Çok değer verdiğim için geliyor bunların hepsi başıma herhalde… Ama değer vermeden, bunu göstermeden, sonuna dek güvenip severek yaşamadan da yapamıyorum ki. Beklediğim bir kaç güzel söz oluyor ya da bir tebessüm, sabahları aldığım ufak bir “Günaydın,” da yetmez mi? Gerçekten merak edilerek sorulan bir “Nasılsın?”… Değer verdiğim insanların da, her zaman iyiliklerini istediğim ve hep iyi niyetle yaklaştığım insanların, bana o kadar yakın davrandıkları halde bana karşı aynı şeyleri düşünebildiklerini gösteren birkaç söz, dedim ya, ya da bir tebessüm bile… Ufak bir öpücük, bir sarılma belki “Her ne zaman olursa yanındayım.” diyen ve ne zaman hüzünlenseniz, bir şeyler kötü gitse rahatça sığınıp ağlayabileceğinizi bildiğiniz bir kucak. Her zaman derdinizi anlatabileceğiniz, hiç sıkılmadan sizi dinlemek için yanında olacağından emin olduğunuz bir insan. Sevgiyi hissedebilmeniz… Sevilmeniz… Çok şey mi istiyorum ben, sevgimi rahatça verebilirken size? Aynı şeyi yapmak bu kadar güç mü? Siz nasıl istiyorsanız ben öyleyim bazen de, siz neden öyle değilsiniz? “Ne kadar iyisin, sabırlısın!” demenizle tüm yük benim omuzlarımda yine. “Nasılsa yanımda, beni bırakmaz; kırılmaz bana…” Öyle belki, e bu kadar şeyi yapıyorsa o da bir şeyleri hak etmez mi? Bu kadar kör müyüz, kör müsünüz? Sevin, değer verin ve gösterin bunu. Bunu görmeye o kadar açız ki!