..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Söyleşi > Hamdiye Hatipoğlu




20 Kasım 2022
Ya Maymunlar İnsanlardan Geliyorsa  
Evrimleşmiş bi sapiens ve ortak atalar vs...

Hamdiye Hatipoğlu


İlahi dinlerin ortak kabülü , insanlığın ilk atası ADEM.. Evrimleşen insanın yolculuğuna dair. Darwin düşüncede ki evrimden biraz farklı olarak bir bakış açısı benimkisi. Bir varsayım. Yanılgı da sözkonusu olabilir. Düşünmemi sağlayan bir olgu.


:ADCI:
Günümüze evrimleşen insan, kimbilir hangi aşamadan geçti. Boyut değiştirene kadar bu sürer gider herhalde...✨

Beni bu düşünceye sefk eden Kur'an ayetindeki şu cümleler aslında:
""Sizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri elbette biliyorsunuz. Onlara "Aşağılık maymunlar olun" dedik."" BAKARA/65

Kuran'da ademin yaradılışı, onun topraktan ve sonraki yaradılışların bir (nutfeden) sıvı, meni den yaratıldığına dairdir. Bilimin evrim geçişlerini okuduğumda maymunlarla ortak atanın olduğu araştırmaları mevcud.
İnsanlara ibret için maymun ve domuza dönüşmesinden bahseden bir ayet'i düşünüyorum şuan.

O hayvanların ilk oluşmasının sebebidir belki. Şimdiye kadar hiç bir ilahiyatçının yada bu ilimle uğraşanın bir makalesine rastlamadım. İlim adamı hep sorgulamalı bence. (Yanılsa bile)
Maalesef bizde hep ezbere eğitim sistemi, sormaktan korkutulan bir zihniyet ve geleneksel yapıda bir din bakış açısı olduğu için, ilerlemek olanaksız gibi.

(-Domuzla ilgili olan ayet : Maide/60--)
Bir de domuzun haram olması konusu var. İnsanla benzer yönleri var domuzun, insana kalp nakli yapılacak kadar. Belki dedim o yüzden haram.
İnsandan ceza yollu da olsa türemiş 2 hayvan maymundan sonra domuz olabilir mi??
Gorillerin vidyolarını inceledim, insan hareketlerini anımsatması verdikleri tepkiler yine böyle bir ihtimali düşündürttü bana. Yanılıyor olabilirim bununla ilgili karşıt düşünceleri de dinlemek isterim. Varsayım olan benim kendi kanaatim . Bunu yirmi yılı aşkın okuduğum Kur'an ayetiyle düşündüm. Sonra dedim neden olmasın.
Günümüzde insan görünümlü hayvan gibi davranan (vahşi) türler, haberlerde ve bulundumuz yerde, trafikte hastanede, parkta, okul da, karşılaştığımızda tuhaf olmuyormusunuz?
Bu nasıl insan (homosapien) nasıl böyle yapar. 🤦🤔🫣Hayvanlara tecavüzden tutun bir sürü tuhaflıklar.. belki de yine ayetteki gibi ceza alıp böyle davranışlar sergiliyor olabilirler. Bazılarının suretleri bile andırıyor. Yüzlerine dikkatli bakarsanız ne demek istediğimi idrak edersiniz.

Konumuza tekrar dönüş yaparsak 🤓İnsanın maymundan geldiğini düşünen bir kesim var zaten. (Ne kadar ortak atası vs. dense bile sonuçta, evrimleme sürecini tanımının başka mealidir bu.)
Ya maymunlar insanlardan geliyorsa, ve bu süreç kesintisiz devam etmekteyse ...🙄🫠😁😁neden olmasın 👁️👃👁️

Bir Vikipedi bilgisi de şurada dursun.
İnsan; gelişmiş aletlerin, kültürün ve dilin gelişimini sağlamış büyük ve karmaşık beyinleri ile öne çıkarak yeryüzündeki en baskın tür hâline gelmiş, bipedal bir primat ve günümüzde Homo cinsinin hayatta olan tek türü.
Evrim teorisi doğal seçilim yolu ile ortak atadan evrildiğini savunmaktadır. Charles Darwin bu teoriyi ortaya koyduktan sonra bu teorisini destekleyen pek çok kanıtta o dönemde sunmayı başarmıştır.
🌿....... okuduğunuz için teşekkürler.....🌿

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Ya Maymunlar İnsanlardan Geliyorsa
Gönderen: Bayram Kaya / /Türkiye
29 Nisan 2023
Merhaba Yumurtlayanlar tavuktan gelmediği gibi, insanlar da maymundan, maymunlar da insandan gelmezler... Maymundan geldik söylemi, memeliler emzirir. Emzirenler yavrulayanlardan evrimleşmişlerdir gibi abuk sabuk söylemli genel yargılardır. Bu tür genelleme söylemler bilgi sahibi olmadan, tarihselliği bilmeden, fikir sahibi olmanın tipik tezahürleridirler. Örneğin Ekidne gibi bir hayvandaki bağırsaklar, idrar yolu ve cinsel organ aynı çıkışa bağlanmış olmakla tek deliklidir. Ha keza ornitorenk gibi. Tekdelikli özellik bir yana, tekdeliklilik enerji sağlama ve enerji tüketim bağlamındakii çıkarımla tasarruflu bir davranmışa da benzer. İşin tuhafı emziren bir memeli olan ekidne yavrulamaz. Yumurtlar. Oysa bizim gördüğümüz emziren memeliler hep yavrular! Oysa yumurtlayan tavukta olduğu gibi emzirmezler. Nasıl yavrulamak memeli olmak demek değilse, yumurtlar olmak ta memesiz olmak demenin koşullanması değildir. Doğa birikimli çevre içindeki çeşitliliklerde selksiyon yapmanın olabilirlikler evrenidir. Bunun gibi akıl almaz denli bir kaç özellikler taşıyan binlerce örnek var. Bunu niye anlattım. Bilgi aktaran düşünen ortak hayalimizde "bir ortak ata tasavvuru" oluşsun diye. işte maymunumsular denen goril, şempanze, şebek, insan, vs. EKİDNE GİBİ KİMİ ÖZELLİKLERİ BİR ARADA TAŞIYAN simiyen denen BİR ORTAK ATADAN GELİRLER. Şempaze maymun değil, simiyenlerdendir. İnsan maymun değil simiyenler grubundandır. Simiyen ortak ata dediğimiz şimdi hayatta olmayan özel bir tür olan maymundur. Aslında geriye doğru gittiğimizde şu maymundur diyeceğimiz bir olgu da göremezsiniz. Yani geriye doğru gidildiğinde tavuk gibi yumurtlayan ama emzirmeyen, inek gibi emziren ama yumurtlamayan bir tür de bulamayız. Ancak ekidne gibi şimdiye göre garip türler ve bu türlerden evrimleşen çeşitlilikler buluruz. Ortak ata tanımı yakınsak zaman içinde daha çok %98 varan biyolojik özellikler geçişenliğiyse de kültürel özellik geçişmesi daha az orandadır. Bu nedenle biyolojik insanın çoğu ortak ata sosyolojileri (kültürleri) simiyenlerle en az benzeşirken, biyolojik benzerlik en yakınsaklıktır. Domuzun ortak ata benzerliği çok uzak (ıraksak) geçmiştir. Ama bu ıraksaklık biyolojik benzerliği kökten yok etmez. Bir kısım kalp nakli yatkınlığını burada aramak mantıklı olacaktır. Ortak ata ne insandır, ne şempanzedir, ne kapuçin, ne tamarin ne marmoset simiyensilerdirler vs. Okunan yazı içinde insan kavramı da kusurludur. Ortak atadan gelen insan daha çok biyolojik insandır. Oysa bugün bizim vurguladığımız "insan olmak, insanilik" gibi kavramlar biyolojik değil "kültür insanıdır". Uygarlıklar kuran kültür insanıdır. Kültür, doğada sağlasan olan izole yapılı yapı içinde izole totem süreçlerle başlar. İzole olmanın tamamen ayrışmayı öngörür. Detaya girmeyeceğim o koşullarda yalıtıma olmak doğru ve haklı bir kültür nedendir. En karakteristik ayrışmacı ve yalıtıma kültüründen birisi "izole yapı dışındaki hemcinsler gibi olmama kuralıydı. Bir diğer kültür, onlara benzememekti. Yine bir başka kültür onlara dkunmamaktı. Onların elinde yememenin" tabularıdır. Bugünkü dinlerin temeli "onlara benzemeyin ya da Yahudilere, Nasranilere benzemeyin, onları dost edinmeyin" gibi söylemler izole dönem kültüründen gelen güncel cari tutumlara göre söylenmiş yorumlardır. Yine erken dönem kültürünün dokunmama yasağı cinsel dokunmamayı da içerir. Güncel dinlerin dokunmama yasağını "iman etmedikçe onlarla evlenmeyin yalıtımına dönüşmüştür. Yine totem dönemin kardeşler dışındakilerin elinde verileni yemeyin söylemli kültürü dinlerin "Allah adına kesilmeyenleri yemeyin" izolasyonunlu kültüre dönüşmüştür. O dönemdeki kardeş söylemi asla biyolojik ana baba tanımlı söylem değildir. İZOLE yapılı DOKUNULABİLİR TOTEM KÜLTÜR KARDEŞLİĞİDİR. Yine dinler de "mümin mümnin kardeşidir" der. Biyolojik kardeşlik olmayan izole yalıtım işini dinler "mümin kavramı içine" gizler. Totem kardeşliğin "ortak paydaşlı tutumunu" dinler "müminin malı mümine helalir" diye tanımlayıp inanç içinde yalıtır vs. Günümüz kültürü, hemcinslerin ortak bir totem kültürden neşet etmiştir. Ama ortak kültüre doğru gittikçe mümin diyen, münafık diyen, kafir diyen "izole bir kültür" bulamazsınız. Ortak bir ata kültüründen geldiğimiz halde dini eksenle izole olmuş bir kültür bulamazsınız. Totem izolasyon dini veya inanç eksenli değildi. Aksine kıt kaynaklı bir çevredeki doğal arzlara ulaşmanın kıt sağlatması gibi, ulaşıp iletişebilirlik gibi nesnel somut eksen nedenle bir izolasyondu. Sürü davranışı dışında türümüz için kültür kavramı pek pek ortak atadan gelmez. Biyolojik insan tanımı biyolojik benzerliklerle ve biyolojik benzerli yetileriyle ortak atadan gelmişliktir. Bir virüsün bile "hayatla, bizimle ortak ata kökeni vardır. Bir virüs insan DNA sına, kendi DNA sını ürettirir. Çünkü virüs DNA sı da insan DNA sı da bilumum hayatların DNA sı da aynı kökten gelen evrimleşmelerle çeşitliliktir. İnsan kolektif bilinciyle; kolektif üretim ilişkisiyle, kolektif kapasite kullanımı gibi toplumsal özellikleriyle kendisinden sonrasına "ortak bir ata" olabilir. Ortak ata asla ardıllarının ne kendisi ne de kültürü değildir. Ama türsel ardıllarımızın bizim bu tür " biyolojik insani özelliklerimizi kullanıyor olmasıyla bizden ayrıştığı basamakları içinde bulunan ardıl türlerin hiç biri "insandan gelmiş olmaz". Durum bu iken hele ki yaygın olarak bilinen "maymundan geleme" abukluğu yerine, "maymunun insandan gelmesi söylemi(!) ne antropolojik olarak, ne ontolojik olarak, ne fosilsel kayıtla, ne paleontolojiyle, ne tarihsel süreçle izahı olmayan tamamen içi boş gerçeklerden uzak bir söylemdir. Türden türe geçilmez. Böyle bir gerçeklik yok. Ortak bir atada bulunan hayati özelliğin bir işleyiş şekli çevresel tepkilere cevap olark seçilip, korunup geliştirilmekle, seçilen ve korunup geliştirilen özellik o tür içinde genel karektere dönüştüğü zaman ancak türleşme ortaya konmuş olabilir. Bizler bir çok maymun "topluluğu" görürüz. Ama maymunlar cehennemi filimindeki gibi bir maymun "TOPLUMU" göremezsiniz. Toplum terimi de insan gibi tarihsel sosyolojili bir özne-nesnel evrimin ürünüdür. Tarihin her döneminde toplumlar yoktur. 6000 yıl kadar önce üretim hareketi ilişkili ittifaklarla ancak toplumlar görülüp gelişmesi içinde günümüze gelir. "İnsan" da, "toplum" da 5 veya 6 bin yıl öncesiyle başlayan ittifaklı süreçlerin ürünüdür. İttifakı süreçler üreten süreçlerdir. Toplum üreten süreçleri entegre eden ve kişileri biyolojik birey olmaktan çıkarıp; Sümer ME 'lerinde belirtildiği gibi toplum kişileri kolektif emek içinde çoban birey yaptı. Tarımcı birey yaptı. Demirci birey yaptı. Dokumacı birey, köşker birey vs, yapan dokudur toplum. "Domuz olmak, maymun olmak" söylemindeki aşağılama ifadesi bir bilgisizlik söylemidir. Bu söylemler it adamlar, kiş (odun-ağaç) adamı, köpek adam gibi tarihsel olgularla övgü ve ayırt edicilik söylemiydiler. Bu söylemler ittifakı geçmişi tarihsel gelişimleri içinde bilmemekten doğmakla kendisine aktarılan bu tür tarihsel bilgiyi "güncel alakalara" göre küfür olarak yorumlamasından ibarettir. Sümer'in Enuma Elişinde, gılgamışın da; baltayla "bir insandan zevk alır gibi" sevişmeyi, akrep adamlar ülkesinde geçmeyi, inek İnanna'yı, fahişe İştar'ı vs bilmeden yani bu kavramların hangi toplumsal süreçlere karşılık geldiğinin anlatım dili olduğunu bilmeden domuz olun cümlesini ancak aşağılama olarak açıklarız. Ve yine insan suretli resimde, insan sureti heykele cinsel alaka kuran keçiyi, Bir başka anlatımda insan suretli sembolün keciyle cinsel alakada bulunması gibi bin bir türlü mitoloji denen aktarımları gelişen, dönüşen, tarihsel şeması içinden izah etmeden "domuz olun, maymun olun" gibi sözleri doğru anlayıp doğru anlatmanız olanaksız olur. Yakın tarihe ait "aşağılık maymun olun" türünden küfürsel açıklamalar ancak bilgisizliğin mümkündür. Bu cümleler tarihsel bilgiden yoksun olmanın zavallılığı içinde ancak kendisine göre tanımladığı bir imansız olma tanımına göre aşağılayıcı biçimde küfretmeyi çağrışan söylemlerin anlamlarına dönüşür. Birileri de çıkar tarihsel bilinçten yoksun anlatımlardan hareketle ve biyolojik bir yargıyla "aşagılık maymun olun cümlesini", hiç bir gerekçe göstermeden "maymunun insandan geldiğine" yorumlar! Bence; "canlılık cansızlıktan gelmiştir" ifadesine göre diyorum ki "cansızlık canlıdan gelmiştir(!) işte uyduruk bir de kanıtı.Ölüm cansızlıktır. Canlı ölür. Şu halde cansızlık canlıdan gelir! nasıl abuklama değil mi? Ne kadar kısa tuttuysam da uzun oldu. Sevgi ve saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın söyleşi kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anne Bana Sarılsana...
Sevgi İsterse Herşeyi Yener... Yeterki Sevelim.

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yunanistan'dan Börek İthal Ediyormuşuz. Haberiniz Var mı?
Yüzleşme/ Soma
Kendini Eğitme Potansiyeli
İnançta Cemaat/tarikat ve Şirk Oluşumları
Çocuk Beslemek mi? Eğitmek mi?
Güzel Kitap
merhaba sevgi insanları
Kim Doğrucu, Kim Değil ki...
yemek senfonisi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelecekten✨ [Şiir]
Sonsuzluk [Şiir]
Bugün [Şiir]
12 Nisan'a Dair [Şiir]
Aşk Döküldü Dudaklarından [Şiir]
Dünyaya Gelme Bedeli [Şiir]
Sessizlik [Şiir]
Her Vuruşta Rüzgârın Dansını Hissederdim [Şiir]
Son Bakış [Şiir]
Kördüğüm [Şiir]


Hamdiye Hatipoğlu kimdir?

. . . . bir varız bir yokuz gibi. . .


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hamdiye Hatipoğlu , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.