Genç kıza "oyna" demişler, " Yerim dar" demiş...Alanını genişletmişler "Yenim dar" demiş.

Kitle de bu noktada apışıp kalmış. Genç kız meramını net bir şekilde dile
getirip
" ..Ya insanlar, ben oynamayacağım!" demek yerine, kitleyi uğraştırmayı
yeğlemiş
( She loves to Yeğ..Yeğ..Yeğ). Kızın bu üstü kapalı tavrı karşısında
kitlenin bir anlam çıkartmamasını "anlayışı kıt" diye mi değerlendirmek
gerekirmiş, hiç sanmıyorummuş. Kitle empatik mi değilmiş? Yok canım.. daha
nelermiş.. Koskoca kitle empatinin en bereketli olması gereken adreslerden
biriymiş.

Kitlenin bu göz dolduran özverisi karşısında genç kızın bildiğini okuması
akla birkaç şıklı bir problem getirmiş.

a) Kitle uğraşmayı, genç kız ilgi çekmeyi istiyormuş.

b) Kitle çok fena kandırılmış.

c) Genç kızın aklı başına sonradan gelmiş.

d) Kitlenin durumlar karşısındaki çözüm yaratabilme becerisi kızı dehşete
düşürmüş, ondan ikinci bir feyk atmış.

b) Kitle çok fena kandırılmış.

e) Kızın katli vacipmiş

b) Kitle çok fena kandırılmış.

b) Kitle çok fena kandırılmış. Aldatılmış, yıpratılmış, üst üste içilen
sigara ve kahve nöbetlerine terk edilmiş? Normal yaşamdan kopmasına içine
kapanmasına ve anormal yaşam formuna girmesine mahal verilmiş?Kitlenin şavkı
kaymış, saç sakal birbirine dolanmış kitlenin.. Kendine olan güveni Yeni TL
gibi sıfır kaybetmiş.. Haysiyeti iki kuruşluk olmuş.. Kaç gecedir
uyuyamıyormuş kitle..haberin var mıymış? Beynini kemirmiş kitle her gece
düşüne düşüne.. işe geç kalmış.. Patron bir sürü laf söyledi.. İnsanlar
"geçmiş olsun, hayrola bi yakınına bişe mi oldu" gibi şeyler soruyormuş? Ne
yediğimden bişe anlar olmuş ne kahveden? Ayıp değil mi ulan.. Ne vardı iki
dakika oynasaydın... Çık da dansöz gibi kıvır mı dedik.. Alt tarafı iki parmak
şıklatıp oturacaktın...

...Şey yani görüldüğü üzere problemin çözümü kendi içinde saklı. İnsanlarımız
artık orijinal tutumlar sergilemek yerine, imutasyon tepkilerle konsantre
edilmiş fenalıklar yapmayı Yeğliyorlar.

İlişkilerin artık neyin üzerine inşa edileceğini kimse tayin edemez olmuş.
Herşey çok fazla iç içe geçmiş. Tüm yaşam formları birbirine mesafe olarak
yaklaştıkça birbirini görme veya fark etme dereceleri de o kadar azalmış
sizin anlayacağınız. Öyle pozisyondaki konutlarda oturuyoruz ki mesela,
karşı komşu böyle çok af edersiniz banyodan çıkıp perdeyi örtmeden orasını
burasını kuruluyor.. Siz her bir nanesini görüyorsunuz (yine çok pardon),
lakin kendisi bunun farkında bile olmuyor. Belki de bilerek yapıyor, bu
yüzden adı mahallede Kaltak Necibe?ye çıkmış durumda.

Kimin ne düşündüğünü, ne hissettiğini ne bildiğini anlamak için zaman
kalmıyor aslında bu yakın mesafeler arasında. Mesafenin yarattığı avantajla
yakınlığın daha kolay kurulacağını sanıyorsunuz ama hiç de oyle olmuyor. Bu
uzaksızlığın sizi birbirinize canı gönülden yakınlaştıracağını sanıyor,
muazzam bir ahenkle uyum içinde birlikte oynar, birlikte bilmem ne
yaparsınız sanıyorsunuz? Hiç de öyle olmuyor?

Tüm istekler birbirine yakınlaştıkça ne istediğini bilmez bireye doğru evrim
geçiriyoruz. Tek eğlencesi kendisiyle ilgilenenlere feyk atmak olan
insanlarla halaya kalkıyoruz bir süre sonra. Tam halayın ritmini tutturup
"tey tey " nidalarında mendil sallayacakken, o mendille gözünüzün yaşını
siler pozisyonda buluyorsunuz kendinizi.. Adam sizle halaya kalkıp eski
sevgilisine dönüyor çünkü? Siz yerinizde dönüp duruyorsunuz aynı noktada..
Millet "manyak mısın ulan otursana yerine ne deli dana gibi tepiniyorsun"
diyor. Hayatta ne kadar mantıksız hareket varsa yapıyorum sayende? Eski
sevgilisiyle arasını düzeltmiş bana çaktırmadan? Benimle arasını kim
düzeltecek şimdi? Arasını sattığımın düzeni yaa..

Yok birşey tamam iyiyim ben.. Kapatın hadi sayfayı.. Hööüüyyff..ühühheeeee :(((