Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin |
|
||||||||||
|
Yememeniz gerekenler içinde diye başladı söze Gastroenteroloji bölümü hekimi sayın Prof. Dr. Feyza Hanım... Yutkundum; doktorun ağzından çıkacaklar bu kadar mı korkutur insanı sevgili günlüğüm✍🏻 Boğa burcu olunca korkuyor biraz insan itiraf ediyorum. Bir an Erzurum usulü altı yumurta ile yoğurarak açtığım, önce sıcak suda haşlayıp, sonrasında soğuk suda şokladığım tepsiye sanat eseri işler gibi yerleştirdiğim; her bir katına tereyağı gezdirirken bir tuvali boyuyormuşluk edasıyla odaklanmalarım akabinde, keçi inek peyniri karışımın içine, ince narin dallarını ahşap kesme tahtasında incecik kıyarken, buram buram maydanozun kokusu sarardı mutfağımı, tüm şoklu bezeler bittikten sonra en son üzerine haşlamadan serdiğim hamurumu sererken ki halim geldi ve ocak üzerinde döndüre döndüre pişirdiğim su börekleri, kendi ellerimle açtığım mantılar geçti gözlerimin önünden… Hayır; sakın bunu söyleme lütfen lütfen lütfen desem. Ya da; doktorun ağzından çıkanları zamanla çıkan yeni söylemler gibi evrene gönderip, üç kere iptal iptal iptal desem, evren de cevaben yediklerin gözüne, dizine dursun der mi tövbe estağfurullah tövbe sevgili günlüğüm güldürdüm yine kendimi Allah hepimizin yüzümüzü güldürsün. Asil kadın hoca oluşu duruşu, konuştuğu cümlelerin ahenginden belli oluyordu. Kaliteli ailede büyümüşlüğü de gözlerden kaçmıyor şüphesiz. Çok insan gördük tabii sevgili günlüğüm✍🏻yaş yarım asrı devirince gülümsüyorsun hayata,insanlara, olaylara… İllüzyonun birer oyuncularıyız, dünya dediğin işte bu kadar yer… Sahi, senin çulun sığdı mı dünyaya sevgili günlüğüm? Çulu da yazalım bölümü yarım kaldı sanki değil mi ? Birlikte devirdik seninle yarım asrı sevgili günlüğüm ✍🏻 Okuma yazmayı öğrendiğim yılları takip eden senelerden beri yalnız değiliz seninle ben; içice koyun koyuna, duygularımız bir ne güzel değil mi? Konuyu dağıtmayalım hık dedim kaldım. Başladı hoca unlu gıdalar, ekmek yasak! Kara kılçık buğdayı hocam? Hepsi yasak! Mayalı, şekerli, işlenmiş gıdalar… Zihnimde bir ses dolaşıyor ve yüksek sesle diyor ki yasaklar delinmek içindir! Bak sen dedim, sus bakayım sen şu kenarda hanım, hanımcık otur! Sadece dinliyordum hocayı, yeşil mercimek deyince mercimekte protein olduğu kadar şeker de var yememeniz gerekiyor dedi ve ardından ya nohut dedi veyahut kuru fasülye kalakaldım çünkü… Heyyaaa heyyaaa yaaaaa heyyyaaa dedim sevgili günlüğüm✍🏻 Kızılderililer gibi elime şık şık ses çıkaran sopalar alıp, yüzümü aborjinler gibi boyamakta geldi içimden. Efendim? Neyine şaşırdın kızılderililer gibi deyince sevgili günlüğüm? Gayet insani duygular; çokta sevdiğimi bilirsin kızılderilileri, belki de en insansı duygular onlarda… Hoca konuştukça sanki yine kızılderililer gibi saçlarıma rengarenk boncuklar takılıymışta ve de boynumda inci, mercan, boncuklarım varmış ve bütün ipler kopmuş saçılmış tüm yıllara, her bir yıla uzanıp almam gerekiyor gibi bitkin hislerle donatıldım o an. Hocam glutensiz piskevitler dedim espriyle ama dokunsan ağlayacağım yani; onlar daha zararlı işlenmiş dedi vahey vahey dedim içimden. Evde glutensiz kek ve bisküvileri ne yapacağım eh artık yemeyeceğim hocam dedim. Kendim sordum, kendim cevapladım şoktaydım. Çünkü kesin yenmeyecekler ve ekmek yaa sevgili günlüğüm, ekmek olmayacak hayatımda, ne azı, ne çoğu… Hocam buradan Canan Hocaya bağlanıyoruz dedim, karşılıklı ağlanacak halime gülüştük. Bitmedi dur dur kulak ver pirinç, bulgur eh hocam ne kaldı ki diyecektim ama çok zarifti demedim. Ben ve pastasız bir hayat… Yani; Can Yücel’in Kadın dediğin şiirinde ki Kuru fasulyeyi pişirip pilavı koyamayacağım yanına! Zaten kuru fasülye mi? Yoksa nohutu mu yemeyecektim onu da beynimde şimşekler çakınca gök gürültüsünden anlayamadım, hocaya yazıp soralım. Gülelim sevgili günlüğüm, ne yapalım başka. Gastritim varmış hamdolsun sonuç olarak. Alışırız ekmek kolayda dedim hastane çıkışı sahili seyrederken, böreksiz, pastasız, çikolatasız bir hayata adım atmak, o adımda istikrarlı olmak zorlu parkuru yüzmek gibi… Yani günlere gittiğimde el açması börekler, falanlar filanlar hayatımda değişiklikler yapılması zorunlu lamı, cimi yok.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |