Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Hatta yine bu olayların en başlarında marc spector stayla ‘bir arkadaşım’ diyeyim sırf kıyıdan yürümek istediği için zabıta ile bile tartışmış… Zabıta demiş ki kıyıdan yürüme, yasak, ileriki caddeden yürü demiş… Eleman da oradan yürümem niye yasak ki demiş… Zabıta da yasak kardeşim yasak diye bağırınca uzatmamış, kıyıdan yürümemiş… Niye? Uzatsa bok yoluna gidecek de ondan… Haydi uzatsın… Ne olacak? Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bizler de kıyıdan yürüyeceğiz hodri meydan mı diyecek? Haydi desin… Cidden ne değişebilirdi? Devam edelim… Tv’ler durmadan pompalıyordu… Şöyle ölürsünüz, böyle ayılıp bayılırsınız, çift maske, üç maske, imkanı olan siper alsın (valla) falan bunlar deniyordu… Sonra? Ne hikmetse, tabi verisi de yok, kalpten ölümler ansızın artınca koca koca bilim insanı diye tabir edilen zatlar şu şekilde pıhtıcık olabilir, amaann kalp kasçığı iltihaplanabilir ama hafif atlatırsınız diyordu… Hafif mi atlatırız? Pıhtı ve kalp kası iltihabı ‘’cık’’ eki gelince hafifliyor mu? Neyse uzatmayalım… Günümüze bakalım. Ölen öldü, kalan kaldı… Şimdilik bir şeyiniz yok… Emin olun şimdilik bizim de bir şeyimiz yok… Ha… Bize bir şey olursa biz kendi kararımızı verdiğimiz için bedelini ödeyeceğiz ki özgür irade her kararda bunu gerektirir. Peki… Ya size verdiğiniz karardan dolayı bir şey olursa? Bunun bedelini kim ödeyecek? Bilimcik mi? Mümkün değil… O ödemez… İmza attınız tüm sorumluluğu kabul ediyoruz diye… Eee? Demek ki aslında o kadar da farklı değiliz değil mi? Sizin düşmanınız da biz değiliz… Biz; bize dayatılanları tercih etmeyip olası bedelleri ödemeye hazırız… Siz ise size söylenenleri bazı değer ve kişiler söyledi diye tercih edip bedelleri ödemeye hazırsınız… Peki ya onlar? Düşünün bunları… Malum… Dörder beşer taktığınız biricik maskeleriniz artık ulaşım ve hastaneler dışında tüm kapalı alanlarda tamamen kalkmış… İsterseniz nasıl kalkar ya deyin… Ne olacak? Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bizler hala maske takıyoruz mu diyecek? Haydi desin… Cidden ne değişecek? Düşünün bunları.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |