..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Post-Modernizm > Bülent Efe




17 Eylül 2006
İletişim Çağında Sıfır Bilgi  
Bülent Efe
İletişim teknolojisi tüm dünyada gelişiyor, çeşitleniyor ve dönüşüyor, ama giderek daha az mesaj iletiyor. Etki alanını genişlettikçe de insanlığı besleyecek, dünya kültürünü üst seviyelere taşıyacak ‘farklılıklar sentezi’ olanağını dümdüz ediyor.


:BFGF:
İLETİŞİM ÇAĞINDA SIFIR BİLGİ

Medya, kendini demokrasinin dördüncü boyutu olarak ilan edeli çok oldu. Kamusal yayıncılığın egemen olduğu dönemlerde devletten beslenen basın yayın organlarının bağımsız kalamayacağı gün gibi ortadaydı. İmdadımıza özel radyo ve televizyonlar yetişti. Bütün ülke istediği her bilgiyi medya sayesinde edinecek, seçme özgürlüğünü kullanacak ve durmaksızın tartışacak, konuşacaktı. Bilgi toplumu yolunda hızla ilerliyorduk. Telekomünikasyon, televizyon, internet devrimi derken başımız dönmedi değil.

Pazarın baskısını yiyen ‘özgür’ medya çok geçmeden montaj ve seri üretime geçti. İzleyici sabahlara dek yatak yorgan izlediği siyaset arenalarından, toplum yararına araştıran yakışıklılardan çabuk sıkılmış olacak ki, ülkenin kültürünü yansıttığını belirten, bu nedenle ayna işlevi gördüğünü iddia eden medya farklı arayışlara yöneldi. Tutan formatlar peşlerine onlarcasını takıyor, yapımlar ve yazılar yeniden birörnekleşiyor, tıkanma anında taze bir soluk aranıyordu. Televizyon temel alınırsa üç S’ye bel bağlamaktan vazgeçilmedi; Spor, Sinema(reklâm filmlerinden dizi filmlere, uzun metrajlı kurmacalardan belgesellere), Seks-Skandal(bir ara kırmızı noktalar ekranlarda peyda oldu, ardından magazinler durumu yumuşattı). Böylece çekici, boş ve genel geçer üretim medyanın biricik hizmetine dönüştü. Basın yayın organları artık sıradanlıkla topluma ters düşecek marjinallik arasında can çekişiyordu.

Bilgilenmek isteyen yurttaş ise haber kanallarının ince eleyip sık dokuduğu kırıntılarla, giderek aksiyon içeren haber bültenleriyle yetinmek zorunda kaldı. Bilgi, özel yayımcılığın alanından sessiz sedasız çekilmiş kamu yayımcılığına bel bağlamışken, devlet destekli televizyonlar da rekabete soyunmayı tercih ettiler.

Bu durum ülkemize has değil. İletişim teknolojisi tüm dünyada gelişiyor, çeşitleniyor ve dönüşüyor, ama giderek daha az mesaj iletiyor. Etki alanını genişlettikçe de insanlığı besleyecek, dünya kültürünü üst seviyelere taşıyacak ‘farklılıklar sentezi’ olanağını dümdüz ediyor.

Uluslar arası medyanın gündeminden bir türlü sıyrılamayan düşünürler de alternatif gelişme dallarını söylemleriyle budayıp kültürleri zorunlu istasyonlardan geçmesi gereken bir tren ya da basamakları birer birer aşmak zorunda kalan bir insan gibi algılama yanılgısına düşüyorlar. Bir kökü olsa da serpilip dallara ayrılan gökyüzüne özgürce ulaşmak isteyen yaşam ağacını görmek ve anlamak işlerine gelmiyor. ‘Kendini bil!’ kehanetini düstur edinenler kendini tanımanın ilk ölçütünün bir ‘öteki’ne ihtiyacı olduğunu, asıl yabancılaşmanın kendi çevresine hapsolmak olduğunu hatırlamadan medya kulelerine çekiliyorlar.

Sıfır bilgi üretimine katkıda bulunmaktan da çekinmiyorlar, üstelik…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın post-modernizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Büyük Turist"; Batılı Bir Gezginin Analizi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Maviydi Otomobilim, Hem de İtalyan Marka!
Sadece Hüzün
Küresel Köyün Kör Kuyusu Sosyal Medya; Bireyselliğin Zirvesi…
Nekrofili

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Eski Bir Yağmur [Öykü]
Agora^nın Çocukları - 2. Bölüm [Roman]
Agora^nın Çocukları - 3. Bölüm [Roman]
Agora^nın Çocukları - 1. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 9. Bölüm [Roman]
Ayın Gölgesi Birinci Bölüm 2. [Roman]
Kudüs Yolunda - 10. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 7. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 5. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 4. Bölüm [Roman]


Bülent Efe kimdir?

Akdeniz Klasik Arkeoloji, Ege Radyo Tv, Sinema okuduktan sonra farkettim ki yazar olmak istiyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Woddy Allen, G.G. Marquez, Jack London ve Dostoyevski


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bülent Efe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.