Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis |
|
||||||||||
|
Değirmende ve fırında sürekli un çuvalları taşıyan birini düşünün, bu kişinin gerek görüntüsü gerekse terle birleşen un kokusu ne kadar kötü olacaktır. Bir mermer ya da mozaik atölyesinde çalışan birini düşünün, sürekli mermer kesmek, onları makine ile temizlemek, mozaik silmek sonucu ortaya çıkan ak görüntüyü terle birleşince kötü bir koku bırakır. Bir boya ustası ve bir ressamda da ak boya ve ter kötü bir görüntü ve kötü bir koku bırakır. Farklı bir renk giysi üzerine sıçramış ak bir boya, kireç ya da alçı olduğunu düşünün, o giysiyi giymek istemeyiz; bunu kendi renginden değil, üzerin sıçrayan ak lekeden dolayı. Bütün bunlara bakıldığında ak olan şeylerin her zaman güzel, temiz ve saf olmadıklarını görüyoruz. Bir de duyu yanılgıları var; insan mehtaplı bir gecede aya baktığında müthiş güzel bir görüntü algılar. Oysa ay taş ve toprak parçalarından oluşan, hiçbir cazibesi olmayan, dünyanın cazibesine kapılmış bir maddedir. Güneşe bakalım; hangimiz gün doğuşuna ve gün batışına hayran değiliz. Güneş gerçekte bir cehennem. İçine düşen her maddeyi eritebilecek bir ısıya sahip. Şimdi bu görüntü ve yanılgıları insanın gündelik hayatında ele alalım. Ak pak olan bir kurum var mı? Din işleri, hukuk isleri, eğitim, sağlık sektörü, tarım ve ormancılık, imar iskan, sinema ve TV sektörü, ulaştırma, yerel yönetimler, iç ve dış işleri... Ak denilen renk nasıl bir renk? Bugünkü durum bana yıllar önce okullarda münazaralarda işlenen "Yoğurt kara mıdır, beyaz mıdır" konusunu çağrıştırıyor. Kim daha iyi yalan söyler, savını güçlendirirse, o kazanıyor. Diğerleri de kazandığı açıklanan kişileri alkışlıyor. Doğru ve hak olana bakılmıyor yazık ki... Benim toplumdan beklentim bir beyin fırtınası oluşturmaları, ak ne kadar ak olabilir? Ak, pak ve safın bir değerlendirmesini yapmaları... Sosyal medyada bir yazı okumuştum, yazıda, bir profesör öğrencilerinden "Pis" kavramını tanımlamalarını istiyor. Öğrenciler çeşitli tanımlar yapıyorlar, ancak hoca hiçbirinin tanımını doğru bulmuyor. Öğrenciler de hocalarından bir tanım istiyorlar. Hoca, "Pis, bulunmaması gereken yerde bulunan bir unsurdur" diyor ve açıklamaya devam ediyor. "Siz annenizin saçını okşar, hatta öpüp koklarsınız, fakat bir yemek tabağının kenarında görseniz iğrenir, yemeğe devam edemezsiniz." Hoca buna benzer birkaç örnek daha veriyor, ama ben şu an hatırlayamadım. Dersin sonunda "Arkadaşlar toplumda da durum aynıdır; bir kişi bulunmaması gereken yerde ya da makamda bulunuyorsa, o da pistir" diyor. O zaman renk ve kişilere odaklanma yerine kavram ve kavramların işleyişine odaklanırsak ak, pak, saf ve temiz olanları ayırabiliriz. Günübirlik ya da anlık kararlar almak her zaman duyu yanılgısı yüzünden doğru düşünmeyi engelleyecektir. Kendi zayıflığını (ister ekonomik, ister biyolojik, ister kariyer olsun) örtecek gücün peşinden gitmek insanlığı ve vicdanı öldürür. Hak, adalet, insanlık, yardımseverlik peşinden gitmese, zulmü ve kibri öldürür. Umarım Hakk'ın önünde, utanmayacak davranışlar sergiler ve bu vatanı cehennemden cennete çeviririz. Ben bu milletin Çanakkale ve Büyük Taarruz ruhuyla uyanıp, Ortadoğu ve Afgan çıkmazına sürüklenmeyeceklerine inanıyorum. "Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal" 19 Ağustos 21 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |