Mahir Ünal'ın Türkçeyle ilgili açıklaması üzerine bir şeyler yazmayı düşündüm, sonra vazgeçtim. Çünkü Mahir Ünal ciddiye alınacak biri değil.

Bir gecede cahil kalanlara bir bakın; koskoca Osmanlı bir tek bilim adamı yetiştirebilmiş mi? Saçma sapan fetva veren ve kafa karıştıran sözde dinciler dışında, insanlığın hizmetine sundukları ne var.

Gerçek bilimle uğraşanlara bakıyorsun, ya Osmanlıdan önce, ya Osmanlı sınırları içinde yetişmemiş kimseler. Bir Hezârfen Ahmet Çelebi, şaibeli bir isim de İbrahim Hakkı... Başka yok.

Cahil bir topluluğun alfabesi değişince, nasıl tekrar cahil olabiliyor? Altı yüz yıl boyunca okudukları bir yığın hurafe dolu kitaplar... Cami, Bina, Molla Davut, Mızraklı İlmihal ve içinde Emevilerin özel uğraşlarıyla meydana gelmiş, sahte hadislerle dolu bilmem kaç ciltlik hadis kitapları...

Bütün bunların üzerine kalkıp cumhuriyet düşmanlığı yapmak, ancak geçmişte atalarının yaptıklarıyla ters düşmemek için çaba sarf edenlere göre... Cumhuriyet eğer sizi cahil bıraktıysa, bu bir gecede değil, genetiğinizde öğrenme ve okuma azmi olmadığından. Sizlerin karakteri yenileşmeye ve bilimsel buluş keşfetmeye müsait olmadığından. Kendi karakter ve iradenizi Arapça bir kaç cümle için heba ettiğinizden.

Sizler yukarıda saydığım kitap dediğiniz kâğıt yığınlarındaki keramet denen uyduruk masallarla avunmaya mahkumsunuz. Sizler, ey bugün cumhuriyetin size sunduğu fazilet sayesinde ona düşmanlık yapanlar, aynı masallarla uyuyun ki, uyuduğunuz sürece insanlık rahat etsin.

Allah size hidayet versin, diyeceğim, ama sizin karakteriniz Allah'ın hidayetine hazmedecek bir yapıya sahip değil. Hidayete yazık olmasın, hidayet israf olmasın, diye demiyorum.

Eğer içinizde dine dair bir takım kırıntılar kaldıysa, Kur'an ayetlerini ve Kur'an ile çelişmeyen hadisleri öğrenip hayatınıza uygulayın. Umulur ki, hidayete erersiniz.

31 Ekim 22
Gölcük