..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Eğitim > H.Deniz Hatipoğlu




28 Ocak 2011
Kendini Eğitme Potansiyeli  
Herşey; içimizde, hücrelerimizde, benliğimizde gizli..

H.Deniz Hatipoğlu


Yüreklere nakışlamak lazım; eğitimin potansiyel gücünü, hayallerin gün gelir gerçek oluşunu, çocuklarımızın da büyüyüp bizlere tepeden bakabileceğini..


:BHBJ:

Her insan doğar, belli bir zamana kadar gelişme ve büyüme şartlarını tamamlar.
Genetik bizim yaşamımızda büyük bir bölümdür aslında. Sağlığımızın can evi burada yatmaktadır.
Sonrasında hormonlar ve beslenmek faktörü…
Ruh dengesini de ilave etmek gerek. Stres; çağın hastalığı olarak karşımıza dikilir, can yakar, bazen de süründürür..

İnsan ruh sağlığı için bir şeyler yapmalı; temeli sağlam ise, katkı sağlamalı ve geliştirmeli..
Ruhtaki bazı travmalar; bedenin yorgunluğu, bitkinliği, umutsuzluğun karamsarlığa dönüştüğü ortamı hazırlar. Gençlik dönemlerinde can sıkıntısı gibi kendini hissettirir ve sonrasında asabiyete, içe kapanıklılığa ya da tam tersi hırçınlığa ve saldırganlığa da sebep olabilir.
Eğitim yine görev başında olmalı hayatımızda. Ailenin gerçek manada eğitimi; anne babanın ruh sağlığını kontrol edebilmesi gerekli.
Daha evvel de dediğim gibi; insanın toplum sağlığı, onun bütün şartlarının normal olmasıyla orantılıdır.

Sevgi ortamında büyür, sağlıklı beslenirse ve çevre buna katkı sağlarsa ne alâ…

İnsan hep aynı kalamaz aslında; (kalmak istemekte inat edenler hariç) beden gelişmek ister, bilgilerini çoğaltmak için hep uğraşır. Ama bizler sade fikirlerimizle önünü hep kapatmayı, direnerek “okumamayı” öğretiriz ona. Böylesi daha kolaydır belki ondan.. okumak demek sadece kitaplar olarak değil; insanları okumak, doğayı okumak anlamında..
Her insanda vardır bu potansiyel. Kimisinde az, kimisinde çoktur. Yatkınlık yine genlerden belki.
Ya, insan psikolojisi..
Her şey elimizde aslında; yeter ki biraz bilinç ve eğitim alalım.

Bir kadın tanıdım; çocukluğunda baskı altında büyümüş, korku kültürüyle eğitilmiş, zamanı gelince evlen/di/ril/miş. Yirmi yılı olmuş evleneli. Ne zaman görsem hastalıklarını anlatır ve evinin bitmez temizliğinden.
Temizlik hastalığı derler ya işte ondan muzdariptir. Araştırdığımda bu rahatsızlığına sebep yine çocukluk döneminde yaşadıkları. Aile ne kadar önemli aslında; güvenmeyi, sevmeyi, başarıyı ve başaramamanın acısını insan burada öğrenir. İşte gelişme dönemi bu yüzden önemlidir. Bu kadar yalnızlaşmanın, bu kadar bencilliğin olduğu bir ortamda, ‘niye’ böyle olmasının en önemli sebepleri bu aslında. Toplum insanlarla oluşur. Bu insanlar birbirine güzeli de çirkinliği de öğretir.
Eğer biz, görmezlikten gelmeyi bir kenara bırakıp, çocuklarımızı insan yerine koymayı öğrenebilir ve diğer çocukları da kendimizden sayarsak daha güzel yaşarız.
Ben merkezli komşuluk, ben merkezli politika, ben merkezli aile….

Kültür, demokrasi, saygı, eğitim, sağlık, ekonomi…

İnsan; bu ilkelere sevgisini katarak uygun taşları koyarsa hayatına, işte mana ikliminde öyle hoş olur ki, coşar adeta, fırtınalara karşı dayanıklı olur. Kadın ise eğer, daha iyi bir toplum ürer… erkek ise eğer, kadına haksızlık etmek, çocuğuna haksızlık yapamaz.. Çocuk ise eğer, okula ne için gidildiğini idrak eder kitaplarına zarar vermez…

Hayat yeşerirken, güzel düşünceler girsin rüyalarımıza. Uyandığımızda mutlulukla saçılalım dört bir yana, yaşamanın hazzını işletelim hüzünlü ruhlara..
Sevmek yetmiyor ki kuru kuruya, bilinç lazım. Yüreklere nakışlamak lazım; eğitimin potansiyel gücünü, hayallerin gün gelir gerçek oluşunu, çocuklarımızın da büyüyüp bizlere tepeden bakabileceğini…

Ayağımızı denk alma zamanı..

Her şeyin parayla satın alınılamayacağına inandırmak zamanı…

Ve kadınlarımızın hak ettiği değerde olma zamanı..…



"görmek, duymak, hissetmek ve kitap gibi okumak gerek yaşamı.." Dnz


.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ya Maymunlar İnsanlardan Geliyorsa
Yunanistan'dan Börek İthal Ediyormuşuz. Haberiniz Var mı?
Yüzleşme/ Soma
İnançta Cemaat/tarikat ve Şirk Oluşumları
Anne Bana Sarılsana...
Çocuk Beslemek mi? Eğitmek mi?
Güzel Kitap
Sevgi İsterse Herşeyi Yener... Yeterki Sevelim.
merhaba sevgi insanları
Kim Doğrucu, Kim Değil ki...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelecekten✨ [Şiir]
Sonsuzluk [Şiir]
Bugün [Şiir]
12 Nisan'a Dair [Şiir]
Aşk Döküldü Dudaklarından [Şiir]
Dünyaya Gelme Bedeli [Şiir]
Sessizlik [Şiir]
Her Vuruşta Rüzgârın Dansını Hissederdim [Şiir]
Son Bakış [Şiir]
Kördüğüm [Şiir]


H.Deniz Hatipoğlu kimdir?

. . . . bir varız bir yokuz gibi. . .


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © H.Deniz Hatipoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.