Ben bir öğretmen değil, bir uyandırıcıyım. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
Bizim Kadri yakalanmış bu yakınlarda gribe. İyi arkadaşımdır severim keratayı, benden üç beş yaş küçük olsa da sıklıkla görüşürüz ağabey derde başka bir şey demez sever beni. Bir iki gün yorgan döşek yattıktan sonra azıcık kendine gelmiş, ama tam da atlatamamış hastalığı. Ağır aksak yaklaştı yanıma. Baktım hareketleri yavaşlamış, bizim cevval, delişmen Kadri gitmiş aheste aheste hareket eden, yelkenleri suya indirmiş, sanki Karadeniz de gemileri batmış bir Kadri gelmiş. Dış görünüşü, konuşması da haliyle belli ediyor durumunu... -Hastayım ağabey hem grip hem garip olmuşum of of ! -Yahu Kadri o senin dediğin Trabzon'un kazası iyisin iyi dert etme. -Nasıl dert etmeyeyim ağabey doktora gittim bir sürü ilaç milaç bir de dinlen dedi doktor ancak istirahat ile geçer bu, iki üç gün ev de yattım ama sıkıldım bayağı, fazla kimse ile el tokası yapma ve yanak yanağa öpüşme dedi doktor ayrıca... -Evet evet Kadri aynen katılıyorum fazla kimse ile yakın temasa girmemen lazım... Hem senin için hem onlar için iyi olur. Kadriyi aynen oturttum bir sandalyeye bir de bol limonlu ıhlamur söyledim, ben de bir sandalye çektim altıma... -İsmail Ağabey bu mahallede gıcık kaptığın birileri, sevmediğin birileri var mı varsa hemen söyle. -Var tabi olmaz mı Kadri bir dolu yıldızımızın barışmadığı ve sevmediğim insan var ama esnaflık işte onları sadece ben bilirim kimselere de söylemem ve onlara da alışveriş yaparken asla surat asmam hiç bir zaman. -Tamam, ağabey sen yine surat asma ama bana göster bir zahmet ben bu grip halimle onların hepsini çaktırmadan birer birer öpeyim yanaklarından, bulaştırayım onlara bu meret hastalığı analarından emdikleri sütler burunlarından gelsin... -Dur bakayım bir düşüneyim Kadri -Düşün abi sonra hemen harekete geçelim. -Geçenlerde Kalfa Dursun ile maç muhabbeti yapmıştık Fener Cimbom muhabbeti yani kafamı çok kızdırmıştı ona mı bulaştırsan diyorum bu pis hastalığı? -Tamam İsmail abi Dursun cepte, bir bahane bulup hemen sarılıp öperim Dursun'u çaktırmadan. -Dur bakayım biraz daha düşünelim hele ondan başka daha çok gıcık kaptıklarımda çıkabilir azıcık saksıyı çalıştırmalıyım. -Düşün abi düşün benim de gıcık kaptıklarım var seninki ile benimkilerin ikisini bir arada çıkartırız -Berber Haydar var onu mu öpsen yoksa gecen gün sakal tıraşı olurken favorilerime bıçak kaçırmıştı kerata. -O da olur ağabey ben de gıcığım ona, benim de saçlarını geçenlerde hiç istediğim gibi kesmemişti de bir hafta sokağa çıkamamıştım. -Dur dur en iyisi şu bizim taksici Metin'i öpsen diyorum. Geçen tatlı ısmarlayacaktı bana durmadan çamura yatıyor. Dalga geçiyor benim ile tatlı kilo aldırır, şeker hastası yapar filan deyip bin dereden su getiriyor ısmarlamamak için. -O da olur abi bana da keleği var onun Cimbom'un galip geldiği gün sana bedava Ankarayı gezdireceğim dediydi gezdirmedi... Kadri biraz duraklar. Bir müddet sessizlik olur.. -Gel en iyisi ben sana bir sarılayım seni öpeyim İsmail ağabey -Hop hop ağır ol bakalım gıcığın mı var bana. Ne yaptım oğlum ben sana aman diyeyim ha ev de çoluk çocuk benim elime bakar. -Tamam, ağabey kızma ya espri yaptık zaten. Hiç öper miyim seni bana o kadar iyiliğin var... Daha sonra gülüşürler... -Ya Kadri boş ver dostum bu kış günü kimsenin kanına girme kimseye de bulaştırma bu pis hastalığı ben sana şakacıktan söyledim hepsini sarılıp öpersin diye şakacıktan, sakın ciddiye alıp da harekete geçme. Kimsenin ahını alma bu kış günü... -Doğru diyorsun be İsmail ağabey ben de sen söylesen bile yapmayacaktım. İki lafın belini kırdık işte fena mı oldu...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |