..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir öğretmen değil, bir uyandırıcıyım. -Robert Frost
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




12 Mayıs 2023
Kolektif Alan 46 A  
Bayram Kaya
Kolektif alan kolektif emek gücü üzerine mülklü mülksüz diye parçalı edilmişti. Kolektif emek, kolektif kapasiteyle; kolektif yapabilirlikti. Mülksüz lük duygusu kişileri kolektif alandan ıraksatan düşünceydi. Iraksama mülk sahibini yakınsatan düşünceydi.


:CJC:
Kölecilik insanlaştıktan sonra başlar. İnsan ismi üreten ilişkiler bileşimli ön ittifakın içinde alındı. İzole yaşam her bir grubun fiziğini değiştirmişti. İttifak içinde görünüşü tam olarak hiçbir gruba ait olmayan ama yine de her bir grubun ilah benzerleri melezler doğmuştu. İnsan söylemi melezlere verilen isimdi.

Ön ittifaklar hayli gelişmişti. İttifakın kolektif zenginliği ve kolektif kapasitesiyle, depo hafıza bilgisi çok artmıştı. Kolektif alanlar kişilerin günlük kaygılarını gidericiydiler.

Kamunun olan kolektif kapasite şimdiki özelleştirmeler gibi birilerinin eline geçmekle mülk sahipliği süreci başlamıştı. Kolektif sağlamaya göre mülk sahipleri mülksüzlerin günlük kaygılarını giderilme sağlamasında hayli eksiltmeler yapmıştı. Kişideki kolektif alana olan eğim mülk sahiplerine yönelmişti.

İnsan sağlatan kolektif kapasiteli alan yansımalarına alışmıştı. Kolektif kapasiteyi kullanan paydaşların payların da yapılan eksiltmeler kişide kamusal alana karşı dışlanma, ıraksanma duygusu doğuruyordu.

Mülk sahipliği ilişkisi kişileri kolektif alana, kolektif emeğe yabancılaştırıcı, dışlayıcı ve ıraksatıcı bir özelleştirme operasyonuydu. Mülksüzleşme sonrası insanda, kolektif kapasite konforu olmadan yaşayamaz olmanın yalnızlık duygusu hâkim olmuştu. İnsan doğal ortamı kolektif emekle üretiyordu.

Temel dayanaklardan yoksun mülksüz lük içinde, kolektif alanın olanaklarını yakınsanması yerine, mülkün sahiplerini yakınsama düşüncesi doğmuştu. Sağlama işi kolektif alan yerine mülk sahiplerinin eline geçti. Böylece mülkün ve mülk sahiplerinin hüküm ve hükmetme işi oluşmuştu.

Kolektif alan kolektif emek gücü üzerine mülklü mülksüz diye parçalı edilmişti. Kolektif emek, kolektif kapasiteyle; kolektif yapabilirlikti. Mülksüz lük duygusu kişileri kolektif alandan ıraksatan düşünceydi. Iraksama mülk sahibini yakınsatan düşünceydi.

Mülksüz lük kolektif sahiplikten yoksunluktu. Kolektif sahiplikten boşalan alan etkisinin yerini mülksüz lükle oluşan yapay algıları doldurmuştu. Kolektif alan çekimi yerini mülkün çekim almıştı. Mülk çekimli dalgalanmanın üzeri inanç ve iman edimli modülasyonlarla doldurulmuştu.

Gerçekte ise ne kolektif alan etkisi gitmişti. Ne kolektif emek kaybolmuştu. Ne de kolektif kapasiteli yapabilirlik zaildi. Mülk ve mülk sahipliği kolektif olan ne varsa bunların çekim gücü yerine geçti ve bunları etkisini gizleyen bir sahtelikle mülk, aldatan puttu. Artık mülke ve mülk sahibine tapım vardı.

Kişilerin kolektif kapasiteli hakları kimi kişilere verilmiş rızktı! Böylece kolektif yaptırım gücünü kendisine mülk edinen kurnaz kişilerin mülk sahipliğiyle; mülkten yoksun olma eksikliğinin farkı, "mülkün sahibine olan muhtaçlıkları doğurmuştu".



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 4
Ölçü 3
Ölçü 1
Hemcinslerin Tarihi 11
Ölçü 2
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.