"İçtenlik bütün dehanın kaynağıdır." -Boerne |
|
||||||||||
|
İkinci olaraktan da üreten ilişki süreci ilahlar eliyle irade kullanma olacaktı. Bu irade etnik totem güç içindeki grupların, totem izolasyonda çıkışlarına vize olacaktı. İnsanı ortaya çıkaracak ileri süreçlerin üçüncüsü de bu vizeden kaynaklıydı. Grubun üreten ilişki gücü grubun totemi mana anlayışına karşı irade kullanma yeteneği olmuştu. Bu yetenek gruplar arası temas etmeyi ve gruplar arası ürün takası yapacak olan ittifakları başlatmıştı. Dördüncü olarak üreten ilişkiler esaslı grubun irade kullanmaları sonucunda grubun aldığı kararlar nedeniyle yapılan ittifaklar totem kültürlerin sentezini verecekti. İttifaklar totem mesleklerin bileşimini verecekti. Beşinci olarak ittifakı yapanlar karar alıcı hemcins ilahlardı. İlahlar üreten grup tüzelini olan iradeydi. Altıncı olarak üreten ilişki nedenli ittifakın içinde İLAH dediğimiz hemcinslerin, yani ilahların MELEZİ vardı. İlahlar derin bir totem kültürler çatışması ortaya koyan ittifakın aiti olan bu melezlerine İNSAN dediler. İlahlar her bir grup tüzelini ile irade olan bu ilahlar görünüşlerindeki kendi melezlerine “insan” adını verenlerdi. İçte üreten ilişkilerle, dışta ittifak edecek olan kararları almanın kotardığı temas eden yapı uygarlığı doğuracaktı. İlahlar ittifakı çok köklü totem kültür senteziydi. İlahlar ittifakı çok köklü totem meslekler senteziydi. İlahlar ittifakı bu sentezlerin çok köklü düşünce mantığı olmakla; melez insanıyla bir çok parça bileşeniyle uygarlık denen yeni bir tutumdu. İşte insan ilk elde bu uygarlığın içinde gelecekti. İnsan kendisini ortaya çıkaran birçok parça çıkış yanıyla entegre bir totem kültürler ürünüydü. İnsan ittifakı kültürlerin sentezi içinde geliyordu. Diğer yanıyla insan, ilahların meleziydiler. Birçok üreten ilah meslekleri donanımlı uygarlığın kapasite taşıyıcısıydılar. Totem yapı içinde üreten ilişki, üretim yapma işi ve karar alama işi kolektifti. İlah kolektif grubun sıfatı olmakla tekildi. İlah, aynı grup içindeki kişilerin sıfatı olmakla da çoğuldu. İrade kullanan ilahi nitelik, ilahların tasarım gücünü, yalıtımlı totem grupların dışı olan dış dünya dediğimiz gruplar arası alandaki girişmelerle, gruplar arası ittifakı gerilimler interlandına çevirmişti. Totem yalıtımı içinde olan bir grubun, kendi grubu dışına en az durumla hemen hiç teması yoktu. Totem alana ait kolektif nedenli nicel birikimler, üreten ilişkileri ortaya koymuştu. Üreten ilişkiler de o totem grubu kendi grubunun dışındaki üretim yapan grupları temas eder hale getirmişti. Teorik olarak her bir grup kendi başlangıç koşullarındaki kaynak kısıtlılığına bağlı nüfusu içinde “farklı kullanım ve farklı tüketim değeri olan bir ürün” üretiyordu. Gruplar farklı ürün; farklı, kullanım, farklı tüketim takası olan bu FARK POTANSİYEL çekim olucu tamlamalarla gerilecek bu gerilimle birbirini çekip itecektiler. Bir miktar buğday ile bir kundura, farklı bir üretim; farklı bir tüketim ve farklı bir kullanımdılar. Fark veren her şey kendi aralarında FARK POTANSİYELLİ durumdular. Aralarında FARK GERİLİM olan çekimin akışıydılar. İşte üreten ve iradi olan İLAHLAR; gruplar arasındaki bu fark potansiyelin çekimine uygun “temas etmenin ve ittifak yapmanın” kararlarını da alan İRADEYDİLER. Demek ki karar alan, temas eden, ittifak yapan, ürün takası ortaya koyan, birbiri için üretmenin yükümlersen kararını almanın olup biten nicel durumlarına rağmen hemcinslerden, ilah ortaya çıkmıştı. Ama hala insanı ortaya çıkamamıştı. İlahlarda kültürel ve meslekler sentezli mantığın içine doğan bir olağanlıkla, bu olağanlığı kullanıyor olma süreci eksikti. Ve ilahlarda birbirine karşıt ilahların melezi olma sentezi eksikti. Bu bileşenlerle birlikte insan, ittifakların göbeğinde gelecekti. Simiyen gruptan dallanıp çatallanan yol ayrımı üzerinde oluşan tarihseli durumun özeti olan hemcinsler; totemdi yalıtım içinde üreten karar alan ilahlara dönüşmüştü. Oysa insan bileşen ittifakı düzlemin tarihsel özeti olan kavşakla düğüm noktasıydı. Totemi hemcins türler “kendi fark biyolojileri dışında” bir de ikinci durumla “yalıtımlı bir alanın kolektif sağlanandı ve kolektif üretim yapacak olmanın fark potansiyelini” ortaya koymuşlardı. Bu özellik elbette ki bir yol ayrımı olacaktı. İkinci potansiyel özellik, yol ayrımının yeteneği olacaktı. Ve ikinci potansiyel kendi kendisine nesnel ilkelerle işleyen yol ayrımının seçme ayıklama disiplinini olacaktı. Totemi mana içinde çıkmak yeni ve çok dirençli bir sürtünmeydi. Sürtünmeyi üreten ilahi irade kararları aşacaktı. Üreten ilişkiyle ilahi irade kullanımı içine geçiş; bir geçiş ritüelini de simge ediyordu. Totemi mana anlayışlı hemcinslerden kendi kararlarını kendisi alabilen ilahi mana anlayışına geçiş; bu çatışmayı aşmak için bir geçiş ritüeli öngörüyordu. Geçiş ritüeli bu yol ayrımının ürünüydü. Hemcinsler üretim yapmanın fark potansiyeli nedenle, totemdi mana ilişkisine karşı, karar alıcı geçiş ritüeli üzerinde “ilah oldular”.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |