulmaca [Öykü]
Pulkanatlı Öykü [Öykü]
İçinden bir isim tut [Öykü]
O Pity Pity Karamela Sepeti [Öykü]
Servi [Öykü]
Buluşma [Öykü]
Seni Seviyorum... [Öykü]
Maskeli [Öykü]
Sinek [Öykü]
Düşmek [Öykü]


Ömür İsfendiyaroğlu kimdir?

Kişiliğimin tam anlamıyla gitmek istediği yoldan gitmek ve bunu yaparken de başkalarının bam tellerine dokunabilme isteği çoğu zaman hissettiğim. Yaşamımın hiçbir evresinde yazı olmadan yaşayabileceğimi düşünmüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her kitaptan, her satırdan, her cümleden kısacası; yaşamın sözcüklerinden etkilenirim


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömür İsfendiyaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.