Tarihten öğreniyoruz ki tarihten hiçbir şey öğrenmiyoruz. -Hegel |
|
||||||||||
|
Bana göre her şey sırf bir şiir okuduğu için Mustafa Kemalci geçinenlerin adaletsizliğine karşı nefretiyle başladı… Yine de şimdiki gibi öfkelenip bağırıp çağırmadı… Aksine akıllı davrandı… Elini zerre kadar açık etmedi… Dünya’nın nasıl döndüğünü kabul edip, kimlerin ne olduğunu anlayıp, alternatif çözüm üretmeye başladı… Bu yüzden gitti Dünya’yı yöneten Amerika’ya… Sundular Amerika’yı temsil edenler şartlarını… O da önce güce gelebilmek için kabul etti her birini… Beraberinde eklediler… Dediler ki sizin toplumun kafa yapısı bu, bu yüzden bir de himayemizde böyle bir hacı hoca var, arada ona da selam çak dediler, o da yine tamam dedi. Baktı ki… Bu güç tek başına yetmez… Ondan önceki koalisyon hükümetleri tarafından itelendikçe itelenen, mevkilere yerleştikçe yerleşen, binlerce liyakatsız, sözde Atatürkçü ama gerçekte torpilli devlet çalışanın olduğu, sözde devletin kurumu olan ama kardan ziyade zarar sağlayan tüm kurum ve kuruluşları, Avrupa’nın dostuymuş gibi görünmek için sattı da sattı. Gün geldi… Ben BOP’un eş başkanıyım dedi… Benim gözümde Diyarbakır bir yıldız olabilir dedi, davulla zurnayla kim olursa olsun, herkesin, efendi gibi af dilemesine izin verdi… Hendekler kazılırken ise polise ve jandarmaya karışmayacaksın dedi… Şimdi bakıyorsun… Bunları demesine rağmen… Ülkenin kaç senesinden beri içinde olan sözde dindar terör örgütünü dize getirdi… Satılan yerler özelleştirildiği için verginin alınmasını sağladı… Özgürlük isteyenlere de Kilit Pençe harekatları ile defalarca cevap verdi de verdi. En üzücü olanı ise… Mustafa Kemal Atatürk’ün dizisini Disney yayınlamamayı tercih ettiğini söylediğinde… Emrindeki RTÜK Disney’e soruşturma başladı, yetmedi emrindekiler sosyal medyada ses çıkardı… Haliyle… İki senaryo var… Ya gerçek Atatürkçüsün… Kimin ne olduğunu bizlere gösterdin bu bir seçenek… Ya da hakikaten muazzam bir siyasetçisin… Rakibinin kozlarını dahi ele geçirip, rakiplerin adına mücadele veriyormuş gibi görünebiliyorsun bu da bir seçenek… Her şekilde… Sen kazanıyorsun…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |