Dün bu saatlerde bakanın değiştiği haberini okudum. Yeni bakanımızı karşılama yazısı yazacaktım ki, eski bakanın tam da yerinde bir saptama konuşmasını dinledim ve bir uğurlama yazısı yazmam gerektiği düşüncesi ön plana çıktı.

Şimdi yeni bakanı kısaca tanıyalım. Prof. Dr. Mahmut Özer; 1970 yılı Tokat doğumlu. İlk ve orta dereceli okullara dair bilgi bulamadım. Lisans öğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesi'nde 1992 yılında tamamlayan Özer,1992-1994 yılları arasında Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü Dalaman Havalimanı'nda Elektronik Mühendisi olarak görev yapmış. Yüksek lisansını Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde 1996-2001 yılları arasında tamamlamış.

Eğer bir bilgi yanlışlığı yoksa, henüz yüksek lisansa başlamadan 1994 yılında sayın bakanın Gazi Osmanpaşa Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başlaması çok ilginç bir durum.

2002-2010 yılları arasında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nde öğretim üyeliği, 2010-2017 tarihleri arasında Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğü, aynı zamanda 1015-1016 yılları arasında Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı, Mesleki Yeterlilik Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkan Vekilliği, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Genel Kurul Üyeliği yapıyor. 2017 yılında ÖSYM Başkanlığı görevine atanmış, aynı zamanda İslam Dünyası Yükseköğretim Kalite Güvence Ajansları Birliği Başkanlığını da yürütmüş olan Sayın Bakan, 8 Ağustos 2018 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcılığına görevlendiriliyor ve şimdi de Milli Eğitim Bakanı...

Hızlı yükselişler kaydeden Sayın Bakanın aynı anda birçok görevi yerine getirebilecek kadar da maharetli olduğu görülüyor. Bu durum bana çok kısa bir sürede akademik unvanlara sahip olan eski müsteşar Yusuf Tekin'i anımsatmakta. Gazi Üniversitesi'nin beklenmeyen bir anda bölünüp Hacı bayram Üniversitesi'ne çevrilmesi ve rektörlüğüne de Yusuf Tekin'in atanması...

Bu kadar kalabalık görevleri aynı anda aksatmadan yerine getirmesi takdire şayan bir davranış Sayın Bakanın. Ben Sayın Bakandan bakanlıkla ilgili yapılan başarı ve eksikliklere dair neler yapılması gerektiği yönünde bir açıklama duymadım. Sayın Bakan sessiz geldi, bakalım bakanlığı yönetmesi ne kadar ses getirecek?

Hayırlı, uğurlu olsun dileklerimizle, unutulan insan yetiştirme mekanizmasının bakanlıkça yeniden çalıştırılmasının beklentisi içinde olduğumuzu, öğrencilerimizin çoktan seçmeli bilgi yerine, insan ve vatan sevgisinin öncelendiği bir eğitim öğretim modelinin uygulanmasını, her kademedeki yöneticilerin çocukları için özel okul aramaktan vazgeçip devlet okuluna gönül rızasıyla gönderebilecekleri bir ortamın sağlanmasını bekliyor, arzu ediyoruz.

Bir başka beklentim de Sayın Selçuk'un yakındığı liyakat sorunun vicdanlarda ve bakanlığın her düzeyinde çözümlenmesi...

Umut ediyorum ki Sayın Bakan, kendi kariyerindeki olağanüstü başarısını Eğitim ve öğretim alanında da gösterir, gönüllerimizi şenlendirir.

Tekrar vatana ve millete hayırlı olmasını diliyor, yitirilen güven ve itibarın yenilenmesini diliyorum.

Hoş geldin Sayın Bakan...

9 Ağustos 21
Gölcük