İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Bunlar köleci sürecin hemen başında olan söylemlerdi. Arada geçen onlarca sene sonra değişen nesille birlikte unutulanlardı. Kolektif geçmişin motifleri köleci mantığa adapte olmuş kişiler elbette abuk sabuk gelecekti. Ortaya çıkan bu abuk sabuklukları aktaran söylemlerin yorumsal açıklaması yapılırken de bin bir takla atılıyordu. Hatta açıklayamamanın zorlanmaları karşısında “doğrusunu Allah bilir” deyip yorumu geçiştiriliyorlardı. Daha geriye gitmeden ittifak eden grupların ittifak için kestiği “İlah kurban etme törenleri”, bir ilah ruhundan ve ilah suretinden olmakla bir ilah soyu olan İbrahim’in çocuğunu kurban etmesiyle kurban hem kolektif süreçli bir sosyal anlayıştı. Hem kurban anlayışı kolektif davranış olmaktan çıkıp, ahit sel anlayışlı mülk sahipli kişilerin kurbanı oluyordu. Hem de kişiselleşen kurban yoksulun "senede bir et yeme bayramına dönüşmüştü!". Bir algı ancak böyle yönetilirdi. Köleci sistemin yorumcuları geçiş dönemi içinde kişiselleşen kurban figürünü dönüşüyordular. Tıpkı İbrahim’e çocuk veren kadınla İbrahim’e çocuk vermeyen kadın figürünü açıklamada aciz kalan düşünceler gibiydi. Sara ittifaklı döneminin kolektif mirasını anlatan ve kocaya (gruplara) mirasçı olacak çocuğu vermeyen hikâyenin söylemiydi. Hacer ise kocaya (gruplara) çocuk veren ana baba mirasına geçişi anlatan hikâyeydi. Miras kavramı kolektif sürecindi. Kutsal doğumlarsa; Sara gibi kadınların babasız olarak ve tapınakta doğurduğu çocuğu, gruplara değil de tapınağa vermeleriydi. Tapınak görevlisi kadınlar kutsal hizmette bulunuyorlardı. Bu hizmet kurumsal bir yapıydı. Bu ittifakı figür köleci sisteme geçen yapı içinde ana baba velayeti mirasa çocuk veren ve ana baba velayeti mirasa çocuk vermeyen figür olarak ifade ediliyordu. “Koca” söylemi, “kocaya çocuk verme", ya da "çocuğu kocaya vermeme" “ana babaya mirasçı olma" söylemleri köleci dilin ifadesiydiler. Sara çocuğunu İbrahim’e vermeyen ve bu nedenle kısır denen söylemle ittifakı sürece atıftı. Sara sonrada İbrahim’e bir çocuk verdiğine göre belki de ittifakın kutsal evliliğini köleci süreç içinde anlatımların sembolik düzeyiyle sürdürmenin de hikâyesiydi. Kocaya çocuk veren Hacer figürü köleci dönem dil sel ve söylem sel hukukudur. Hacer mahreçli, Hacer’den doğma çocuğun İbrahim’e mirasçı olması da köleci hukukun figürüydü. Hacer ve Sara figürleri İbrahim motifi içinde her iki dönemin geçiş sancılarını uzlaştırmaya çalışan anlatımın karakterleriydiler.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |