"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
’’11 Temmuz 1995’de güvenli bölge ilan edilen Srebrenitza’da Sırp Katilleri ve Hollandalı BİRLEŞMİŞ İLLETLER askerlerinin iş birliği ile şehit edilen yaklaşık sekiz bin Bosnalı kardeşimizin ansına saygı ve gözyaşlarıyla. ’’ Srebrenitsa, o zaman ki adıyla Birleşmiş Milletlerin, şimdilerde benim, bir çok Müslümanında gözünde ’’Bir Leşmiş İlletlerin’’ bittiği gündür 11 Temmuz 1995... Hollandalı Barış Gücü Askerleri, askerde demek doğru mu size aslında bilemiyorum? Soytarılar desem daha doğru... Sizin orada neyin gücü olduğunuz ayan beyan ortadaymış. Nasıl bir vicdan var sizlerde? Daha doğrusu, olmayan vicdanınızı daha önce nerelerde bıraktınız? Biz biliyorduk aslında, ne Sırp’tan, ne Hollandalıdan ya da başka gavurdan dost olmayacağını... Yine de saflıkla, içimizi temiz tutup, acaba insanca davranırlar mı diye kalbimizden az da olsa geçti, geçmesine de... Yine yanıltmadınız bizleri... Önce Müslümanların elindeki silahlarını topla, sonrada Sırp Gavuruna teslim et, kadın, erkek, çoluk, çocuk demeden... Bosnalı Şehit kardeşlerim. Bizler size, bize, yapılan bu zulmü asla unutmayacağız. Ruhlarınız şad, mekanlarınız cennet olsun. Gün gelecek Ratko Mladiç’de, Slobodan’da hem dünyada hem de ahirette bunların bedelini çok acı bir biçimde ödeyecek. Ödüyorlar da fazlasıyla... Bu utanç zaten onlara yeter... Oysa ki dost, arkadaş olabilirdi bir Sırp ve Boşnak ya da Hırvat çocuğu... Birbirlerine kendi kültürlerinden, yaşadıklarından, oyunlarından bir şeyler anlatabilirlerdi... Sevebilirlerdi aşkla birbirlerini... Keşke ülkelerin başındaki insanların biraz vicdanları olsaydı... Sırp Çetnikler vahşice kanattınız hem bizim, hem de bütün dünyanın vicdanını... Soykırım nedir, nasıl yapılır diye bir soru gelirse aklınıza Srebrenitsaya bakın, Hocalıya bakın göreceksiniz. Siz bakmayın Ermeni Lobisinin yaygaralarına Sözde Ermeni Soykırımı iftiralarına... Tarihçiler her şeyin tespitini yaptılar zamanında, onun içinde karşılıklı arşivleri açma fikrine, gerçekler ayan beyan ortaya çıkacağından, uzak duruyor Ermeniler... Bizler mertçe savaşmışızdır her zaman, bunu bütün dünya da, Ermenilerde, onlara yalakalık yapan diğer milletlerde bilirler... Silahsızlara tüfek doğrultmak bizim, hele çocuğa, kadına, ihtiyarlara silah çekmek, arkadan vurmak, savaşlarda bizim yapmadığımız, bundan sonrada asla yapmayacağımız davranışlardır... Bilge Kral Aliya İzzet Begoviç rahat uyu mezarında. Binlerce şehit Srebrenitsalı, Bosnalı kardeşim ile cennet mekanınız olsun... Bizler, bizden sonra ki nesiller asla Bosnalı kardeşlerimize, Azeri kardeşlerimize reva görülen bu alçaklıkları, bu katliamları unutmayacağız, yeni nesillerimize de unutturmayacağız, senin de dediğin gibi Bilge Kralım... ’’Unutulan soykırım tekrarlanır.’’
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |