..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




17 Temmuz 2023
Totemi Dil 24/h  
Bayram Kaya
Nasıl kolektif güç birliği her yönde merkeze doğru ve herkesle merkezden çevreye doğru ortakla sılan duygu ve düşüncenin alan gücüne dönüştüyse, çevreden merkeze doğru birleşimle olan alan etkisi de merkezde semboller diline dönüştü. İşte groteskti anlatış kolektif alan etkisi ile semboller dili olmuştu.


:DAD:
24/h
Nasıl kolektif gücün birliği her yönde merkeze doğrudur. Herkesle merkezden çevreye doğrudur. Ve ortakla sılan duygu ve düşüncenin alan gücüne dönüşür. Yine kolektif güç çevreden merkeze doğrudur. Birleşimin alan etkisi de merkezde semboller diline dönüşür. İşte groteskti anlatış merkezde kolektif alan etkisi ile semboller dili olmuştu.

Köleci mana anlayışı içinde üretimi tasvir eden bir totem grubun dili; totem grupların kendisi anılmadan o semboller dili olan envanterler içinde bulunan anlatımlardı. Örneğin, keçi çobanı olan bir grup kendisine; buğday takdime si yapan başka bir grubu nasıl anlatacaktı?

Keçi çobanı olan grup kendisini kendi biyolojik formu ile çizip yontacaktı. Buğday üreticisi grubu da totem mesleği ile ilişkilenip, doğadaki gerçek buğdayla eşleştirip resimleyecekti. Veya buğdaydan heykel yontacaktı. Buğday sembolizmi o grubun totem adı ve totemi mana yüklemi olacaktı.

İki grup, yapılan bir ürün takası olan seremonisini içinde ifade edilmiş olsunlar. Bu seremonine süreci de buğday grubu anlatıyor olsun. Buğday üreticisi grup kendisini biyolojik formla yontup resmeder.

Buğday üreticisi grup kendi grubunu biyolojik formuyla çizer. Keçi çobanı olan grubu da doğadaki keçi formuyla çizer. Form benzerliği olmasın diye. Totem aidiyet benzerliği olmasın diye böyle resmeder. Bu tür yapılan bir isimlendirme anlatımı resimle isimlendirme sembolizmiydi.

İşte okuma yazma ve alfabenin olmadığı dönemlerde olup bitenler heykel resimlerle anlatılıyordu. İttifaklar yapılıyordu. İttifaklar anlatılıyordu. Anlatımın dili semboller üzerindeydi .İttifak ve temas içeren anlatımlar 80 000 senelik totemi dışlanmışlığa karşı olan direnci kırmanın zorluğunu içeriyordu.

Sosyoloji ve kültür totemi aitlik tabusuydu. Totemi sosyoloji ve kültür ittifak etse de kolay kolay ittifakı aitliğe dönüşemiyordu. Totem aitliğini sembolizm üzerinde geçiş ritüelleri ile dönüşemedikçe ittifaklar çok büyük bir sosyal dirençle baş başa kalıyordu.

Totem aiti olan gruplar genel olarak ittifaklarını üç olgu üzerinde seremonine edip, bu üç tür ritüel üzerinde yürütürlerdi. Neden? Totemi tabudan ötürü bu ritüeller vardı. Totemi tabu niye vardı?

İzole alan yalıtmalı kaynak kıtlığı nedenle vardı. Groteskti anlamalardan kolektif bileşimin gücünü ortaya koymak için vardı. İzole alanın ait eştirici formasyonu için tabu vardı. Tabu, bileşimin nesnel gerçekler içinde oluşmanın öznel karşılığı olan semboller diliydi.

İttifak içinde kırılacak olan totem aitliğin ilk ittifakı tabusu, kişilerin kendilerine göre ilkten beri aynı totem alanda olmaları nedenle onların “totem kardeş olmalarını” aşma ritüelleriydi.

Totemi kardeşlik, doğuran ve doğurtan belirlenimiyle olan bir kardeşlik değildi. Eğer miras bırakacak bencil bir mülk sahibi değilseler, doğuran doğurtan tanımını veren kardeşlik söylemi, ittifak edenlerin hiçbir işlerine yaramazdı. Zaten de ortada ne üretim vardı. Ne üreten vardı. Ne mülk vardı. Ne de mülk sahibi vardı.

Totem bir alanda totem kardeşliği, alan içindekileriyle yardımlaşmanın , paylaşmanın, birbirine elle ve cinsel yolla dokunmanın meşruiyetiydi. Dayanışmanın, paylaşmanın kardeşliğiydi. Ve alan içindekileri kendisi gibi bilmenin kardeşliğiydi. Kardeşini kendi gibi saymanın aitliğiydi. Kardeşlerinden yararlanma aitliğiydi. Kardeşlik totem alan aitliği dışında hiçbir anlam, değildi.

Bu nedenle totemi alan dışındakiler kardeş değillerdi. Onlara ne elle ne cinsel yolla dokunamazdı. O kendinden değildiler. Onlar kendi gibi değildiler. Onları avlayıp yiyebilirdi. Onların dokunduğuna da dokunmazlar, yemezlerdi.

Totemi yasalardan ötürü, grubu dışındakiler kendi aiti, kendi kardeşleri değildiler. Bu nedenle farklı totemi grup kişileri birbiriyle temas kuramazlardı. Üreten grupların totem yasalarını aşmak sureti ile birbiriyle ürün takası yapmaları da çok çok elzemdi. Ürünlerdeki farklı kullanım ve tüketim değerleri takas ediliyordu.

Üreten grupların İttifakı temaslarına dek ola gelen bu tür totemi bek raundu bilmez isek, aktarımların içindeki sembolizm dilini de anlayamayız. Sembolizm dilini anlayamama nedenle, tarihçilerin nedenini açıklayamadıkları bu tarz ilişki imajlarına dek ifadelerinde de fetişti bir anlayış husule gelmişti.

Totem kardeşliğinin diğer bir yasası da onu kim doğurursa doğursun kişiler kardeşlik ekseninde ana baba doğuran ve doğurtanını aramıyordu. Totemiler aynı gruba ait emzikli kadınlardan süt emmeleri, totem kardeşliğinin ve totem aitliğinin diğer bir tabu anlamasıydı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 4
Ölçü 3
Ölçü 1
Hemcinslerin Tarihi 11
Ölçü 2
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.