Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Mesela… Hz Muhammed önderliğinde putlar birer birer parçalanıp yıkıldığında illa ki o zamanda ‘’fakat bu yaptığınız bizim dini inanışlarımıza ve insan haklarına ters, siz kim olursanız olun böyle yapamazsınız’’ tarzı diyenler olmuş mudur? Olmuştur. Sonuç: İslamiyetin ilerleyişi. Mesela… Kürşad ve 40 çerisi Çin sarayını basıp, ansızın bastıran sağanağa karşı yenilip, yine de vazgeçmeyip, misyonlarına doğru ilerleyip, sarayı kuşattıklarında, Çinliler ‘’fakat bu yaptığınız insan haklarına aykırı, siz, kesinlikle bu şekilde bizim sınırlarımıza giremezsiniz, lütfen geri dönün’’ demişler midir? Dememişlerdir tabi… ‘’Onlar’’ güçlü olduklarında bu tarzı durumlar ne hikmetse farklı oluyor, olağan da gelmesi bekleniyor… Sonuç: Yine de Kürşad ve çerilerinin cesareti sayesinde Çin’e karşı isyan başlamış mıdır? Başlamıştır. Mesela… Osmanlılar sınırlarını genişlettiklerinde, Balkanları ele geçirdiklerinde ‘’ fakat çocuklarımızı imparatorluğa almanız falan, bunlar kesinlikle insanlık dışı’’ demişler midir? İlla ki… Sonuç: Duraklama devrine kadar Osmanlı’da en iyi askeriyenin yaratılması. Avrupa’nın inim inim inletilmesi. Mesela… Mustafa Kemal adlı subay, vakti zamanı geldiğinde tüm mevkii ve gücünü bir kenara bırakıp yeni bir ‘’hareketlenme’’ başlattığında Osmanlı saltanatı ‘’fakat kendisi bizim eğittiğimiz subayımızdı böyle davranması kesinlikle devlet ahlakına yakışmaz’’ tarzı ve dahası açıklama yapmış mıdır? Şüphesiz... Sonuç: Kazım Karabekir selamı çakıp ben ve ordum arkanızdayız demiştir, beraberinde cumhuriyete bağlı bağımsız yeni bir devlet kurulmuştur. Nereye bağlıyorum? Şuraya… Bugün Oğuzhan Uğur’un Mevzular Açık – Mikrofon videosundaki Ümit Özdağ ile söyleşisini izledim. Pek de beğendim. Ümit Özdağ’ı sıkıştırdıkça sıkıştırmışlar… Asalak, beyni yok gibi davranan; halkından gazetecisine kadar konuşma hakkı verilen herkes gayet sormuş da sormuş… İnceden giydirmeye de çalışmış... Sanırım izleyenler 73 yaşındaki defalarca seçim kaybetmiş dedekuştan medet umsunlar istemişler... Olamaz mı? Olabilir. Yine de Ümit Özdağ ‘’fakat sen bana bunu soramazsın’’ falan dememiş. Aksine ''sen bana bunu soramazsın'' diye rahatça giydirmiş, salağa salak, yanlıya yanlı, doğru soru sorana da efendice cevap veririme bağlamış. Gün sonunda insan haliyle sorgulamadan edemiyor.. Bu kadar güçsüz ve etkisiz muhalif geçinen varken… Mesela…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |