"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Bu tasarı kimi kişi zihni içinde "mülk sahibi denen bir mana anlayışını" o kişiye “simüle” ettirmişti. Bu simülasyon basit, zararsız bir inanç tartışması olarak uygulama içine konmuştu. Kolektif yapıların daha öncesinde ne ürün vardı, ne de biriken ürünün vardı. Birken ürün ile biriken ürünün yaptırım gücü ortada olmadığı için, mülkün sahibi denen mana anlayışına değin bir tasım da yoktu. Mülkün sahibi denen mana fikri kendilikten değil; biriken kolektif ürünlerin sahipliği üzerine oturan bir mana anlayışıydı. Yani mülk sahibi denen mana maddi süreçlerden önce değildi. Groteskti dönem içinde, evrenin sahibi varmış yokmuş türünden fikirler hiç kimseyi ilgilendiren bir anlama ve anlatım konusu değildi. Groteskiler için önemli olan evrenin sahibini bilmek değil, nerede nasıl yiyecek bulabileceğini bilmekti. Ya da groteskiler güven içinde ihtiyaçlarını giderecek, motivasyonlarını sağlama derdindeydiler. Kişileri ilgilendiren, kişilerin mutluluğuna ya da mutsuzluğuna neden olan tek mülk sahibi anlayışı, biriken kolektif emekler üzerindeki mülk sahipliğiydi. Bu nedenle kişi sahipliği anlayışı kolektif emekler üzerine oynanacaktı. Kişisi sahipliği anlayışına dair yapılan akıl oyunu simülasyonlar kolektif içincilikten hareket edecekti. Hareket "rızk dağıtma, rızk verme" türü yol eylemi olacak uygulamalı iskelet çatısını, böylece ortaya koyacaktı. Mülkün sahibi denen mana anlayışının ortaya konması için yeniden ve yenide üreten bir kolektif ilişkilerin olgularına ihtiyacı vardı. Mülk sahibi olmayı hedefleyen “mana” simülasyonun kendini yaslayacağı, kendini onunla eşleteceği bir algıya dönüşmek için sürekli üreten bir maddi yapıya ihtiyacı vardı. O da kolektif yapılardı. Deneyden önce düşünce (mana) yoktu. Groteski fanteziler, yaşanan izlekti düşünmelerdi. Ancak biyo genetik ve epigenetik mana bizden önceydi. Biyo genetik ve epigenetik mana kendisinden türediğimiz ataların canlı yaşadığı deneylerdi. İçgüdü ve dürtülerdi. Somut dünya bizden önce atalar yaşamı yoluyla içimizde yalıtıma olmuş genetik geçişlerdi. Geçişler dış dünyanın bizden önce bizle olan soyut mana anlayışıydı. Bu geçişler biyo epigenetik bağlamıyla ve her sonraki doğumla; soyut dünyanın mana anlayışı bizden öncesiyle, bizdeydi. Ben, gözlemleri dışındaki bir kesikli süreklilik içindeydi. Kesikli sürekli olan maddi dünya ben gibi bir manaya öznellik olacaktı. Benin ölçüsü kendisine göreydi. Yani ben, dış dünyayı duygularının karşılanmasına göre anlayıp yorumlayacaktı. Kısacası mana algısı olgu ve olaylardan önce olmadığı gibi olaylardan sonra da değildi. Madde ve mana birbirine eşleşen, birbirlerine dalga parçacık gibi ikili durumlardı. Konu ettiğimiz mana, ben denen özneye göre olan manaydı. Bu mana hem kısmen gerçekti. Hem dışımızdaki dünya olgularına göre çelişkili ve yanıltıcı bir mana anlamasıydı. Her parçacık veya nesne tiril salınımına göre o parçacığa bir dalga ya da mana eşlik eder. Her dalgaya da veya her manaya da bir parçacık durum eşlik eder. Her ikisi birden bulutsu bir belirsiz durumladırlar. Ana referans olan konuya tekrar dönelim. Kolektif alan avcı toplayıcı sağlama içinde açlık çeken öznelerine; "doğada bulabildiği kadarla kısmi bir açlığın gidermesini ve bir kısım güvenliği garanti etti". Böylece kolektif alan kişiye kısmi de olsa açlığı giderici, güvenliği sağlayıcı, kaygıları indirgeyici bir "sağlama güvencesi" verdi. İşte bu güvence kolektif alandan doğan "mana" anlayışıydı. Kolektif alan olmasa güvence dediğimiz mana anlayışının kendisini yaslayacağı ve kendisini ortaya koyacağı düşünme gerçekleşmesi içinde olamazdık,
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |