Matematiğe, yalnızca yaratıcı bir sanat olduğu sürece ilgi duyarım. -Godfrey Hardy |
|
||||||||||
|
Hem de gelişmeler tekil özneli değil kolektiftiler. Buradaki gelişmelerden kasıt kişi biyolojisi ya da kişi anıklığı değil. Kişiler üzerindeki elektronik, tıp, kuantum, üretim gibi ortak memlerle olan gelişmelerdir. Üretim kolektifti. Gelişen bilgi ve bilinç kolektifti. Bilgi, biliş, buluşlar ve bilginin uygulamaya sokulan kullanımları da kolektifti. Bilgi, biliş, buluş bugün bile kolektif kalmıştı. İnsanlığındılar. Türün mirasıydılar. Bilgi, buluş, tasarım, araştırma geliştirme şu veya bu biçimde, eninde sonunda insanlığın gelişmesi ve insanlığın kullanımı oluyordular. Üretim hareketi olan eylemler, kişisi aklı, kolektif aklı, teknik teknolojileri etkiliyordu. Kişisi akıl ve kolektif akıl da; üretimi, bilişi, buluşu ve teknolojik eylemleri etkiliyordu. Bunlar bir sarmal ve zorunlu olarak karşılıklı bağıntı girişmeydiler. Bir insan fikren gelişmese bile, kolektif mana, kolektif alan insanın düşünce ve yeteneklerinden aşkındı. Gelişmeler bir kişinin ilgi ve ihtiyaç alanı içinde olmasa bile; biz duymasak, görmesek, bilmesek bile; kolektif alan kesikli sürekli olarak her alanda gelişiyordu. Bilgi kolektif alanla gelişse de, bu gelişme köleci paylaşım olmakla köleci kullanımlarına da dönüşüyordu. Bu gelişme kapsamında inanç eksenli söylemlere bakarsak; El bu kolektif gelişmeler ekseninde kolektif gelişmelere koşut olarak yaratıcı da olmuştu. Artık köleci alan içinde El 'in yaratıcılığı en ön plandaydı. El bütün kuşatmalarını şimdiden sonra mülk sahibi olmaktan çok, yaratıcı olması üzerinde etki sanatını konuşturacaktı. Bu nedenle kişilerin aklı içinde daha çok kolektif akıl, daha çok kolektif bilgi vardı. İşte kolektif bilgi içindeki El kavramı da bu kolektif bilgilere dayalı olarak kolektif anlamaların, kolektif kapasitelerin ürünü olan yaratıcılığa bürünecekti. Kendisini toplumun gelişme düzeyiyle tanımlayacaktı. Bu bağlamda El nasıl kolektif zenginliği mülk sahibi mana olmakla donanmışsa; şimdi kolektif kapasitelere bağlı olan yetilerle donatılacaktı. Donanan etkin söylem manaydı. Oysa donanmış olan kişiler somutluğu olmakla, zenginlik ve donanma yine bir mana sıfattı. El yine kolektif alanda, kolektif bir kozmolojik bilgi içindeydi. El ‘in mülk sahipliği de bu kozmoloji manası içinde gizlenecekti. El bu bilgi ve bilinç ile kolektif davranışlı sanallıktı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |