..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




24 Temmuz 2020
Toplum 5  
Bayram Kaya
Hayat bu tür simetri kırılmasını hangi düzlemden referans ediyordu? Ya da, hayat hangi düzey ve düzlem ilişkilerini değişen dönüşen benzer tekrarlarıyla makro düzlemin üstel durumlusu yapıyordu?


:ABGF:
Hayat bu tür simetri kırılmasını hangi düzlemden referans ediyordu? Ya da, hayat hangi düzey ve düzlem ilişkilerini değişen dönüşen benzer tekrarlarıyla makro düzlemin üstel durumlusu yapıyordu?

Kuantum öncesi tekil durumlu simetri kırılmakla, kuvvetler ayrışmıştı. Kuvvetler ayrışmalı kuantum süreç; Planck zamanlı, Planck mesafede, Planck elektron volt enerjinin girişmeleri içinde soyut ölçülebilen üstel durumların belirsiziyleydi. Yani kuantum dünya büyülüydü.

Kuantum eylemli üstel durumlar belirsizi içinde türlü kuantum olaylar vardı. Bunlar kuarklar ve anti kuark olaylarıydı. Kuantum düzlem yok olan, yeniden beliren, eşleşme fazlası olan durum süreçlerdi.

Elektron gibi kuantum parça-dalgacık durumlar aynı etki alanlı orbital bir düzlem içinde olamıyorlardı. Buna Pauli dışlaması diyorduk. Fazlalık olan parçacık dalgalı enerjin kuantların bileşimleri baryon dediğimiz yapıyı oluşur.

Baryonlar çekirdek denen merkezi eksen çevrimi ile çevresinde elektron bulutu donanımlı bir yapıydı. Elektron belirsiz durumlar eylemlisiydi. Genelde bir atomdaki çekirdek içinde +yüklü proton ile – yüklü elektronun bire bir eşleşen nötr yük denkliği vardır.

Veya bir atomik yapı kendi nötr durumunun alt ve üst değerleri içinde olması durumunda atom yeniden nötr duruma gelmek ister. Bir atom yükler bağlamında nötr durumla olabilir. Bir de atomun kararsızlığı vardır. Atomun kararsızlığı elektron fermiyon düzlemiyle ilişkilidir.

Bir hidrojen atomu bir proton ve bir elektron eşleşmesi nedenle nötrdür. Ancak bir hidrojen atomu fermiyon düzenli elktro valans hareketi nedenle hep kararsızdır. Yani hidrojen atomu gibi birçok atomla nötrdür ama kararsız da bir yapıları vardır.

Hidrojen atomu kararsız durumu nedenle ya bir elektron verir, ya bir elektron alır. Bir atom elektron verirse de nötrlüğü bozulur. Elektron alsa da nötrlüğü bozulur. Hidrojen atomunun elektron alması durumunda hidrojen atomu -1 değerli katyon denen iyin durumundadır.

Yok eğer hidrojen atomu kararsızlığı nedenle bir elektron verirse, bu kez bu hidrojen atomu nötr durum içinde olmamakla + 1 değerli proton (çekirdek) hareketli veren anyon iyonudur.

İşte atomların elektron yapılarını paylaşımlı kılan, atomları moleküler birleşik kılan durum süreçler budur. Bu özellik kapsamında bazen çekirdekler arasında elektron alış verişi yapmadan da aynı elektronu iki atom birlikte kullanmakla (kovalent bağ yapmakla o atom çekirdeği kararlı yapı haline geçer.

Çekirdekleri moleküler düzenli, moleküler devimi hale getiren olay süreç atom yapılarındaki elektron alış verişi yapan ya da aynı elektronu paylaşan çekirdekteki bu kararsız yapılardır.

Kısacası atom yapıların kendisi, kuantum süreci; makro kozmosa dönüşen yapılardı. Atom yapılar genelde yıldız kalbindeki çekirdek-çekirdek birleşmeleriyle diğer atom dünyasını oluşurlar.

Atomlar da iyon hareketi nedenle moleküler dünyayı oluşuyordu. Moleküler dünya üzerinde gelişen moleküler dünyanın bir ucu organizmaydı. Hayattı, sosyo toplum içinde üreten hayat, kolektif birim zamanlı toplum devinmesiyle kolektif özne nesnel bir bilinç zekâ durum olması ile kolektif akıldı. Kolektif ruhtu.

Moleküler girişmeli diyagram yeni bir düzen yeni bir düzlem ilişkileri üstelisi durumdu. Kuantum durum gibi değildi ama kuantum düzlemle elde edilemeyecek olanaklara birçok üssü durum çarpanları olabiliyordu.

Toplum; hücre, organizma düzenli üstel durumlu hayattan sonra, makro düzenli bu tür üssü çarpanı veren durumların geldiği farklı bir aşama durumdu. Üssü durumlar atom ve moleküler düzenli üssü durumları mikro dünyadan makro dünyayı başlatan hücre ve hücreler koloniye yapıları ile türümüz üzerinde totemi sosyal alan ile kolektifi sosyo toplumsa bilinci ortaya koyan düzlemdi.

Yani tür sanal (imaj-imge) bir kuantum üstelisi durumlar benzerli taklit olma belirsizliğini veren yeni bir organizma bilinç, makro düzlemli atom ve molekülerden oluşan diyagramla yeni bir sosyo toplumsa diyagramla yeni bir farklı üstel durumlu kolektif bilinçti.

Burada sadece üstel durumla belirsizle olma ortaklığı vardı. Değilse ikisi arasında ne mekân, ne zaman ne de saf enerjiden üsteli durumlar olmakla benzerlikleri, yoktu. Kolektif yapı, kolektif akıl, kolektif özgecilikler, toplumsal sürecin üsteli devimle belirsiz olmasını veren çarpan durumlardı.

Kolektif yapı Kişi-kişi bağ ilişkisiydi. Ya da kişi-kişiler eşleşme denkliği olan yansız (nötr) durum kişideki farklı yetenek, farklı niceli durumla, farklı kapasite ve sağlamalar olmakla bu farklı sağlamalar kişisi nötr durum olan kişi-kişi bağ ilişkisini; kişi –kişiler ilişkisini kararsız hale getiriyordu.

Bir totem mesleği olan buğday ile diğer bir totem mesleği ürün bire bir eşlenme değiştirme olmakla nötrdü. Yine üretim hareketi içinde eşleşen buğday ile kundura nesnelerinin farklı farklı olan kullanım ve tüketim değerleri olmakla nesnelerin değiştirme değeri o yapıyı kararsız yapı haline getirmekle; kararsız süreç yapıyı yeni bir birleşme paylaşma eğilimli hale getiriyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.