İnsanlığın hangi filizi köreltilmek istenmişse, tersine o filiz daha gür büyümüştür. -Freud |
|
||||||||||
|
Para adamlığı olan Mamondu burjuva,, feodal beyleri (mülk sahibi El’ li), kâr karşılığı para vermenin, esiri etmiştiler. Ticaret, kâr yapma, işini bilme, boğaz tokluğuna emeği sömürme gibi eylemlerle insanı aldatıp soyan köleci sistemin kazancı yerine konan şimdiki yeni "kâr" mantığının adı, faizdi. Lümpen sınıflar genelde tarımcı ve çoban olan feodal efendilerinin; burjuvazi elinde (şimdilerin faizci-tefeci dedikleri efendiler elindeki) faiz kıskacı altında inim inim inlemeleri nedenle bu alışverişe "faiz" demiş ve faize karşı çıkmışlardı. Şimdi köleci lümpenlerle burjuvazi lümpenleri karşı karşıyaydı. Nedense bu kof konular herkesin meselesiydi! Faiz neydi? Faiz haram mıydı? Faiz helal miydi? Faiz alalım mı yoksa almayalım mı? Kolektif inşanın harcında olmayan bunlar gibi her şey bugün akıl karıştıran ve gerçeğin üstünü örten kurnazlık ve aldatmaydı. Birer karartmaydılar. Oysa kâr hırsıyla boğaz tokluğuna çalıştırdıkları ezilen sınıfın içine düştüğü kıskaç karşısında lümpenler hiçbir içeriği olmayan cılız bir sesle; "anlının teri kurumadan çalışanın ücretini verin" diyordu! Köleci müktesebatta ezilenlere olan ilgisi bu kadardı! "Alınlarının teri kurumadan ücretlerini vermekti!" Efendilerin payına kâr, ticaret, kazanç, faiz, mülk sahipliği düşerken; ezilenlerin payına vaat düşmüştü. Sabır düşmüştü. Kısa çöpün (fakirin) uzun çöpten (zenginden) hakkını alacağı düşmüştü. Öğüt düşmüştü, kıssa anlatmak düşmüştü. Dinler kıssalarla doluydu. "Anlının teri kurumadan ücretinin verilmesi" düşmüştü. Alnını teri neye göre, hangi gerçeklik temeline göre veriliyordu? Bu hiç hesapta yoktu. Efendinin vereceği her ücret çalışan kişinin anlının teriydi! Bir üst paragrafta sayılanların hiçbiri ilk ve kolektif inşanın temelinde yoktu. Kolektif alan konusuna geri dönelim. Kolektif alan içinde gerilimi boşalan yerle, gerilim yüklenen yerdeki enerji akışlı dalgalar üzerine ortaklaşa bir ANLAMLAR bindirişi yapılır. Bu iş modülasyon işiydi. Kolektif modülasyonun özneye yüklediği anlamları öznede, sorumluluk biçimlemesi türü davranışlar oluşturmakla bu işlem sisteme format atma işidir. İlk sistemin işleyişinde ahlak üzerine, öğüt üzerine modülasyon inşası olamaz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |