Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattır. -Anatole France |
|
||||||||||
|
Bir hasret türküsüdür dillendirdiğim. Bir bülbülün güle hicranıdır...Yazmanın adı kolayda kalemin sevdasını kağıda tüllendirmekten daha zor olan ne olabilir.Ne; zaman hasretime teselli ne mevsimler özlemime gem.İçimde biriktirdiğim sayfalara yazıyorum sana olan tüm güzel seslenişleri..Gecenin en demli vakitlerinde seni düşünmek kadar tatlı esen bir rüzgar yok başımda.Zülüflerimin heyyulası her lahza seni zikrederken ne çok sevdiğimin farkına varıyor sen uyurken geceye seninle alakalı mahyalar yayıyorum.Gönlüme sığmayan bu hasret ateşini sınırlarımın dışına çıkarmadan için için yanarken bir kıvılcım gönderiyorum kırık dökük satırlardan. Enis-i Ruhum... Hiç bir söz seni anlatmaya kifayet bulamazken hiç bir satır işte bu benim sevdam diyemiyor.Sen karanlık gecelerimin tulu etmiş aydınlığısın.Her gün özleminle bitirirken zamanı sana olan ateşim dünyayı yakacak kadar harlanıyor gönül şehrimde.Hasretden talan olmuş şehrimin tüm kilitleri sana açılmışken bir bir her an seni kaybetmek korkusuyla ilmek ilmek geçiyor zaman boynuma.Bütün durağan duyguların kaidelerinden sıyrılıp soğuğun iliklerime kadar işlediği kör bir gecenin iskelesinde içimi, ruhumu, kalbimi, hülyalarım, hatıralarımı sevdanın kor yakıcılığı ile simanın yansıdığı odamda hasretimin sonsuzluğu ile ısıtıyorum.Ne güzel şeymiş seni sevmek...Ne güzel şeymiş sıcaklığını yüreğimde hissetmek.... Gül-i Ranam... Nicedir hiç bir rüzgar bu kadar sert esmemişti. Nicedir şarkılar bu kadar mızraplı vurmamıştı tın tın.Yıllar boyu her gelen acının karşısında dimdik durdum.Tahammül edip gülüp geçtim.İlk defa kaybetmenin ağırlığı ile yanıyorum.İlk defa tüm kalelerim çaresizlik içinde savunmasız. Bana sorduğun olmazsa ne olacak sorusu üzerime öyle yıkılıyor ki hicranım amansız bir düşman gibi iki büklüm bırakıyor beni.Koca bir iç geçirme, buğulanan bakışlar, boynu büküklüğüm, kırık döküklüğüm.Gözlerim buğulu bakıyor ötelere medyun sana iştiyak içinde.. Surûr-i Sinem.... Rüzgarda savrulan yağmur damlaları gibi savruluyor yüreğim.Sensiz geçen mevsimlerim kış günlerim zemheri.Umut çırpınan kanatlarında bekleyişlerin girdaplarında yürümüyor savruluyorum.Anlıycan sensizliğin hiç bir tarifi yok benim gönül kitabımda. Sensiz bir dünyayı asla sevmiyorum... * * *
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © MeRCaNDeDe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |