..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlığın hangi filizi köreltilmek istenmişse, tersine o filiz daha gür büyümüştür. -Freud
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




5 Nisan 2023
Kolektif Alan 06  
Bayram Kaya
Oysa kâr hırsıyla boğaz tokluğuna çalıştırdıkları ezilen sınıfın içine düştüğü kıskaç karşısında lümpenler hiçbir içeriği olmayan cılız bir sesle; "anlının teri kurumadan çalışanın ücretini verin" diyordu! Köleci müktesebatta ezilenlere olan ilgisi bu kadardı! "Alınlarının teri kurumadan ücretlerini vermekti!


:BCD:
Feodallerin kendisi için kâr, ticaret kazanç dediği olay, faiz oldu mu kâr kazanç olarak anılmıyordu bile! Çok sıkışılırsa söyledikleri kâr değil kâr payıydı. Pes doğrusu. Sistem nasıl tıkır tıkır işliyor görüyor musunuz? Ne nesnellik var. Ne ölçü var. Ne inşa temeline referans var. Sadece günü kurtaran, efendi yararını gözeten soyut ve keyfi bir söylem vardı

Para adamlığı olan Mamondu burjuva,, feodal beyleri (mülk sahibi El’ li), kâr karşılığı para vermenin, esiri etmiştiler. Ticaret, kâr yapma, işini bilme, boğaz tokluğuna emeği sömürme gibi eylemlerle insanı aldatıp soyan köleci sistemin kazancı yerine konan şimdiki yeni "kâr" mantığının adı, faizdi.

Lümpen sınıflar genelde tarımcı ve çoban olan feodal efendilerinin; burjuvazi elinde (şimdilerin faizci-tefeci dedikleri efendiler elindeki) faiz kıskacı altında inim inim inlemeleri nedenle bu alışverişe "faiz" demiş ve faize karşı çıkmışlardı. Şimdi köleci lümpenlerle burjuvazi lümpenleri karşı karşıyaydı.

Nedense bu kof konular herkesin meselesiydi! Faiz neydi? Faiz haram mıydı? Faiz helal miydi? Faiz alalım mı yoksa almayalım mı? Kolektif inşanın harcında olmayan bunlar gibi her şey bugün akıl karıştıran ve gerçeğin üstünü örten kurnazlık ve aldatmaydı. Birer karartmaydılar.

Oysa kâr hırsıyla boğaz tokluğuna çalıştırdıkları ezilen sınıfın içine düştüğü kıskaç karşısında lümpenler hiçbir içeriği olmayan cılız bir sesle; "anlının teri kurumadan çalışanın ücretini verin" diyordu! Köleci müktesebatta ezilenlere olan ilgisi bu kadardı! "Alınlarının teri kurumadan ücretlerini vermekti!"

Efendilerin payına kâr, ticaret, kazanç, faiz, mülk sahipliği düşerken; ezilenlerin payına vaat düşmüştü. Sabır düşmüştü. Kısa çöpün (fakirin) uzun çöpten (zenginden) hakkını alacağı düşmüştü. Öğüt düşmüştü, kıssa anlatmak düşmüştü. Dinler kıssalarla doluydu. "Anlının teri kurumadan ücretinin verilmesi" düşmüştü.

Alnını teri neye göre, hangi gerçeklik temeline göre veriliyordu? Bu hiç hesapta yoktu. Efendinin vereceği her ücret çalışan kişinin anlının teriydi! Bir üst paragrafta sayılanların hiçbiri ilk ve kolektif inşanın temelinde yoktu.

Kolektif alan konusuna geri dönelim. Kolektif alan içinde gerilimi boşalan yerle, gerilim yüklenen yerdeki enerji akışlı dalgalar üzerine ortaklaşa bir ANLAMLAR bindirişi yapılır. Bu iş modülasyon işiydi.

Kolektif modülasyonun özneye yüklediği anlamları öznede, sorumluluk biçimlemesi türü davranışlar oluşturmakla bu işlem sisteme format atma işidir. İlk sistemin işleyişinde ahlak üzerine, öğüt üzerine modülasyon inşası olamaz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.