|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
12 Ocak 2004
Bizim Zamanımızda...
Ahmet B.çulhacı
Suçlamıştım onu, daha doğrusu suçluluk duygusuna itmiş, kısa süreli de olsa rahatlamıştım... |
|
Bizim Zamanımızda...
“Bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleler kurar mısınız? Anneyseniz, babaysanız, öğretmenseniz, işçiyseniz, memursanız, amirseniz kısacası olgunluk yaşa merdiven dayamış yetişkin bir bireyseniz ara sıra kuruyorsunuzdur, “bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleler...
Bir öğretmenim vardı hiç unutmuyorum hemen her derste, sınıf içinde şöyle bir turlayıp, sözü mutlaka böyle başlayan bir cümleye getirirdi:
“Bizim zamanımızda neeerde öyle evlerde elektrik...Gaz lambasının ışığında ders çalışırdık. Ama siz lüks içinde olduğunuz halde çalışmıyorsunuz...”
Ne kadar çalışkan sayılan bir öğrenci olsam da, böyle bir etiketlemenin içine ben de giriyordum...Az kızmadım Edison’a ampulü neden icat etti diye...Ne olurdu sanki biz de gaz lambasının ışığı altında çalışsaydık da, öğretmenimden böyle bir söz duymasaydım...Kötü bir niyeti yoktu öğretmenimin eminim...Bizim daha çok çalışmamızı, daha başarılı olmamızı istiyordu...Ama bu “bizim zamanımızda” diye başlayan cümle, bende inanılmaz bir suçluluk duygusu uyandırıyordu...Yoksa bunu kasten mi yapıyordu?..Yok canım, yok sanmıyorum!..
Geçenlerde oğlum, uzaktan kumandalı oyuncak arabasını darmadağın etmiş, görünce nevrim döndü...Bir hışımla söylendim:
“Bizim zamanımızda böyle oyuncaklar yoktu; varsa da alacak paramız!..Tellerden, boş makaralardan arabalar yapardık biz...Sen bulmuşsun böyle bir oyuncağı paramparça etmişsin...” Oğlum korkuyla karışık bir bakışla baktı yüzüme...Yalnızca, “Nasıl çalışıyor, merak etmiştim baba!” diyebildi...
Suçlamıştım onu, daha doğrusu suçluluk duygusuna itmiş, kısa süreli de olsa rahatlamıştım...Acısı daha sonra çıktı...Haksızlık etmiştim oğluma...Ona o oyuncağı ben almıştım. Üstelik günümüzde kolayca bulunan sıradan oyuncaklardandı. Şimdi böyle oyuncaklarla oynuyorlardı çocuklar, o da oynayacaktı...Ha imkanlarım elvermez daha pahalısını alamam o ayrı... Önüne teller, makaralar koyarak, hadi bundan bir araba yap, demiştim de o, yapmamış mıydı?...
Cümlem şöyle başlamalıydı oysa: “Biliyor musun çok şanslısın, benim çocukluğumda hayal bile edemediğim bir oyuncakla oynuyorsun...Sanırım nasıl yapıldığını merak ettin, parçalarını birleştirirken yardım istersen, ben hazırım...”
Neden böyle diyemedim peki?...”Bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleler beynimin bir yerlerine yerleşmişler belli...Çok düşündüm, çok düşündüm ve buldum...
“Bizim zamanımızda...” diye başlayan bir cümleyi aslında kendimi övmek amacıyla kuruyordum...Evet, evet aynen öyle...”Bakın ben ne zorluklarla mücadele ettim, ne kadar becerikli, ne kadar akıllı, ne kadar yetenekliyim ki bu konuma, bu günlere gelebildim"”demenin kapalı bir mesajıydı böyle başlayan cümleler...
Neden bu peki, kendimi övme ihtiyacı?..
Ödüllendirilmeye az, sürekli olumsuz eleştirilmeye çok maruz kaldım çocukluğumun denizlerinde yüzerken herhalde...Durum vahim!...
Öncelikle, “bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleler kurmamalıyım. Dünü ve bugünü varolan imkanlarıyla yorumlayabilmeliyim. Her şeyden önemlisi Mevlana’ya kulak verip:
“Dünle birlikte gitti, düne ait ne varsa cancağızım. Bugün yeni bir gün, yeni bir şeyler söylemek lazım.” diyebilmeliyim.
:: çok bilgilendim |
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
|
22 Aralık 2004 |
|
| "Dün gitmiş, onun yerini bugün almıştır.Bugün ise yarın, bir daha dönmemek üzere gitmiş olacaktır." Şevket Rado.....
"Bizim zamanımızda" diye başlayan cümlele kuruyorsak eğer, yaşlanıyoruz ve içinde bulunduğumuz zamandan mekândan memnun değiliz demektir....Çocukluğumda, büyükleden "bizim zamanımızda" diye başlayan çok anlatılar dinledim.Şimdi ben de aynı şeyleri söylüyorum Demem o ki, şu "bizim zamanımızda" bilmişliğinden, hiç bir nesil kendini kurtaramayacak.........Yazınız mı? Yine aynı güzellikte.Akıcı, doyurucu, düşündürücü.........Tebrik ederim.......Var mı başka okunacak yazılar?....Sevgiyle kalın........Kâmuran Esen |
|
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Çokça okur, zaman zaman da yazarım. . . Yazdıklarım beni anlatsa da sizin yaşadıklarınıza benzer. . .
Etkilendiği Yazarlar:
Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay...
|
|
bu
yazının yer aldığı
kütüphaneler |
|
|
|