Gerçek bir sevgide diğer insanın iyiliğini istersin. Romantik sevgide diğer insanı istersin. -Margaret Anderson |
|
||||||||||
|
Kolektif alan özneler arası dayanışma, özneler arası iş birliği, özneler arası yardımlaşma gibi paydaşlı olan toplam bağ enerjisiyle ortaya çıkar. Özneler arası dayanışma, özneler arası iş birliği, özneler arası yardımlaşma gibi paydaşlı bağ enerjileri kolektif alanın parçalı durumlu, bileşik alan etkisidirler. Paydaşlı durumların altında kişilerin beslenmesi, savunması gibi temel durumlu parça karşılanmaları vardır. Kısacası bu parça durumlar özne kişinin dıştan kişiler arası bağ ve bağlanım durumlarıydı. Bu gibi özne parçalı durumların bileşkesi kişinin dışında ve kişi üzerine etkime olan paydaşlı bir kolektif alanı ve kolektif kapasiteli, kolektif gücü oluşuyordu. Özne ve özneler arası bağlanım enerjisi tümel bir kolektif alanı belirliyordu. Kolektif alanın parçalı ve kolektif etkisi de öznelerini zorunlu paydaşlı durumlarıyla; aralarında dayanışan, aralarında iş bölüşümü yapan, aralarında yardımlaşan kişi ve kolektif özneler olarak belirliyordu. Kolektif özneler; kolektif kapasiteli, kolektif güç ve kolektif yetenektiler. Kolektif özneler kolektif gücü kullanıp; kolektif alanın işleyişini tekrar öznelere göre kolektif bir hedef ve amaçlarla düzenliyorlardı. Kişi ve özneler arası bağlanım enerjisi kolektif alanı belirliyordu. Kolektif alan da kolektif etki ile kolektif kapasiteyle donanmış kolektif özneyi belirliyordu. Kolektif özne de bilgi ve tasarımla tekrar kolektif alanı düzenleyen etkisel bir belirleyiciydi. Alan etkisi belirleyen belirlenen süreçler girişmesiydi. Yani kolektif özne kendisini belirleyeni de belirleyendi. Kendisini belirleyeni belirleme anlayışı aşağıdaki örnekle sanırım daha iyi anlaşılır. Nasıl ki bir kadın doğum yapmakla “çocuğu” belirlerse; çocuk ta kendisini doğurup belirleyen kadının “anne olması” gibi bir etki ve boyut alanı belirler. “Kadının anneliği belirlediği çocukla belirlenmiş oluyordu”. Buna belirlediğiyle belirlenme deniyordu. Doğanın dokusu enerjiydi. Doğanın dokusunu çaydanlıkta kaynayan su gibi düşünün. Çaydanlıktaki su ısıtılıyor çaydanlığa ısı dışarıdan veriliyordu. Oysa evrensel enerji KENDİ ÜZERİNE KENDİ SIKIŞMASIYLA ENERJİ ISINMASIYDI. YİNE İÇTENDE SÜRTÜNMELERLE AKIL ALMAZ DENLİ SICAKTI.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |