"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Gelelim bu durumun sosyolojik, psikolojik, ekonomik, travmatolojik ve hatta sosyoekonomik olarak incelenmesine, irdelenmesine ve dert edilmesine... Sosyolojik olarak bir kadın 65 yaşında olup da, sorulduğunda 45 ya gösteriyorum ya da göstermiyorum diyorsa, ona soru soran sosyolog kardeşimiz, kafayı yemek durumuna düşmektedir... Bu sosyolog kardeşimizin psikolojisi çok fena bozulduğundan, derhal bir psikologun yolunu tutmakta ve bir kaç seans terapi ile ancak şoktan kurtulabilmektedir... Yaşı altmışbeş olup da herhangi bir durumda ben daha kırk beş elli yaşındayım dediği zaman bir kadın, haliyle kadının kocasının bu durumda psikolojisi bayağı bir bozulmaktadır. ''Biz bununla aynı yaştaydık evlendiğimizde yoksa bana Nurten diye başkasını mı kakaladılar. Hayır benden on yaş küçükse eğer aynı yaşta olup da ben bundan nasıl on yaş büyük oluyorum.'' diye tepesinin tası atmakta, devreleri yakmaktadır... Burada bir önemli konu hanımlar açısından, küçültülen yaşın iyi akılda tutulması lazımdır. Bir toplulukta 45, başka bir toplulukta, 47, diğer bir ortamda, 50, denirse durum biraz sakata binecektir. Hanım kardeşlerimizin bunlara azami derecede dikkat etmesi gerekir... Travmatolojik olarak ise kadınlar açısından herhangi bir durum olmamakta, tam tersine hanımlarımızın kocaları travmalar geçirmektedir... Beyler ''Rezil ettin beni hatun kendini kırkbeşe indirip aramızda ki yaş farkını yirmiye çıkarttın, millet şimdi bana dede gözüyle bakarken sana genç kız muamelesi yapıyor.'' demektedir... Ekonomik olarak ise durum erkekler açısından feci hatta daha da ileri gidersek çok feci ya hacı bir durumdadır. Hanımlar kendilerini 44.5 gösterebilmek için derin çabalar içine girmekte, kocalarının kazandığı paralar güzellik salonlarına ve makyaj malzemelerine gitmektedir... Bu durumdan rahatsız olan kocalar bol bol ya sabır çekmekte, ya sabırlar tükenince de unutmak için mekik ve şınav çekme yoluna gitmektedirler... Ancaaak tabi ki makyaj malzemesi şirketleri ve güzellik salonları sahipleri de gaz vererek yangına, ''En azından erkekler açısından düşünürsek'' körükle gitmekte bir beis görmemektedirler... Siz yine yaşı 65 olup da, sorulduğunda 44.5 diye cevap veren hanım kardeşlerimize iyi davranın, iyi davranın ki psikolojileri bozulmasın hanım kardeşlerimizin. Psikolojileri bozuldu mu, bu seferde psikologların kapılarını aşındırmaya başlayacaklar haliyle, o da ayrı bir masraf kapısı açacak beylerimize, üzmeyelim hanımları...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |