..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




9 Ekim 2022
İttifaklar Birer Referans Noktasıydılar 55  
Bayram Kaya
El mantığı kolektif başlayış yerine, hiçbir çalışma ve gayret göstermeden mülkü olan bir mülk sahibini irade sayıp mülkten pay dağıtmasıyla köleci ilişkileri başlatıyordu. Yani vicdan mülk sahibinin mülküne ortaklar tanımamayı baz alıp, baz aldığı anlayışa göre sızlayacaktı.


:BID:
Bir yanıyla sadaka ve dua köleci anlayışı meşrulaşmaktı. Kolektif hareket ve kolektif vicdanlı bilinç; baş başa verip taşı kaldırmakla ve iki el olup, iki elin çıkardığı bir tek sesin kendilik bağıl eylemleri içinde girişme sürecine başlar olmanın bir anlayış ve bir inşa biçimiydi.

Şimdinin El tandanslı afaki bir acıma, afaki bir merhamet ve dua etme davranışını önceleyen vicdanla kolektif inşa sürecini ve ilk üretim hareketini başlatmak ne mümkündü.

Acıma ve merhamet gibi söylemler kolektif siteme göre çözüm getirmezler. Zaten köleci sistem de sorunlar kendi ayağına dolaşana kadar sorunlar çözülsün istemez. Bu nedenle vaat etse de barınma sorunu var diye herkesi ev sahibi yapmaz. Vaadini tutacak olsa ev sorunu olmayan kolektif alanda çıkmazdı

Evrensel oluşum içindeki varlık, olgu ve olaylar acıma ve merhametle var değildiler. Aksi halde 40 derecelik ateşte sayıklamayı acıma ve merhametle izah edemezsiniz.

Acıma, merhamet söylemleri köleci süreçle bozulan kolektif dengeleri tekrar ve yeniden kolektif dengelerine çağıran güya iyi huyla söylenmiştiler. Çirkinliği kabullenmenin kamuflajıydılar. Bunlar en acı duruma en iyi tanım anlamı veren sözcüklerdi. Bu sözcükler köleci düzeni sürdürecek payanda sözler olup, çözüm yerine sistemin nefesini açıcı trake söylemlerdi.

Köleci kişi “her şeyi”, kendi sefaletinin nedeni olan El takdirli mantığı oluşturan dua, sadaka gibi sözcüklerin mana güdümü içinde anlıyordular. Örneğin dünya dua üstüne duruyor. Sadaka ömrü uzatıyordu! İçinde tutup ta bir türlü yerli yerine oturtamadığı kolektif mantığa ve kolektif vicdana rağmen, bu böyleydi

Kolektif girişme içinde özel mülk sahipliğine bağlı hırsızlık, darp vs. yoktu. Bu yüzden kolektif yapı içinde olmayan hırsıza karşı “başkasının malına tecavüz ettin” diye yargılayan bir vicdani mantık ta yoktu. Ortak Paydaşlı alan içinde bunlar beliremiyordular. Kediye köpeğe vicdan sızlamıyordu. Bu bir anlayıştı. Vicdan anlayış bilgi üzerinde bir dayatmaydı.

Köleci sistem içinde mülk sahibi olup olmamanıza bağlı olarak beliren hırsızlığın, kötü olduğunu kişiler kolektif dengelerle değil de, El ‘in mantığıyla anlıyordular! Sahiplerin hırsızlığa uğramasını kötü anlıyorlardı. Ama ihale yolsuzlukları gizli ve meşruydu. Kötü olan hasetti, haset olan kötüydü! Bu kısır döngü içinde hasedi kötülüğe bağlayacak somutluk söylenmiyordu. İnsan niye hasett, niye kötüydü?

Oysa tekil dönem, yönelimleri içinde tilkinin ağzındaki tavuğu alan bir kişiye veya sincabın biriktirdiği cevizlere konan birine karşı hiç kimse; “seni hırsız seni! Öte dünyada bu yaptıklarının hesabını vereceksin” demiyordu.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.