..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Değişim dışında hiçbir şey sürekli değildir. -Heraklitos
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Osman AKTAŞ




6 Ocak 2022
Akademik Küstahlık  
Osman AKTAŞ
Bir ülkede Milli Eğitim Bakanının okulları ziyaret etmesinden daha güzel bir şey olamaz. Sayın bakana bu duyarlığından dolayı teşekkür ediyoruz. Üstelik sayın Bakan Eğitim sektöründen de gelmiyor. Birkaç yıllık Milli Eğitim Bakanı yardımcılığı yapıyor, o kadar.


:FAG:
Akademik Küstahlık

Dün Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer'in Şanlıurfa'da, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü ile okulları ziyaret ettiğini öğrendim.

Bir ülkede Milli Eğitim Bakanının okulları ziyaret etmesinden daha güzel bir şey olamaz. Sayın bakana bu duyarlığından dolayı teşekkür ediyoruz. Üstelik sayın Bakan Eğitim sektöründen de gelmiyor. Birkaç yıllık Milli Eğitim Bakanı yardımcılığı yapıyor, o kadar.

Bir bakanın temsil ettiği ve yönettiği kurumu ziyaret etmesi, kurum ihtiyaçları hakkında bilgi edinip eksikleri gidermesi amaçlanmalıdır. Pekâlâ bu ziyaret amacına uygun yapılmış mıdır?

Sayın bakan okul ziyareti sırasında basın önünde okul müdürüne "Bu okulun basketbol sahası nerede? Neden basketbol sahası yaptırmadınız? Siz nasıl bir adamsınız?" ve il milli eğitim müdürüne yönelerek "Bana gösterdiğiniz okul bu ise göstermediğiniz okullar nasıl?" demesi sizce de hayret uyandıran bir yaklaşım değil mi?

Bu konuşmayı iki farklı şekilde değerlendirmek gerek. İlki, sayın bakan İsviçre, Finlandiya, İngiltere gibi bir ülkede yaşadığını sanıyor ve kendi yönettiğini sandığı bakanlığın teknik ve ekonomik imkânlarından bihaber (Ki sayın bakanın zaten yönettiği bakanlıktan bihaber olduğunu daha önceki yazımızda belirtmiştik).

Dönem başında okullarda salgına karşı her türlü tedbir aldıklarını iddia etmiş, ancak tek aldıkları tedbir merkez illerde öğretmenlere elli adet basit ve kullanışsız maske, taşra illere de yine öğretmenlere onar adet maske dağıtılmıştı. Bir başka tedbir ise su karıştırılmış dezenfektan... Ben başka bir tedbir görmedim.

Okullarda basketbol sahası arayan bakan acaba hangi okula hangi şartlarda eğitim ödeneği gönderildiğini biliyor mu? Bakanlığın ödenek isteme kalemleri arasında basketbol sahası yapım ödeneği diye bir ödenek olup olmadığından haberi var mı? Yarıyıl tatilinde seminer programının olup olmadığını bilmeyen bir bakan uydurma yönetmeliklerle bakanlık yönetmekte. Bu mantık ve bu kafayla okul müdürünü ve il milli eğitim müdürünü basın önünde azarlayacak kadar anlayışsız ve küstah.

Gelelim ikinci değerlendirmeye; okul müdürleri, il ve ilçe milli eğitim müdürleri bu makamlara nasıl atanıyor, hangi aşamalardan geçmekte, ona bir göz atalım. Önce yöneticilik sınavı denilen yazılı bir sınava tabi tutuluyorlar. Yazılı sınavında belirlenen baraj puanını aşan adaylar, mülakata çağrılıyorlar. Az çok Türkiye'de mülakatların nasıl yapıldığını ve sonuçlarının nasıl elde edildiğini bilmeyen yok. Bunun en bariz örneği, Türkiye'de dereceye girmiş bir öğretmen adayının mülakatta nasıl elendiği, atanan öğretmenlerin KPSS'den kaç puan aldıkları ve mülakatta kendilerine kaç puan verilerek atandığına bakmak lazım (ki sayın bakan mülakatların gayet düzgün yapıldığını da ifade etmişti hatırlarsanız).

Bu atanan okul müdürleri, il ve ilçe müdürleri, şube müdürleri hangi kriterler kullanılarak atandılar?

Hükümet güdümüyle hareket eden bir sendika ya da bir bürokrat aracılığı ile bir makama gelmiş kişiler kendilerine makam veren kişilerin istediklerini de yapmaya mecbur oldukları gibi, bu tür azarlanma durumunda suçlu çocuklar gibi başlarını önlerine indirip susmak zorundalar. Onlar susunca da, azarlayanlar da kendilerinin ne kadar haklı olduklarını düşünerek küstahlıklarını daha da artırmaktalar.

Ben bu azarlanan kişileri görmedim ve hiçbirini tanımıyorum. Ancak benzer kişilerden bir haylisiyle karşılaştım. Sayın bakan bu zatları nasıl azarlıyorsa, eminim onlar da kendi yönetimlerinde olan personeli aynı şekilde azarlıyorlardır. Bu yüzden atalarımız "Balık baştan kokar" demişler. Peygamber efendimiz "Liyakati ehline verin" boşuna demiyor. Gel gör ki, liyakatin ehline verilmesi şöyle dursun, Emevi zihniyetindeki gibi ya akrabalara, ya söylenenin doğru ya da yanlışlığını sorgulamadan yapacak gönüllü kölelere verilmekte. Bu durumda istikrar ve başarı nasıl beklenir? İstikrar yanlışı sorgulamadan yerine getirmek midir?

Bir çöplükten farkı olmayan eğitim sistemi, iyi bir insan nasıl yetiştirilemezin projelendirilerek uygulamaya konması, çocukların yetenek ve istekleri gözetilmeden mezbahaya götürülen sığır ve davarlar gibi rastgele okullara doldurulması, gerek küstah velilerin, gerek küstah öğrencilerin, gerek küstah yöneticilerin işini düzgün yapmaya çabalayan her öğretmeni, değil mesleğinden, canından bezdirmeleri, arkasından milli eğitim üst düzey yöneticilerin sözde başarı beklemeleri...

Ben bugün eğitim camiasına ve sistemin işleyişine baktığım zaman, Nasreddin Hoca'nın fıkrası aklıma geliyor. Beş kuruşa aldığı malı üç kuruşa satıyor. Bundan nasıl kâr elde edeceğini soranlara "Maksadım ticaret yapmak değil, dostlar alışverişte görsün" diyor. Bizim ülkemizde de maksat eğitim yapmak değil, dostlar alışverişte görsün.

Ben bu zihniyete uygun bir sıfat bulamadım. Güvenilir ve aklı başında akademisyenlerin (kaldıysa eğer), bu kişilere uygun bir sıfat bulmalarını istirham ediyorum.

Cenab-ı Hak karşısında sürç-i lisan eyledikse affola...

6 Ocak 21
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
10 Kasım
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler
Bu Vatan
Vicdansız Medya Cahil Toplum
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı
Yusuf ile Müfredat

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslam ve Rejim
İrade ve Kudret
Kanlı Temmuz
Devrimci Bir Derviş: Mehmet Akif
"Kadın Şairler Aşktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göğüs Kafesinde Kuş Yetiştiren Şair: Şükrü Çanku
Yazar ve Şairlerin Değişen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Kanlı Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Değiştiren İdamlar
Sabahattin Ali

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.