Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
Ancak kişisi belirsizle olan üssel durum belirsizi de salt animizdi groteskti durumla olanaklı olup fiili olanak haline geçebilir miydi? Yani ilk sel dönem içinde teolojik bir kurban sunusunun başlayabilmesi için animizdi groteskti durum yeterli ve gerekli koşul muydu? Güncel şartlar içindeki köleci bilinçle, cebinde cüzdan olanağı olmayan biri (birikmiş parası veya parası olmayan biri), sadaka vermeyi düşünse bile, bu kişinin sadaka vermeye yönelmesi fiili olarak başlayamaz. Demek ki kollarını açıp kanat gibi çırpmaktan öte uçma hevesinin uçağa dönüşememesi gibi groteskti animizdi anlamalar da, eksiği tamamlayacak birikmiş şartlarını oluşmadan kurban sunusuna dönüşemezdi. İlk sel evredeki bir kurban sunusu kaygıları bastıran bir dinginlik olacaksa da hayati bir gerçekliği ortaya koyamamakla ilk elden su yüzüne çıkacak bir fiil değildi. Doğadaki bolluğun ne garantisi vardı. Ne devamlılığı vardı. Oysa üreten sürecin doğadaki bolluk dönemlerine göre garantisi ve devamlılığı vardır. Bolluğa dayalı kurbanın ayin teolojisi, üreten ilişki garantisi olmadığı nedenle başlamadan kesik kalırdı. Kurban sunusu içinde bulunacak bir davranış ancak depo enerjinin üssel davranışı içinde belirebilecek bir eylemliydi. İlk sel kişi kendi çevresinde kolektif bir depo enerji ve sosyal enerji yokluğu nedenle sunu düşünmek yerine ilk sel kişimiz günlük olarak kendi kişisel kaygılarını temin etmenin tedirginliği içinde olacaktı. Bu tedirginlikler içinde beslenmesini yapan kişinin bu kes de savunma süreci devreye girecekti. Kişinin çevresindeki olası bir bolluğu, patlayan bir yanar dağa kurban sunusu yapması demek kişinin sunuda pratik fayda göreceği, demekti. Oysa kişinin böyle bir sunuda, böylesi bir fayda ve böylesi bir cevap alamayacağı için kişinin de analojiden fiile kurban ayinine dek bir eylem i mgesi olmayacak demekti. Bu nedendi durumlarla sunu pek mümkün olmayacaktı. Bir av bolluğu ve doğadaki mevcut yemişlerin bolluğu nedenle kişinin yapacağı kurban sunusundan rafine bir savunma stratejisine dönüşecek olan bir anlayışı ortaya koyması da çok zordu. Zor olan da kolektif bir inşa olmadıkça sürekli olamazdı. Tekil kişi tutumu ve Tekil kişi bolluk dönemi içine rast gele bile boş zaman eylemlisi olacak bir teolojisi kişi üzerinde kişiyle yalıtılsa da sürekli değildir. Neden mi? Böyle bir durumda kişinin bu yalıtımı canlı tutması için kişinin fazla enerjiye ihtiyacı olacaktı. Oysa kişi fazla enerji kaynağından yoksundu. Dahası ayin kişisi bir ritüel eylemi değil, kolektif davranışlı; kolektif birim zaman içinde olacak kolektif depo enerjili bir eylemlikti. Kurban eylemi kolektif bir alan içinde kişiye yansımakla ancak kişi davranışlı tekrarlara dönüşebilecek bir seremonidir. Oysa ilk sel dönem böylesi bir kolektif birim zamandan ve böylesi bir kolektif yansıma verecek süreçlerden yoksun olunan zamanlardı. Yani ilk sel dönemler sosyal şartların kısıtlı olduğu dönemlerdi. Bu sosyal şartlardan ötürü de sosyal şartlar kişinin kurban ayinine meydan vermeyecek olduğu zamanlardı. Kişinin dışta biriktireceği ve biriken fazla enerjiden harcama yapacağı süreçler değildi. Kişinin kendi üzerinde tuttuğu veya kişinin kendi içinde tuttuğu depo enerjiyi, fazla harcamamak için kişi kurban gibi teolojik eylemlerine karşı unutma içinde olur. Kişinin bu gibi durumda bu tür gereksiz ve yararsız bir enerji harcaması yapacak olan hafıza bilgilerini silmesi beklenir. Kişinin tehdit oluşan, haz ve elem duygusunu oluşan hafıza bilgilerini ve hafıza eylemlerini diri tutup hayatta kalmak için kişinin bu gibi tutumlara fazla enerjiden harcama yapması beklenir. Ayin dıştaki kolektif hafızadan kaynaklı olmakla kişi üzerine yüklenen geri beslenici tutum ve eylemler dizisiydi. Kolektif alan içinde kolektif alanın kişi üzerine dıştan geri beslenim yapacak olan bir hafızası vardır. Oysa kişinin kendi eylemleri dışında kişimize dıştan yansıyacak sosyal bir geri beslenici kolektif hafıza beslenmesi olmadığı için kişi eylemi içinde kurban sunusu da olmayacaktı. Kişi kendi içinde kendisine bir kapasiteyse de kişi kendisi dışında kendisine kapasite değildi. Kişi hayat sal önemde olan kimi hafıza bilincini diri tutmak için, dıştan etkili bir depo enerjiyi kendi dışında bir kapasiteyi ve kendi dışında bir depo hafızayı oluşturamamakla bu tür sunu eylemi de sürekli olamazdı. Kolektif bir geri beslenici kaynakların yoksunluğu içinde olan tekil kişimiz, hastalık, sakatlık gibi türlü kişisi nedenlere enerji harcayacaktır. Bu nedenle ve kişimiz bu gibi hayati olanlar için enerji tasarrufu yapacak olması nedenle kişi öznel beliren teolojiyi unutur. Tekil kişinin miras verimi düşüktür. Yani kurban sunusu gibi kişisi yalıtımların kendisinden sonraya doğru korunamaması daha yüksektir. Oysa dıştaki kolektif hafıza içinde durum böyle değildir. Kolektif hafıza içinde kişi kendi enformasyon yalıtmasıyla ölse bile, kişi kendi yalıtımlı enformasyonlarını unutsa bile; kişinin dışındaki kolektif kapasite nedenle kolektif hafıza kişinin unuttuğunu hatırlayan, kişinin ölümüyle ölmeyen bir kolektif süreklilik, kişisi kapasitenin kişi mirasına dönüşemez. Kolektif ortam desteği ve kolektif ortam olanağı gerektirmeyen tahrikler analojini imsel teolojiyle olasıydı. Ancak yine de ortamda metafiziği ve teolojiyi destekleyen ve teolojiyi sürdürecek bir ortamın kolektif yaşam karşılığı olması gerekirdi. İlk sel hayat içinde pek çok teolojin anlamları sürekli kılıp ta hayata geçirecek bir kolektif etki olmadığından ötürü ilk sel dönemde teoloji metafizik te olmayacaktı. Üstelik kolektif gücün destek gücünden yoksun olan böylesi bir teolojik metafizikti sanal çıkarımlarla yapılacak fiili uygulamalar da ilk sel ataların hiç bir işine yaramayacaktı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |