Şiir, duyguların dilidir. -W. Winter |
|
||||||||||
|
Ne çalışkan hükümet; Uğur Mumcu cinayetini çözüyor, JİTEM davasını çözüyor, mafyaya göz açtırmıyor, mafya yakalanacağını anlar anlamaz yurtdışında gözünü açıyor. Daha neler neler... Haber alma teşkilatları her ne kadar biraz hantal olsa da, mafya üyelerinden gerekli bilgi ve belgeler temin edilebiliyor. Ülkenin sıhhat ve selameti açısından mafya, PKK gibi illegal örgütlerden çeşitli yardımlar da alınabiliyor. Kırmızı Bülten’le arananlar, o ülke senin bu ülke benim, kırmızı halılarda geziniyor. Yayınlanan seri videoların ardından kamu kurumları müthiş bir çalışma temposu içine giriyor; jet hızıyla çalışan İçişleri Bakanlığı derhal baskınlar yapıp, gözaltılar gerçekleştiriyor. Yine jet hızıyla çalışan mahkemeler, hemen Ağar kararlarını bozup yeniden davayı başlatıyor. Her ne kadar istisnaysa da bir garibanın boşanma davası bile birkaç yıl alabiliyorken, bu dava saatler içinde çözülüyor, ilginç değil mi? Ama "Bu kadar kusur kadı kızında da olur" TV’ler de çok ilginç, bütün bu kaos yaşanırken, haber muhabirleri hiçbir şey duymuyor, görmüyorlar. Aksine duyup görenlerin de, görevlerine son veriliyor. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Suç yok, sorun yok, ceza yok, itiraz yok, soru sorma var; ancak soruyu cevaplayacak kişi belirliyor. Hükümete şükür, seçimler yaklaşınca odun kömür makarna sezonu da açılacak... Gel keyfim gel... Dört şerit yollar, asma köprüler, bin odalı saraylar, elektrikli otomobiller, uçak gemileri, Karadeniz’de doğalgaz, Akdeniz’de firkateyn, dört çeker cipler (vali ve kaymakamların altında), saraydan uçaklar, özel uçaklarla seyahat eden bakanlar filan filan... Cennet ülkemin cennetlik insanları hükümete şükretmezseniz vatan haini sayılırsınız. Yediğiniz önünüzde, yemediğiniz arkanızda... Nankörlük etmeyin... Hava bedava, aşı bedava, millet bahçelerinde çay simit poğaça bedava, bayramlarda otoyol ve köprüler bedava... Daha ne olsun... Hükümetin çalışmalarını sabote eden özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir belediye başkanlarından da kurtulmak vaki olursa, değmeyelim keyfinize... 2023 yılı altın yıl olacak. Şurada iki yıl gümüşle idare edin, bir şeyiniz dökülmez. Bu hükümete oy verenleri de, oy alanları da, kendi adıma kutluyor, içtiğiniz ya da içtiğinizi sandığınız mutluluk iksirinin hiç bitmemesini can û gönülden diliyorum. Kalın... Sağlıcakla... Sürç-i lisan eyledikse affola... 23 Mayıs 21 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |