Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Evrim teorisini savunan çevrelerin çoğu, materyalist felsefeye bağlıdır. Materyalizm, maddenin ve fiziksel süreçlerin her şeyin kaynağı olduğunu savunan bir anlayıştır. Harvard Üniversitesi’nden ünlü genetikçi Richard Lewontin'in şu sözleri, bu ideolojik bağlılığı açıkça ortaya koymaktadır: > “Bizim materyalizme bir inancımız var, ‘a priori’ (önceden kabul edilmiş) bir inanç bu... Materyalizme olan bağlılığımız nedeniyle, dünyaya materyalist bir açıklama getiren araştırma yöntemlerini ve kavramları kurguluyoruz. Materyalizm mutlak doğru olduğuna göre, İlahi bir açıklamanın sahneye girmesine izin veremeyiz.” (The Demon-Haunted World, The New York Review of Books, 9 Ocak 1997) Bu itiraf, evrim teorisinin bilimsel bir hipotezden ziyade, materyalizmi desteklemek için oluşturulmuş bir dogma olduğunu göstermektedir. Gerçekten de evrim teorisi, yaşamın cansız, bilinçsiz maddeden, zamanla oluştuğunu iddia eder. Ancak bu iddia, bilimsel gözlem ve mantık kurallarıyla çelişmektedir. Bilimsel veriler, evrim teorisinin gerektirdiği ara türlerin varlığını desteklememektedir. Fosil kayıtları, canlıların ani bir şekilde, eksiksiz ve kompleks yapılarla ortaya çıktığını göstermektedir. Bu durum, evrim teorisinin öne sürdüğü kademeli değişim fikrini çürütmektedir. Örneğin, fosil kayıtlarında hiçbir ara form bulunamayan türler arasında kuşlar, balıklar ve memeliler yer alır. Kur'an'da da bu gerçek şu şekilde ifade edilir: > "Allah, her canlıyı bir ölçüye göre ve eksiksiz olarak yaratmıştır." (Rahman Suresi, 7-8) Fosil kayıtlarının eksikliği, yaratılış gerçeğini işaret etmektedir. Allah, tüm canlıları üstün bir akıl ve bilgiyle yaratmıştır. Evrim teorisinin bu gerçeği reddetmesi, bilimsel bir temele değil, ideolojik bir inada dayanmaktadır. Evrim teorisinin bu kadar yaygın kabul görmesinin ardındaki sebep, onun bilimsel bir hipotez değil, materyalist bir inanç sistemi olarak benimsenmesidir. Bu durum, Kur’an-ı Kerim’de bildirilen büyü kavramını hatırlatmaktadır: > “Onların gözlerini büyülediler, onları dehşete düşürdüler ve büyük bir sihir getirmiş oldular.” (Araf Suresi, 116) Materyalist ideolojiyi benimseyen çevreler, bilimsel kılıf altında, insanların akıl ve mantıkla düşünme yetilerini perdelemektedir. İnsanlar, bu büyünün etkisiyle, cansız atomların kendi kendine organize olarak Einstein gibi bilim insanlarını veya bir ceylanı oluşturduğuna inanabilmektedir. Ancak bu inanç, hem akıl hem de bilimle çelişir. Evrim teorisini savunanların aksine, ön yargısız bir şekilde olaylara bakan bir kişi, hayatın üstün bir güç tarafından yaratıldığını açıkça görebilir. Çünkü evrendeki düzen, kusursuzluk ve akıl, bilinçsiz maddenin ürünü olamaz. Kur’an’da bu gerçek şöyle vurgulanır: > “Gökleri ve yeri hak ile yarattı; geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı da emrine boyun eğdirdi; her biri belli bir süreye kadar akıp gidiyor. İyi bilin ki, üstün ve bağışlayıcı olan O’dur.” (Zümer Suresi, 5) Canlıların kökenine dair bilimsel ve mantıklı bir açıklama arayan herkes, evrenin ve hayatın üstün bir yaratıcı tarafından yaratıldığını kabul edecektir. Tarih boyunca pek çok kişi ve toplum, hurafelere inanmış ve gerçeği görememiştir. Ancak büyünün etkisi geçince, hakikat tüm açıklığıyla ortaya çıkar. Kur’an, insanların bu durumunu şu şekilde ifade eder: > “Onların kalpleri vardır, bununla kavrayıp anlamazlar; gözleri vardır, bununla görmezler; kulakları vardır, bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır.” (Araf Suresi, 179) Bugün de evrim teorisine körü körüne bağlı olanlar, hakikati görme yetilerinden mahrum bırakılmış gibidir. Ancak bu büyünün etkisi hızla azalmaktadır. Malcolm Muggeridge’in şu sözü, bu gerçeği özetler: > “Gelecek kuşaklar, bu kadar çürük ve belirsiz bir hipotezin inanılmaz bir saflıkla kabul edilmesini hayretle karşılayacaktır.” Evrim teorisi, bilimsel bir gerçek olmaktan çok, materyalist ideolojinin bir dayanağıdır. Hem bilimsel veriler hem de mantık, hayatın üstün bir yaratıcı tarafından yaratıldığını işaret etmektedir. Kur’an-ı Kerim’de bildirilen ayetler, bu gerçeği açıkça vurgulamaktadır: > “Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Bunda iman edenler için bir ayet vardır.” (Ankebut Suresi, 44) Evrim teorisinin savunduğu iddialar, tarihin en büyük aldatmacalarından biridir ve bu büyü bozulduğunda, hakikat tüm insanlık tarafından anlaşılacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |