Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
neden sevmemeliyim sorusuna yüzlerce cevap bulurken neden seviyorum sorusuna bir tek cevap bile bulamıyorum. ama yinede çooook seviyorum. tek söyleyebildiğim. adını koyamadığım, gözümle göremediğim elimle tutamadığım; bir bağ var onu bana, beni de ona bağlayan. garip bir bağ. uçurmayla, uçurtmayı uçuranın arasındaki bağ gibi bir bağ. bu bağ olmasa, uçurtma tek başına uçmaz. uçamaz. uçmak için o ipe muhtaçtır. ama uçurtma gökyüzüne bir kavuşmayı görsün. hemen onu oralara çıkaran ipi unutur. gözünü hep yukarıya, daha yukarıya çevirir. dün onu bulutların üzerine çıkaran bağdan kurtulmak özgürce kanat çırpmak ister. ya kardeşlerim bu freud haklı bu kadınlar gerçekten ne istiyor. dün onları bulutların üzerine çıkaran sevgimiz bugün bir engel, özgürlüklerini kısıtlayan bir sınır oluveriyor. yanlış anlamayın. bir kız erkek polemiği oluşturmak için söylemiyorum bunları söylüyorum, çünkü gerçekten anlamıyorum şu kadınları. biz erkekler, sizleri belli ölçüde bağlıyorsak. bir takım sınırlar getiriyorsak. ara sıra, aptalca kıskanıyorsak. bilinki, sizi sahip olmak sizi yönetmek, dizginlerinizi elimizde tutmak için değil. korktuğumuz için. çünkü biz erkekler uçurtma uçurarak büyüdük. o yüzden şunu çok iyi biliriz. erkek ve kadın ilişkileri uçurtma ile onu uçuran arasındaki ilişkiye benzetiriz. erkek kadınını sevdikçe, onu gözünde büyütür,yüceltir, yükseltir. kadın ise erkek kendini sevdikçe, kendine bağlandıkça, erkeğinin değeri azalır. boyu küçülür, karizması düşer; aşağılarda kalır... işte bu yüzden erkek, kadını ile kendini bağlayan bir bağ olsun ister. ona yön vereyim, istediğimi yapsın istediğimi giysin der. bunu der, çünkü uçurtmanın ipini gevşek bırakırsa ellerinin arasından kaçıp gideceğinden korkar. ayrılmaktan korkar ve ipe sıkı sıkı sarılır. ve sonuçta ya uçurtma kendisi için veriler sınırlar içinde uçmaya razı olur ya da ipleri koparır kendi yolculuğuna çıkar. geride ise elinde ipi sardığı makarası ile yalnız kalmış yaralı bir aşık kalır. peki tek başına uçmak isteyen uçurtmaya ne olur???? ne olacak ipsiz kalan her uçurtma gibi önce biraz daha yükselir sonra sert bir rüzgara kapılır ve yere çakılır. garip ama gerçek bunun böyle olacağını bile bile, hergün bir sürü uçurtma gök yüzüne çıkıyor ve bir o kadarıda yer yüzüne çakılıyor. garip ama gerçek
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © kemal pismisoglu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |