Dilerim, tüm yaşamınız boyunca yaşarsınız. -Swift |
|
||||||||||
|
Sayın Bakan siz hâlâ öğretmenlerin kariyer sınavlarına gösterdiği ilginin sığ sevincini medyada paylaşmayı sürdürüyorsunuz. Bir başka konu da öğretmenlere hâlâ zorunlu değil, mecburi hizmetiçi eğitim projeleri... Bu projeyi hazırlayan kukla yöneticiler, kendilerinde hangi eksikliği görüyorlarsa, öğretmenlerde de aynı eksikliğin olacağı düşüncesiyle, öğretmeni hizmetiçi eğitime tâbi tutuyorlar. Anlama ve dinleme özürlü olan varlıkların tavsiye ve kararlarıyla hareket edenlere uygun bir sıfat bulamıyorum. Okullarda devamsızlık takip projesini hayata geçirmeyi övgüyle anlatan bakana bakan biri olarak nasıl bir tavır belirleyeceğimi de kestiremiyorum. Yanlışlarla dolu bir sistem... İceriği yanlışlarla dolu ders kitapları... Saplantı hâline dönüşmüş çoktan seçmeli ölçme ve değerlendirme soruları ki, aynı tip sorularla yapılan öğretmen kariyer basamakları sınavı.. Çoktan seçmeli sınav sisteminin en kötü yanı, sınava girenin değil, sınavı hazırlayan ve yaptıranın zekâsının ölçülebildiği bir sınav sistemi... Bu felaketler zincirine bağlı olması istenen ve beklenen öğrencilerin devamsızlık takip sistemiyle okulda tutulmaya çalışılma projesi... Ve sayın bakanın olağanüstü bir şey başarmışçasına medyaya bunlardan gururla bahsetmesi... Buyrun cenaze namazına. Binali Yıldırım'ın meclis konuşmalarının birinde, bir milletvekilini eleştirerek verdiği örnek çok güzeldi. Aynı örneği ben de sayın bakan için verip konuyu kapatacağım. Mealen yazdığımda hatalı bilgi olursa okuyucudan ve hak sahiplerinden peşinen özür diliyorum. Adamın biri "Hz.Davut bir köprü yapmak için (köprü olduğundan emin değilim, sözün gelişi diyelim) Allah'tan kendisine bir kız çocuğu vermesini istemiş. Allah dileğini kabul ederse, kızı kurban edeceğini vaat etmiş. Allah kız çocuğunu vermiş. Hz. Davut kızının adını Ayşe koymuş. Köprü yapılmış. Davut, Ayşe'yi Allah'a kurban etmek için yatırmış, tam kurban edeceği zaman Azrail gökten bir keçi getirmiş ve bu keçinin kurban edilmesini istemiş." diye anlatıyor. Hikâyeyi dinleyenlerden biri hikâyede yanlışlık olduğunu söylemiş. Kendisinden yanlışı düzeltmesi istenmiş. Adam, "Ben bu hikayenin neresini düzelteyim? Hz. Davut değil, İbrahim. Çocuk kız değil oğlan, adı Ayşe değil İsmail. Yapılan köprü değil Kâbe. Kurbanı getiren Azrail değil, Cebrail. Kurban keçi değil, koç." Şimdi Sayın Bakan ben bunun neresini düzelteyim. Dökülen hangi yaprak toplanıp da dalına konabilmiş. Allah aşkına ne olur, akla ve mantığa uygun tek bir şey yapın, alkışlamazsam proje sahipleri gibi olayım. 12 Aralık 22 Erzurum
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |