Prensiplerden hoşlanmam. Önyargıları yeğlerim. Daha içtenler. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
EBS İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci'nin "Uzman Öğretmenlik Tartışmasını Bitirecek Çare Var!" adlı yazını okudum bugün. Bir takım düşüncelerine katılmasam da, Eğitim Bir Sen grubu içinde bu kadar sağlıklı düşünen birinin olması umut verici. İdris Şekerci bu yazısında özetle uzman ve başöğretmen programlarının öğretmenlik alanlarında (benim de önceki yazılarımda belirttiğim gibi) uygulanabilirlik formatında olmadığını, bunun bir tecrübe işi olduğunu, sınavın da olmaması gerektiğini yıllara yayılarak kariyerleri belirlenmesi gerektiğini, öğretmenlerin iki bin liraya odaklı olduklarını belirtiyor. Bu programda bana göre tek kazançlı çıkan kesim videoları hazırlayan kuruluş ile programı sunan akademisyenler. Geri kalanında israf ve gasp edilen zaman var. Eğitim Bir Sen'in AKP iktidar olduğundan bu yana gerçek anlamda sendikacılık yaptığına ben hiç şahit olmadım. Hükümetin peşinde sadaka bekleyen dilencilere benzettim hep Eğitim Bir Sen'i. Öğretmen Bariyer Basamakları'nın ne işe yaradıklarını hâlâ anlamış değilim. Zaten kendi özlük haklarını savunmakta bile birliktelik sağlayamayan öğretmen denen tuhaf varlık, bu yasa ile hepten parçalanıp, birbirlerine kibirle bakacak. Daha da vahimi, veliler arasında başöğretmen ve uzman öğretmen cilasına kapılarak, çocuklarını bu gruptaki öğretmenlere verme yarışına başlayacak, düz öğretmen iyice itibar kaybedecek. Okul idareleri büyük bir hengâme yaşayacak. Şikayetler, memnuniyetsizlikler kol gezecek. Başöğretmen ve uzman öğretmen dediğiniz yaratıklar bu kaosun içinde doğru dürüst görev yapamayacaklar. Hükümetin kuşa döndürdüğü maaşlar yüzünden bin lira, iki bin liraya tamah eden bir öğretmen grubu oluşturuldu bu yasa ile. Hiçbir boka yaramayan bir eğitim sistemi içinde bu gruplaştırmalar neyi düzelecek ve verimli hale gelecek? Yoksa verimli hale gelmemesi için bu da mı bakanlığın çok özel projelerinden biri? Bakanlık, bu saçma sapan uğraşlarla kişileri meşgul ederek, proje üretip ortalığı kaosa çevirmekten ne kendisi iş yapıyor, ne iş yapmak isteyenlere iş yaptırıyor. Acaba bir gün bu ülke ve bu özverili halka gerçekten hizmet verecek bir iktidar gelir mi, merak ediyorum? Allah her konu da umutlarımızı boşa çıkarmasın. Ayrıştırmayan, hakka niyetli, dürüst ve devlete kaybolan güvenimizi yeniden kazandıracak iktidar, kurumlara da sağlıklı ve doğru kararlar alabilecek yöneticiler nasip etsin. 4 Temmuz 22 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |