..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Gizem Ozan




1 Ocak 2006
2. Dolunay, Beş Nokta  
Gizem Ozan
Göz açıp kapayana kadar geçen zaman... Uzun ve kısa bekleyişler... İnsan ruhunun zıtlıkları... Satır aralarına gömülmüş hüzünler... Aynı tada sahip göz yaşları olan yabancılar... Soyut... "...gözlerini açtı... Nefes helezonlar çizerek buharlaşıp karışırken dünyanın pisliğine, içine kirletmek veya kirletilmek için bir nefes daha aldı. Hücreleri hızla pay etti kendi aralarında oksijeni."


:BEJC:

*****

...gözlerini kapadı...

Uzun bir bekleyiş... Derin soluklar gibi sonsuz ve dipsiz... İçine çektiğin nefesi hiç geri veremeyecekmişsin gibi... Karbondioksit beynini çürütmeye başlar, yavaş yavaş. Soluğun dudaklarında solar, gider; pisliği dışarı kusamamanın dehşetini yaşar tüm hücrelerin ve ardından yeni doğmuş, tüysüz, çıplak, aç serçe yavruları gibi yeni soluklar için çığlık çığlığa ağlar bedenin. Ya ruhun? Pisliği kaldırabilir mi, ışığı sönüp parçalanmaya başlarken, avaz avaz... Kaldırabilir mi içindeki pisliği; taşıyabilir mi bedeninin aciz sevgi artıklarını, zavallı hayal kırıklıklarını, değersiz kalp çarpıntılarını ve yitirilmiş umutlarının ağırlıklarını? Dünyadan içine çekip tuttuğun nefes zihnini zehirlemeye başladığında kırpık kırpık hayallerin, kırık kırık umutlara dönüşmeye başlar, alaycı... Gözünün gördüğüne değil de zehirli zihninin imgelediğine inanmayı öğrenirsin sonra. Sonra da imgelerinin gözünün gördüğüne dönüştüğünü fark edersin, şaşkınlıkla. Kirlettiğin soluk kirlettiğin bedene, kirlettiğin beden kirlettiğin ruha, kirlettiğin ruh kirlettiğin zihne mi dönüşür? Kirlettiğin sen misin kendini, soluğun mu? Yoksa sen mi kirlettin soluğu, dünyadan çektiğin kirli bir soluk muydu yoksa?
Dudakların zor anında ettiğin duanın yalancı olduğu tedirginliğindeki gibi titrer, hafifçe. Bilinçsizce dudakların serbest bırakıverir pisliği, dayanamayacağını düşündüğün o son anda. Gözlerin huşu ile kapanır, dudaklarının titreyişi son bulur. Tanrı'yı yüzüstü bırakırsın bir kez daha. Ardından... Yeni bir soluk...

...gözlerini açtı...

Nefes helezonlar çizerek buharlaşıp karışırken dünyanın pisliğine, içine kirletmek veya kirletilmek için bir nefes daha aldı. Hücreleri hızla pay etti kendi aralarında oksijeni. Küçük bir an, bir an daha ve bir an daha... Küçük anlar boyunca biraz daha... Biraz daha yaşayabilmek için küçük küçük nefesler almaya devam etti.
Zarif eller...
Zarif eller ileri atılıp o narin ve kırılgan göz pınarlarından yeni doğmuş göz yaşlarına dokundu, yaşlar birbirleriyle yarışırcasına yanakların üstünden dudaklara doğru yol almışken.
Parmak uçları oyununu acımasızca kesti göz yaşlarının.

"Tadına bak."

Cüret edebilir miydi? Düşündü, zihni bulanana ve artık düşüncelerin silikleşeceği noktaya varana kadar. Pek uzun sürmemişti. Sadece kısa bir an; hayatının, küçük nefeslerinden bir kaçını kurban edebileceği kadar önemsiz bir parçasını harcadığı küçük bir an kadar...

...gözlerini kapadı...

Kısa bekleyişler, uzun bekleyişler gibi değildir. Minik lahzalar haline ayırırsın hayatını, hayatına daha iyi hükmedebilmek için belki. Zamanı parçaladığında zaman daha yavaş akacakmış gibi gelir sana, küçük nefeslerinle kazandığın küçük anlarına minik lahzalar katabilmek için durmadan parçalarsın zamanı ve hayatını, nefes alış verişlerinin arasındaki o fark edilemeyen lahzaların içinde tükettiğini görmezden gelmeye çalışırsın. Minik lahzalar minik boşluklara, minik boşluklar içindeki boşluklara, içindeki boşluklar zihnindeki boşluklara mı dönüşür?
Kısa bekleyişler; nefesinin seni kirlettiği, senin nefesini kirlettiğin uzun bekleyişlere benzemez. Kısa bekleyişler milyonlarca yıllık gerçeği barındırabilir içinde. Gözlerini kapayıp kısa bir bekleyişe gömebilirsin hayatını, gözlerini açtığın da ise milyonlarca yıldır nefes boşluklarında küflendirdiğin bir hüznün ağırlığı ve kasveti çökebilir üstüne.
Kısa bekleyişler uzun bekleyişler gibi değildir.

...gözlerini açtı...

Dudaklar kendisine uzanan zarif ellerin parmak uçlarında duran damlacıklarla ıslandı. Ten tene temas etti. Parmaklar dudaklardan çeneye kaydı, hafifçe.

Aynı nefes, aynı pislik, aynı küçük anlar, aynı minik lahzalar, aynı nefes boşlukları... Aynı tat...
...
Aynı mı?
...

Gizem OZAN
25.04.05
*2.Dolunay*



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hep Kalan Biri
Huzur İçinde Uyuyun

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eksik
Dönen Her Şeyin Ortasında Bir Kırda
Beni Sev ve Sonsuza Kadar Nefret Et Benden
Parçalanmış Parmaklar ve Yalnızlığıma Düşen Gözler
For My Fallen Angel

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatı [Şiir]
Susmak Affetmektir Tanrı'yı [Şiir]
Kaybolan Sen [Şiir]
Hiç Sevdalar Arasında [Şiir]
Günebakan [Şiir]
Mavi [Şiir]
Mevsimlerden Sonbahar [Şiir]
... ve Mesafelerle Sınırlı [Şiir]
Astral Çığlık [Öykü]


Gizem Ozan kimdir?

.

Etkilendiği Yazarlar:
.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gizem Ozan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.