..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Osman AKTAŞ




23 Eylül 2023
Bir Başka "Arap Baharı"  
Osman AKTAŞ
İç karışıklığın olduğu ülkelerde Amerikan karşıtlığı yaptığı düşünülen yöneticilerin, Avrupa ve Amerika'nın kışkırtmalarıyla darbe yapılması ya da doğrudan müdahaleleri sonucu yaşanan olaylara dendi "Arap baharı"


:CCD:

İç karışıklığın olduğu ülkelerde Amerikan karşıtlığı yaptığı düşünülen yöneticilerin, Avrupa ve Amerika'nın kışkırtmalarıyla darbe yapılması ya da doğrudan müdahaleleri sonucu yaşanan olaylara dendi "Arap baharı"

Kuzey Afrika'nın tamamı, Suriye, Irak, Yemen... Ortadoğu'daki iki ülkede bu bahar yaşanmadı; biri İran, diğeri Türkiye. İran sürekli Rusları arkalarına alarak diş gösterdi, Türkiye ise, danışıklı dövüş biçiminde isteneni yaparak ayakta kaldı. Eskilerin deyişiyle "Hem ağlarım, hem giderim" hesabı.

Türkiye'nin Arap baharı yaşamamasının asıl nedeni ise, gerek Avrupa ülkeleri, gerekse Amerika'nın Türkiye'yi depo olarak kullanmaları. Afganistan, Pakistan, Hindistan, Irak, Suriye mültecilerini ülkede barındırıp Avrupa ve Amerika'ya geçmelerini engellemesiydi.

Mülteci grupların içinde en kalabalık olanı Suriyelilerdi. Türk hükümeti bundan yararlanmanın yollarını aradı. Konu ülke çıkarı değil de, iktidar çıkarı olunca mülteci barındırmak iktidarın işine geliyordu. Ülkedeki son seçim sonuçlarına bakıldığında kirli ve beceriksiz bir muhalefet seçim kaybetmek için her türlü çabayı göstermesine rağmen, başabaş giden seçim verilerinin iktidar lehine yaklaşık %1,5 oranındaki artış farkı vatandaşlık verilmiş olan mültecilerden geldiği görülüyor. Bu oran devletin resmi kanalları tarafından mültecilere verilen vatandaşlıkla aynı sayıda. Ben resmi rakamların doğruluğuna itibar etmiyorum ve mültecilere verilen vatandaşlık sayısının belirtilenin en az iki katı olduğunu düşünüyorum. Bu da bende seçimlere resmi yollarla karıştırılan bir tür hile olduğu kanaatini uyandırıyor. Muhalefetin iktidar beklentisi olmadığı için bu konuyu açma ve gündeme getirme gibi bir dertleri de olmadı.

Önümüzde yerel seçimler var. Muhalefetin güçlü olduğu kentlere bakınca son yıllarda Suriyeli sayısı oldukça artmış görünüyor. Aynı mantığın yerel seçimlerde de kullanılacağı, iktidarın kaybettiği kentlerdeki yerel seçimleri yeniden kazanacağı kanaatindeyim.

Daha önceki yazılarımda da yer verdiğim gibi, Hatay ve Kilis belediye başkanlarının yaptıkları açıklamalarda birçok kentte mülteci sayıları yerel halkı geçecek durumda. Bu ülke için gerçek bir tehlike oluştururken, iktidar için bulunmaz bir fırsat. Vatandaşlık verdiği her mülteci iktidar yanlısı bir seçmene dönüşüyor.

Gelecek yıllarda bir çok cephede savaş verilerek kazanılan bu topraklar, ya para karşılığı satılarak, ya seçmen karşılığı vatandaşlık verilerek kaybedilme durumunda. On ya da on beş yıl sonra mülteciler kuracakları partileriyle ülke yönetimini ele geçirip, bizimle istedikleri gibi oynayacak ve belki de azınlık haklarından bile bizi mahrum edecekler.

Bugün bu iktidarın peşinde koşanlar, o gün bu iktidarı da bulamayacaklar. Kendi sınırlı ve aptal dünyaları içine bizi de sıkıştırmaktalar. Ne kadar bağırsak da sağır rolü oynayan bu kişilere sesimizi duyuramıyoruz.

En büyük sıkıntımız da, iktidar yanlısı politika üreten Türk görünümlü Josef Goebbels zihniyetli kişiler. Bunlar ele geçirdikleri vicdansız medya ile varlıklarını sürdürdükçe, iktidar yanlısı seçmeni de uyandırmak mümkün değil, medya önünde kılınan iki rekât namaz ve aldıkları devlet sadakası her şeyin üstünde ne yazık ki.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Batılı ülkelerde kök saldıktan sonra zehirli bir sarmaşık misali diğer toplumlara da yayılan mültecilere yönelik nefret söylemlerini, Neonazi ideolojisini, Müslüman ve yabancı düşmanlığını reddediyoruz" biçiminde yaptığı açıklaması ile ülke genelinde uzun bir süre iktidar destekli mültecilerle hayli ciddi sorunlar yaşanacağı meydanda.

Bu korkunç boyutlu mülteci sorunun göz ardı edilmesi için iktidar özel çaba sarf ederek günübirlik eğitim, sağlık ve ekonomik alanlarda suni gündem yaratıyor.

Mülteci konusun gündemde kalması için çaba gösteren, imkânsızlıkları imkâna çevirmeye çalışan tek politikacı görünürde Ümit Özdağ. Son zamanlarda bu tehlikeyi görüp ortadan kaldırmayı hedefleyen iktidar yanlısı bazı çakallar, Ümit Özdağ'ın yabancı ajanlığından dem vurup, kendi vatan hainliklerini kapatmaya çabalıyorlar. Bu tutum tıpkı Osmanlıcılık oynayıp, Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı yapan fesli arsız ve taifesine benziyor.

Umudum yok, ama bir şeylerin düzelmesini temenni ediyorum.

23 Eylül 23
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
10 Kasım
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler
Çağın Ütopyası
Bu Vatan
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Vicdansız Medya Cahil Toplum
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslam ve Rejim
İrade ve Kudret
Kanlı Temmuz
Devrimci Bir Derviş: Mehmet Akif
"Kadın Şairler Aşktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göğüs Kafesinde Kuş Yetiştiren Şair: Şükrü Çanku
Yazar ve Şairlerin Değişen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Kanlı Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Değiştiren İdamlar
Sabahattin Ali

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.