Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Fakat ne yalan söyleyeyim bu kutlamalar, bana zorla devam ettirilen bir birliktelik gibi geliyor. Vardır senin çevrende de... Yok deme! Adam; 365 günün 360 günü eşinin yüzüne bakmaz, son 5 gün özel gün diye iki çiçek alır, bir yemeğe götürür, herkes görsün diye fotoğrafları paylaşır, pişkin pişkin altına da not düşer. Ben aşkımı seviyorum... Cumhuriyet kutlamaları da aynen bu şekilde... Bugüne özel havai fişekler patlatılır, davetiyeler verilir, iki İzmir Marşı biraz da Onuncu Yıl Marşı bağıra bağıra okundu mu tamamdır! Artık cumhuriyetçisindir, her şey de yolundadır. Değildir arkadaş, değildir... Kadın da cumhuriyet de candır. Canlıdır. Enerjidir. İlgiye, bakıma, sevgiye, şevkate, saygıya, gelişime ve fedakarlığa ihtiyacı vardır. Cumhuriyet'ten bahsediyoruz, cumhuriyettten! Gücün, özgürlüğün, yasanın hatta hayatların belirli bir zümrenin elinde değil de halkın elinde olmasından bahsediyoruz. Cumhuriyet nefes alma özgürlüğüdür. Nasıl sadece bir güne sığdırılabilir ki? Cumhuriyetsizliği gerçek anlamda yaşamadığımız ve bilmediğimiz için anlamıyoruz. Cumhuriyet; Mustafa Kemal Atatürk ve onun gibi insanlığı düşünen yol arkadaşlarına teşekkür de edilip her gün kutlanmalıdır. Bağıra çağıra değil belki... Biliyorum seviyoruz ama abartıya gerek yok... Sadece hatırlamalı, hatırlatmalı, cumhuriyetin ne olduğu hakkında iki sohbet, belki sıradan bir günde bu özel gün hakkında paylaşım yapılmalı... Hani bir akşam gelirsin, eşin kapıyı açar ve elinde tek bir gül olur ya... Nasıl da mutlu eder onu... Böyle olmalı, azar dozlarda cumhuriyeti gerçek anlamda anlamalı, benimsemeliyiz. Tıpkı birlikteliklerimizde olduğu gibi cumhuriyet için gerçek anlamda bir şeyler katar ve onu yeşertmek için mücadele edersek, emin olun sadece kendi yaşamımız değil, çevremiz de bundan etkilenecektir. Cumhuriyet'in ne olduğunu ve nasıl kazanıldığını bilen nesil; kendi hayatını, çevresini hatta bir ülkenin çehresini buna göre şekillendirecektir. Klasik olacak ama Yaşasın Cumhuriyet!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |