..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




17 Ekim 2021
Kurucu İnşanın Temelindeki Kolektifi Oluşumlar 20  
Bayram Kaya
Makro dünyayı tetikleyip ateşleyen de mikro dünyadır. Ancak makro dünyada eser müyesser ilişkisi kurulursa da bu söylem de görecedir. Kolektif inşa kişinin değil kolektif gücün eseridir. Kolektif güç kişide yoktur. Şu halde kişi değil kolektif güç inşacıdır. İnşacısı olmadığınız ve sizin dışınızda olan kuvvetten ötürü siz de inşanın sahibi değilsiniz.


:FGF:
Ya mülkten yoksun olmakla, mülk sahibinin mülkü içinde mülk sahibi için (mülk sahibinin huzur hakkı için) çalışanların yarın yeniden çalışmaları için harcadıkları ve harcanan zorunlu ve temel enerjiyi yerine koma sağlaması ne olacaktı?

Huzur hakkını alan mülk sahibi, sömürüye muhatap çalışanlara acıyıp, merhamet edecekti. Mülk sahibi olmanın Lütfu şahanesinden (katından) yapacağı himmetle merhametini gösterecekti. Çalışanların alın teri kurumadan ücretlerini vermeleri gerektiği tarzında dallanma ve çatallanma yapan söylemler içinde kölelere de "bir pay takdir" edecekti.

İşte kölelerin kendilerini yarın yeniden ve yeniden çalışmaya hazır edip, harcadıkları emek gücü enerjilerini yerine koymaları için mülk sahibinin ihsanına gark oluyorlardı! Ortamın köleci ilişkiler üzerinde yarılan dallanıp çatallanan alan açma işi; mülk sahibinin lütfu keremi ve devletlinin merhametle bağışlamasına dönüşen bir rızk illüzyonu olmuştu.

El bu tür gözbağcı söylemlerinin altını "her şeyi bir ölçüye göre tekdir ettik" dediği yorumlatmalarla doldurtuyordu. Oysa kolektif sistemlerin hayati olan zorunlu karşılanmalar üzerinde işbirliği dayanışma ortaya koyan doğada sağlanması ve üreten süreçlerle sağlama paydaşlığı da bir ölçüye göreydi. Ama bu durum El söylemi gibi afaki olmayıp somut nesnel verilere göreydi.

Şu bilgiyi de hatırlatmadan geçemeyeceğim. Mikro üssü durumla olan dünya bir olasılıklar dünyasıydı. Siz mikro dünya içinde bir ölçme ve bir kuantum çöktürmesi yapacak belirleme yapmadığınız sürece hiç bir şey; yer, konum olarak; nasıl ve nice olarak; belli olmayan bir belirsiz durumlar içindeydi.

Yani gerekircilik dediğimiz neden sonuç ilişkisi mikro dünya ölçekli olay ve olgular on üssü -33 sıfırlı bir sayısal değerle cm ‘nin desilyon da biri kadar bir kuantum uzaklık ve kuantum boyutta pek işlevsel gibi durmuyordular. Oysa makro dünya gerekirci tandanslıydı. Yani makro dünya içinde genellikle sonuç nedenden önce olamazdı.

Fakat insan eylemli izlenimlerin (imge ve imajların), anlak dünyası (zihin dünyası) içinde yansıma ve çağrışım yapmasından kaynaklı durumlarla sonuç olan plân veya tasım gibi imajdan düşünceler nedenle; insanın eylemli uygulamalar içinde sonuç nedenden önce düzenlenip öngörülüp, sonuç olan bir durum neden gibi davranabilmektedir.

Yani kolektif güç, kolektif birikim ve kolektif bir yaptırımdan doğan depo enerji gibi izlenimler öngörülürler. Bu tür sonuç öngörüler neden gibi ortaya konur. Depo enerji gibi öngörülen sonuç sistemin amacı olarak ortaya konur.

Sistemler depo enerji gibi sonuç olan durumda amaç gözetilerek bu sonuç sistemin başına konur. Sistemin başına konan sonuç, sistem içinde neden gibi davranmakla sistem buna göre düzenlenir. Sonucun sisteme amaç kılınmasıyla ortam içinde yeni bir neden sel eylem alanı açılmıştı.

Bu yeni eylem alanı içinde bir sonuç olan öngörülü düşünce, neden gibi davranmaktadır. Öznel düzenlenmeli sistem içinde öngörülen sonuçlar nedenden önce olup, neden gibi davranıyordu. Buna biz planlama, tasarım yapma, tasım vs. ortaya koyma diyorduk.

Kolektif sistem içinde değiştirilebilir "işleyim gücü" sistemin öngörülüsüdür. İşleyim gücü sistem içinde neden gibi davranır. Oysa kolektif sistemler ne işleyim gücü nedenle, ne de işlerge kuvvet nedenle ortaya konmuştu.

İşte köleci mana anlayışı olan El düşüncesi de belli bir kolektif güç çevrimi oluştuktan sonra ancak El mana anlayışlı sonuç illüzyonların ortaya konması nedenle başa konan sonuç tasımlar neden gibi davranıp amaçlı düşünce olabilmektedir.

Kişilerin avcı toplayıcı eylemle beslenme yapma işi köleci sisteme gelmeden önce çoktan öngörüye dönüşmüştü. Yani El hayatın enerji sağlama nedenli beslenme yapmasını artık öngörüyordu. El kişilerin beslenme yapacağı zorunlu nedenle olan eylemlerini, köleci sistemin başına rızk dağıtma söylemi olarak ele alıyordu. Rızkı doğmazdan önce takdir ettik diyordu.

El mana anlayışıyla açılan dallanma çatallanma olan alan içinde sonuç olan rızk verme anlayışı öngörülü bir düşünceydi. Bu öngörülebilirlik ihsanda bulunmanın amaçlı öngörüsüydü. Sadaka vermenin amaçlı öngörüsüydü. Tasarım yapmanın, plan yapmanın vs. öngörülü sonuçları El söylemiyle birbirine geri etkimeli bir çevrim sel neden gibi davranma oluyordular.

Örneğin; köleci sistem içinde keyfi bir mülk dağıtımı inanması vardı. Sanki sistemler, hatta insanlar keyfi dağıtılmış bir rızk peşinde olmanın gerçekleşmesi için vardılar! Keyfi mülk dağıtımı sonunda kimilerine mülkten pay verilmemesi YOKSULLUĞU bu gerçekleşmenin nedeni olmakla söyleniyor.

Öyle ki bu abartının dışa vurumu içinde El: "habibim sen olmasaydın dünyayı yaratmazdım" demesiyle evrenin yaratılmadaki nedeni, güya söylenir. Bu nedenle İbrahim halilullah’tı. Musa Seyfullah’tı. Bir de habibullah olmalıydı. Bu kes yoksulluk neden, sadaka vermek, zekât vermek bir sonuç gibi ortaya çıkıyordu.

Oysa ne yoksulluk, ne sadaka ne zekât sisteem için inşaca neden değildi. Kolektif paylaşımı keyfi paylaşıma dönüşmenin dallanma çatallanmasıydı. Gözlere çekilen perde ile (illüzyon ile) sadaka, yoksulluk nedenle var deniyordu. Yoksulluk kolektif inşa temelinde öngörülen bir durum olmayıp, öznel nedenlerle köleci sistem çevrimi içine konmuş öznelliktir.

Ya da kendisi köleci ilişki tarzı içinde bir sonuç olan "yoksulluk"; bu kes neden gibi davranıp sadaka, zekât planlamalı başka tür sonuçları ortaya koyuyordu. Gökteki yağmur bulutları yağışa neden oluyorsa yağış için yağmur bulutu, nedendi.

Doğada bir yerde neden gibi davranan bir durum (yağmur bulutlarının varlığı), başka bir yerde yağmış olarak, yani sonuç olarak vardır. Kolektif etkilerle açılmış bir alan içinde neden sonuçla aynı andaydı.

Nedenle sonucun aynı anda olduğu düzenli sistemlerde planlama, tasarım yapılır. Çevre sağlığını korumak gibi, aşı olmak gibi kolektif yaptırımlı sonuçlar, hastalık gibi bir nedenden önce ortaya konabilir. Üretim, nüfusa göre planlanabilir. Yani planlama üretim yapma nedeninin başına alınabilir.

İşte El 'in merhameti de köleci sistem içinde keyfi dağıtımla ortaya çıkan yoksulluk gibi sonuçtan önce ortaya konmakla söylenmiş bir algı ve illüzyondur. Kolektif bir yapı içinde kolektif öznel düşünce ile neden ve sonuçlar ortaya konur.

Organik sistemli bilinç alanlar dışında sonuç nedenden önce değildir. Çünkü büyükler dünyasının kendi kendisine inşası içinde, sonuç nedenden önce gelmez. Yani doğada sağlama olan ilk kolektif inşa içinde kolektif ilişkinin bir sonucu olan üretim ilişki ilk inşa içinde yoktur. Sağlasan olan ilk inşa içinde üreten ilişkiyi planlamak, tasarlamak yoktur.

Ama siz kolektif alan içinde kişileri bir kez "üreten ilişki" ile donattığınızda artık kolektif kapasiteli kişiler, kolektif süreç işinde "mülkün sahibine inanan mantıkla ya kolektif süreç içinde ayrılırlar.

Ya da kolektif süreci özelleştirmekle kolektif süreci dönüştürürler. Kolektif kapasiteyle donanan kişiler bu kapasiteyle Ön ittifak içinde ayrılırlar.

Özelleştirmeyi öne alan böyle bir sistem mülk sahibinin mülkünde çalışan kölelerle üreten köleci ilişkiyi öne alırlar. Kolektif kapasiteyle donanan kişiler bir tasarı, bir tasım, bir plan ile köleci bir inşayı rahatlıkla kurabilirler.

Köleci inşa, kolektif birikimli geçmişiyle ve özelleştirdiği kolektif mirasıylaydı. Köleci tasarım mülksüzlerin, mülkü verilen kişisi mülk üzerinde çalışmasını planlar. Mülk sahibine teslimiyetini tasarlar. El ne diyordu; "de ki ben teslim olanların ilkiyim".

Gerçek hayat içinde neden sonuç ilişkisinin izlenimleri kolektif öznede plan, tasarım ve tasıma dönüşmüştü. Burada neden olarak görülen yağmur bulutları, açık bir hava eşliğinde şurada yağmış olan bir yağmur olmakla sonuçtur. Yağmış olan bir yağmur sonunda su buharlaşır. Buharlaşan su, yağmur bulutlarının nedeni olmakla neden sonuç çevrimine dönüşür.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.