..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




22 Haziran 2023
Totemi Dil 19  
Bayram Kaya
Aldatma ve aldatılma tuzağı El mantığı içinde cari olan bir söylemdi. Böylece yasağı aşma zorunluluğu içinde yasak olan totem yiyeceği bir grup tarafında diğer gruba sunulması işiyle, seremoniye edilmişti.


:BED:
19

Aldatma ve aldatılma tuzağı El mantığı içinde cari olan bir söylemdi. Böylece yasağı aşma zorunluluğu içinde yasak olan totem yiyeceği bir grup tarafında diğer gruba sunulması işiyle, seremoniye edilmişti.

Simgeler dili olan totem dili veya totemi sosyal bilinç nesnel oluşu ve nesnel yasaları anlayamıyordu. İzole bir sağlasan totem yasaya göre “izole grup dıştaki gruplarla temas edip birleşemezdi”.


Oysa genişleme ön gören, dışa açılma öngören “üretim hareketi” yasalarına göre, izole iki grubun birleşmesi ittifak etmesi gerekiyordu.

Bu ikilem totemi sosyal mantığa göre bir çelişkiydi ve zorunlu olarak birleşim veya ittifak yaşanması travmaydı. Bu iki çelişkin durumda zamanın oku tümselen maddi olanaklı ve üretim ilişkili birikimler eğimiyle tümselen enerji akışı, ittifaktan yana olacaktı.

Tapınak buluşmaları başlamıştı. Zaten bu dönemde ne tanrı adı biliniyordu Ne de mülk sahibi bir tanrı vardı. Totem vardı. Totem de ne tanrıydı. Totem yasaları da dıştan kolektif alana vaaz edilmemişti. Ve totemi anlayış hesaba çekilme rızk dağıtma, mülkün sahibi olma gibi anlayışları hiç bilmemekle, din değildi.

Üreten totem grup temsilcileri tapınak alanda temasa geçmişlerdi. Tapınak alanlar İçinde hiçbir kült tanrısı yoktu. Nasıl olsun ki? Tanrı adı bulunan, bilinen, ihtiyacı duyulan bir anlam değildi.

Tapınak alanlar sadece gök yer yukarı toprak ile kara denen aşağı yer arasında yamyam hemcinslerin el ve ayaklarının çekildiği, en az tehdit alanı olan güvenli yerlerdi.

İttifak içinde üreten her grubun “üreten bir ismi vardı”. İnek ya da boğa yetiştiricisi İnanna grubu ilah gibi. Tarımsal üretim yapan buğday üreticisi Dumuzi gibi.

İttifak içinde üreten, üretim yapmayı öğreten, ittifakı yapan yani ilk kez ant içen grup veya grup temsilcilerine melezleri, yani insanlar; meslek sahibi olan, kendilerine bir iş bir meslek öğreten ve kendilerinin biyolojik öncülleri olan bu hemcinsleri kendilerine göre “ilah” diye kategorize edeceklerdi.

İlahlar ne mülk sahibiydi. Ne hesap gününün sahibiydi. Ne de din gününü sahibiydiler. Ne de din günü kavramını bilirlerdi.

İlahlar yukarı toprak denen gökten yere inen ve aşağı torak denen bölgeden yukarı toprak denen göğe doğru çıkmakla tapınak alana gelenlerdi. İlahlar insanlarla birlikte yiyip içen bir arada kalan canlı kanlı kişi öznelerdi. İlahlar üretim hareketinin temsilcileriydi. İttifak için ant içip yemin eden karar alıcılardı.

Totemi sosyoloji ilahi dönem içi ittifaklara katılmakla, ruhsal bir travma yaşıyorlardı. Bu nedenle ilahi gruplar totem dönemde ittifak içine geçişi hazmettirmek için geçiş dönemi ritüeli ortaya koymuşlardı.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.