"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Tamamen üreten totem grubun üreten ilişkisini gruplar arası hinterlanda açılmasıyla başlayan ittifaklardı. Grubun üreten ilişkisi grubun ihtiyaçlar hiyerarşisi içinde sadece birini karşılıyordu. Grup ihtiyaçlar hiyerarşisi içinde olan diğer eksiklerini, karşı üreten gruptan tamamlıyordu (sağlıyordu). Tarımcı bir grup ürettiği fazla ürünü, çoban gruptan hayvansal ürünlerle veya savunma ve tarım gereçleri için ocak işleten madenci grupla değişiyordu. İşte üreten ilişkinin üreten grup önüne açtığı akla hayale gelmeyen yepyeni bir olanağın gruplar arası ilişkiye eylemli bir takas ve ittifakı ALAN AÇMASIYDI. Bu değişim içinde grubun karşı gruba yetecek kadar verdiği buğday; karşı gruptan kendisine yetecek kadar aldığı hayvansal ürünler birbirine denkleşme olmakla; değişim mütekabiliyet esasına göreydi. Üreten ilişki üreten grubun önüne yepyeni olanak alanlar açmıştı. Bu ittifakı bileşimler sadece üreten ilişkinin, gruba ait eksiğini tamamlatma olanağından doğan “Üretim hareketi” eksenli birleşmelerdi. Bu ittifakı bileşimler kendilikten üreten ilişkiden kaynaklı tamamen ilahi grup iradeliydi. Bu ittifaklar ilahi grupların birbiri için karşılıklı üretim yapmasını taahhüt etmekle değişimi mütekabiliyet esasına göre ortaya koyan, ÖN İTTİFAKLARDIR. Nerede, hangi zamanda, ne gibi koşul içinde olanak ya da olanaksızlarla hareket ettiğinizi bilmezseniz; ne kadar mesafe gittiğinizi, nerden nereye geldiğinizi, ne kadar zamanda ne yol aldığınızı da bilemezsiniz. Yani üzerine ayak basıp, kendimize başlangıç yaptığımız bir yer, bizim hareket veya dayanak alanımız olup, bizim öze gönderte noktamızdırlar. Referans noktaları da bir tane değil, bir çokturlar. Bu nedenle düşünce ve bilgi bilinir bir çıkış noktasına göre tartışılır olmalıdır. Fikirler, çıkarımlar yine bir hareket noktasına göre olmalıdırlar. Hareket noktaları bize değişme dönüşmeleri gösterir. Eş deyişle geriye gönderi dediğimiz referanslar bize alınan yolu gösterirler. Başka bir deyişle öze gönderme bize kendini yineleme, kendini tekrarlamanın gelişme, çoğalma süreçlerini verirler. Başlangıç noktaları bize, yanlışlarımıza doğrultulma yaptırırlar. Açıkçası referanslar sistemin kendi kendine başlatıcısı ve sistemin kontrol sürecidirler. Başlangıç noktası, hataları düzeltme yapmamıza olanak tanırlar. Başlangıç nokta referansları sistemi anlamamızı sağlar ve düşüncemizle eylemlerimize çıkış noktası olurlar. Böylece başlayış noktalarıyla neyi, neye göre güçlendirip, yönlendirme yapacağımızı, neyi neye göre düşünecekle tartışacağımızın, anlam ilişkilerini kurmamız konusunda bizlere; geri beslenme, geri bağlanım kaynağı olurlar. Başlangıç referansları bizleri aynı noktalarda buluşturup, bizleri aynı noktalar etrafında tartıştırmakla bizlere konunun bilinirliğini, konunun anlaşılırlığını ve konu birliği ile, eylem birliğini sağlarlar.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |