..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Osman AKTAŞ




21 Eylül 2021
İcraatın Dışından  
Osman AKTAŞ
Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer okullar açılırken her tür tedbirin alındığını, yüz yüze eğitimden dönülmeyeceğini söylüyor, öğretmenlere de cilala parlat babından etkileyici seslenmeler yapıyordu.


:EEA:
İcraatın Dışından

Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer okullar açılırken her tür tedbirin alındığını, yüz yüze eğitimden dönülmeyeceğini söylüyor, öğretmenlere de cilala parlat babından etkileyici seslenmeler yapıyordu.

Okullar açıldı. Öğrenciler geldi. Biz öğretmenler de gördük ki okullarda, bakan Sayın Özer öğretmenlere İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde gönderttiği elli adetlik maske ve bir mini litre kolonya dışında alınmış herhangi bir önlem söz konusu değil. Bakın neredeyse unutuyordum, bunların yanında bir de dijital ateş ölçer göndermişler. Yalnız bu ateş ölçerler sanırım Sayın Selçuk zamanından kalma. Yanılıyor muyum yoksa...

Biz sınıf mevcutlarının kalabalığından yakınıp, konuyu dillendirirken, sayın bakan kırsal kesimlerde öğrenci yetersizliği olan okulların sayıları ile büyük şehir okullarındaki öğrencileri toplayıp genel ortalamayı alıyor. Sayın bakan sizin aldığınız ortalama Türkiye geneli için doğru bir ortalama mı bundan da pek emin değilim; varsayalım ki doğru, diyelim ki, Erzurum, Karaçoban ilçesindeki bir okulun bir sınıfında sekiz öğrenci, Bursa’da bir okulun bir sınıfında ise elli öğrenci var. Bu sınıfların ortalaması alındığında, ortalama yirmi dokuz olur. Ancak iki sınıfın öğrenci aktarımını eşitlemek için ne Karaçoban’daki öğrencileri Bursa’ya, ne Bursa’daki öğrencileri Karaçoban’a gönderebilirsiniz. Ben elli kişilik sınıftan da vazgeçtim; sınıf diye kullanılan küçücük bir odaya on altı çiftli sıra masa koyuyoruz ve her sıraya iki kişi oturtuyoruz. Bunlar üstelik on altı, on yedi yaşında iri yarı genç kız ve delikanlılar. Bu gençlerin sosyal mesafesini nasıl ayarlayıp riskli ortamı ortadan kaldıracaksınız? İki kişi arasındaki kafa mesafesi on santim. Beden mesafesi zaten yok. Bir diğer husus, ortalama büyüklükte bir okulun toplam öğrenci sayısı yedi yüz, sekiz yüz. Bu öğrencilerin dar bir bahçede birbirleriyle sosyal mesafeyi korumalarını nasıl sağlayacaksınız? Bu çocuklar okula girdiklerinden çıktıkları ana kadar hangi olgun şartlarda maskelerini çıkarıp da oksijen alabilecekler? Sabah sekiz, akşam beş mesaisi yapan bu çocuklar bütün gün karbondioksit soluduklarında korumaya çalıştığınız sağlıklarını zaten aldığınız tedbirler bozmuyor mu?

Bir okulda en az on beş on altı sınıf, bir kütüphane, üç idareci, bir memur, bir rehberlik servisi odası, iki mescit, bir çay ocağı, dört ayakyolu, bunları birleştiren koridorlar, merdivenler, merdiven korkulukları, sıralar masalar, sehpalar, koltuklar, çeşitli araç ve gereçlerin konduğu bir sürü dolap... bunları hangi personelle dezenfekte etmeyi düşündünüz ve kaç okulun ihtiyacı olan personeli verdiniz?

Bakanlık utanmasa, okul idarecileri ile öğretmenlere temizlik işlerini siz yapın diyecek duruma geldi. Her okulda ya bir geçici yardımcı hizmetler personeli var ya da yok.

Şimdi ben buradan bakınca başka bir manzara, Ankara’dan bakılınca başka bir manzara mı görünüyor bu ülkede? Bakanlıkta çalışan personel kendi yönettikleri okulların şartlarını bilmiyor mu, bilmek işlerine mi gelmiyor? Ben bir vatandaş olarak merak ediyorum, eğer ülke şartlarını ve yönettikleri kurumların şartlarını bakanlık çalışanları bilmiyorlarsa, orada ne iş yapıyorlar? okulların şartlarını ve ihtiyaçlarını biliyorlarsa, neden tedbir alıp ihtiyaçlar karşılanmıyor? Bu yöneticileri engelleyen faktör ne? Bu ihtiyaçlar hükümete iletilmiyor mu? Amerika’da bilmem kaç katlı bina yapılıyor, adını ilk kez duyduğumuz bir ülkeye cami yapılıyor, yardım yapılıyor, ama devlet kendi kurduğu ve en çok ihtiyaç duyduğu kurumun ihtiyaçlarını görmezden gelip, toplumsal bir risk yaratıyor. Bunların sorgulanması ve aksayan hususların gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Halbuki, dersler yarım saat ya da yirmi beş dakikaya düşürülse, okul ikiye bölünse, üç gün yarısı, diğer üç gün diğer yarısı gelse, sosyal mesafe korunmuş, dışarıda öğrencilerin nefes alabilecekleri ortak alan hazırlanmış, kalabalık ortamdan dolayı kırk dakikada verilmekte zorlanılan dersler de yirmi beş dakikada daha rahat verilebilmiş olacak.

İllaki, yardımcı personel sorunu her şekilde mutlaka çözülmeli ve okullarda görevli en az bir sağlık personeli de bulundurulmalıdır.

Benim derdim kimseye akıl vermek değil, ama bu toplumda birlikte yaşıyoruz. Bu riski birlikte göğüslüyoruz. Bürokratlar öğrencileri kendi çocukları gibi görmedikleri için yukarıda saydığım eksiklikleri dikkate almıyor olabilirler. Ben bir öğretmenim. Bana hak ettiğim değeri ve karşılığı vermeyebilirsiniz, ancak her öğrencim benim çocuğum, onların risk altında yaşamalarına ne gönlüm, ne vicdanım, ne ahlakım, ne merhametim, ne de törel değerlerim izin vermez ve beni uykusuz bırakır.

Eksiklik hepimizde var; eksiklikleri gördükçe, duydukça ve fark ettikçe gidereceğiz. Bütün eksikliklerin giderilmesi için çaba gösterildiğini görmek ve bilmek istiyorum.

Ülkece her alanda, ama öncelikte eğitimde atılan adımların çoğalması umut ve dileğiyle...

21 Eylül 21
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
10 Kasım
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler
Bu Vatan
Vicdansız Medya Cahil Toplum
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı
Yusuf ile Müfredat

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslam ve Rejim
İrade ve Kudret
Kanlı Temmuz
Devrimci Bir Derviş: Mehmet Akif
"Kadın Şairler Aşktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göğüs Kafesinde Kuş Yetiştiren Şair: Şükrü Çanku
Yazar ve Şairlerin Değişen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Kanlı Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Değiştiren İdamlar
Sabahattin Ali

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.