Bu hafifçe kenara itilecek bir roman değil. Daha büyük bir şiddetle uzağa fırlatılmalıdır. -Dorothy Parker |
|
||||||||||
|
Akşam ezanı okunup gece yeryüzüne adımını atar atmaz bir el uzanmış, Aslanı boylu boyunca uzandığı yerden kaldırmış. Suratına inen şaplağın tesiriyle ayılıvermiş beyceğiz. Mikail’i zor zar seçebilmiş, suçlu çocukların mazeret bulma telaşında kılcını arar olmuş. Mikail, sertçe uzatmış az önce eline aldığı silahı. ‘Yadigârına sahip çık’, demiş. ‘O, senin benden sonra en iyi dostun bu diyarda.’ Aslan ne desin! Pişkinliğe vurup işi, sırıtmış. Katılaşmış lakırdıyı ise keşke duymaz olsaymış. ‘Kudüs’e girmeyi aklından dahi geçirme bu alıklıkla, Şam’a sağ salim ulaşsan yeter!’ ‘Bir baraka gördüm, merak ettim, sadece.’ ‘Yakında mı?’ ‘Hem yakındı, hem çok uzak…’ ‘Aklına mukayyet ol beyim, sana cesaretten çok o lazım.’ ‘Hep akılsız bulursun da beni, dibimden ayrılmazsın hiç.’ Mikail kaldırıp tüy gibi beyi sırtına vurmuş, itirazına kulak asmadan. ‘Kim bilir sen de kendi gencimi görürüm. Ondandır belki sivri dilim.’ Akşam yemekleri toprak kaplara henüz doldurulmuşken varmışlar hana. Askerler karınlarını doyururken fark etmemişler öğleden sonraki yitişi, inatçı buluşu. Aç bakışları bir dolgun anaya, bir filiz fidana kayıverirmiş. Mikail’in geç saatte ikisinden de nasibini alacağını bilselermiş o gözü dönmüşlükle, kendi haklarını isteyecekleri aşikâr… Fitne, analığından kuşkuya düşülecek haspadan çıkmış. Hani atlıları ilk gördüğünde gözüne kestirmiş ya Mikail’i ne yapıp edip kaynayan kanını taşırmakmış dileği. Kumandanın kızına bakışları da kaçmamış zanlı gözlerinden. Bir fırsatını, ıssızlığı denk getirip sonbaharındaki adama çiçekler açtırmış. ‘Goncayı koklamayı kanın çekerse, kolayı var. Önce yaprak açmış mis kokulu olanı eline almalısın!’ Mikail nasıl yanıt vereceğine kararsız, ne zamandır içmediği şarap testisine uzanmış. Hesabını da kaçırmış ilerleyen saatte, hancının karısını kıstırıp uzak bir köşede, teklifini kabul etmiş. Niyeti bozuk olanların hızına şaşar kalırsın, ara ki bulasın onları. Hancının nerede olduğunu, ne yaptığını da hiç sorma. Olanlardan, karısının, kızının, Mikail’in günaha bulandığından habersiz de sanma. Kötülerin elleri uzun, gözleri şahin, kalpleri geniş, mideleri sağlamdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bülent Efe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |