Kırmızı ışık bizim orgazm noktamız;
Bir çok sorunumuzu trafikte hallediyoruz. Bir nevi terapi gibi. Kırmızı ışık, sürücü için başka yaya için başka bir değer taşır.

Sürücü evden hırslı çıkmıştır, çatacak yer aramaktadır. İlk ışık denemesini kıl payı sarıda atlatmıştır. Ancak ikinci denemede sarı birkaç metre evvel yerini kırmızıya terketmiştir. Sürücümüz bunu zevkle ihlal eder artık kural çiğnendiğinden kendi kuralları devrededir, garip bir haz kaplar içini; hafiflemiştir biraz. Bu defa daha zevkli bir operasyona girişir, kırmızı’da yaya avı... En zevklisi de budur; zira zor durumda yakalayıp bir de üstüne camı açıp bütün kinini akıttın mı değmeyin keyfine; hatta bu konuda yayayı, özellikle hızlanarak daha da sıkıntıya sokmanın tadından yenmez! Bu tip sıkıştırmayı diğer kırmızı’da yakalanmış arabalara da yapmak zevkli olsa da yönün iyi seçilmesi gerekmektedir, çünkü diğer aracın manevra yapıp peşinden gelme olasılığı olabilir ve olay zevkten çok kabusa dönüşebilir.

Bir de işin kırmızı’da bekleme tarafı vardır ki bunun zevkinin nerede olduğu henüz anlaşılamamıştır. Kırmızı’nın sarı’ya dönüşü büyük bir hüşu içinde beklenir ve sarı yandığı an önündeki arabanın hareket etmesini beklemeden korna çalınır. Bu anın zevki anlatılamaz yaşanır. Çünkü öndeki sürücüyü alt etmişsinizdir; ona geri zekalı muamelesi yapmışsınızdır.

Yaya ise bu işin başka bir zevkli tarafını yakalamıştır. Kırmızı’da geçenlerin arkasından çeşitlemeler yapmak gibi...

Trafik bu... Zevkli, heyecanlı bir o kadar da çekici. Taa öteki dünyaya gidecek kadar.